Hayalperest Mimarlık/Özgür Aletlerin MimarlığıImaginist Architecture/Architecture of The Freedom of Tools
Bu kitap bir mimarlık kitabı. İşlevlerinden arınarak özgürleşen aletlerin yarattığı bir dizi mimarlık eserini ve onların arkasındaki “hayalperest mimarlık” geleneğinin, özerklik geleneğinin tarihine ilişkin bir panoramayı içeriyor. Kitabın büyük bölümü fotoğraflardan oluşuyor. Bu fotoğraflar aslında mimarlığı göstermiyor. Mimarlığın okunduğu ve mimarlıkla bütünleşen bir kod, birtakım hiyeroglifler oluşturuyor.
Ulusaşırı Adaletin Sınırları
Dilek Kurban, Ulusaşırı Adaletin Sınırları’nda uluslarüstü mahkemelerin, etno-politik çatışmalar bağlamında, azınlıklara fiziksel şiddet ve politik baskı uygulayan otoriter rejimleri etkili bir şekilde denetleyebilmek için sahip oldukları olanakları ve önlerindeki engelleri sorguluyor. Bu amaçla, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye’de devam eden Kürt çatışmasıyla ilişkisini ele alıyor.
Dalgalar
Birçok okuru tarafından Virginia Woolf’un başyapıtı olarak kabul edilen Dalgalar, modernist edebiyatın en yoğun ve şiirsel romanlarından biri.
Deniz Feneri
Deniz Feneri, Virginia Woolf’un geçmişin bellekte bıraktığı kalıcı izleri eşine az rastlanır bir yoğunlukla sergileyen en başarılı romanlarından biri.
Jacob'ın Odası
Jacob’ın Odası, Virginia Woolf’un yazarlık hayatında geleneksel anlatıdan modernist deneysel anlatıya geçişi simgeleyen bir kilometre taşı.
Kendine Ait Bir Oda Bir Salon
Okşan Mağara, Kendine Ait Bir Oda Bir Salon’da yalnızlık hallerimizi anlatıyor. Kendi kendimize konuşmak zorunda kaldığımız sahici ya da etrafımızda onlarca insan varken iç sesimizden başka hiçbir ses duymadığımız o kırılgan yalnızlıkları...
Marlow
Nazilerin iktidarının ikinci yılında, Berlin’de sıradan görünen bir trafik kazasının arkasından, karanlık işler çıkar. Cinayet Masası’ndan, siyasetle hiç işi olmayan Başkomiser Gereon Rath, bizzat Meclis Başkanı ve Prusya Başbakanı Hermann Göring’e kadar inen bu vakanın izini sürerken, Nazi iktidarı içindeki güç çekişmelerine tanık olacaktır.
Erken Modern Osmanlı’da Deliler ve Delilik
Hem merak hem korku uyandıran, psikiyatriden çeşitli sanat dallarına geniş bir yelpazenin konusu olmuş delilik ve delileri Rüya Kılıç, erken modern dönem Osmanlı’da inceliyor. Delilerin teşhis edilmesi, delilik alametleri, tedavi yöntemleri gibi tıbbın konuya yaklaşımının yanı sıra toplumun delilere bakış açısını da ihmal etmiyor. Osmanlı’da dinin, delilere muameledeki etkisini de siyasi iktidarın delilere olan tavrını da dikkate alıyor. Modern psikiyatri öncesiyle günümüzdeki delilik “tanımlarının” farklılığını da mercek altına alan Erken Modern Dönem Osmanlı’da Delilik ve Deliler, yazarının deyimiyle “bir sessizliği” deliyor, ilgi duyulan ancak üzerine çok çalışılmamış bir alana ışık tutuyor.
Disleksi ÜstünlüğüDislektik Beynin Gizli Potansiyelini Açığa Çıkarma Rehberi
Sinirbilimin yanı sıra eğitim alanındaki gözlem ve tecrübelerinden ilham alan Dr. Fernette ve Brock Eide, toplumun yaklaşık beşte biri gibi geniş bir kesimini etkileyen disleksiye yeni bir tanım getiriyorlar: Onu bir eksiklik ya da engel olarak görmek yerine, bir tür “üstünlük patolojisi” olarak ele alınmasını sağlayacak bir paradigma değişimi öneriyorlar. Dislektik bireyler, ebeveynler ve eğitimciler için yepyeni kapılar açan ve onlara başarıya ulaşma yolunda cesaret aşılayan bir kaynak.
Nefha
Sezgin Kaymaz, şeytanın “diyalektiğini” anlatıyor.
Ve meleklerin dramını – zira cennette de hayat zor! Bu aynı zamanda insanın kibriyle, hevesleriyle, kabiliyetleriyle, acizlikleriyle yaşadığı git gellerin, iniş çıkışların, şaşkınlıkların hikâyesi. Neticede, bilinmezliğin hikâyesi.
Paganini Dinleyen İnekler
Sedat Anar, Paganini Dinleyen İnekler’de, kendine has üslubuyla bu kez hikâyeler anlatıyor okuruna: Hayatının anlamını müzikte bulanlar, köyden kente okumaya gelenler, büyükşehrin sokaklarında aklı karışanlar, kendini en doğru şekilde anlatmak için yanıp tutuşanlar, geçmişe sıkı sıkıya bağlanıp bugünü kaçıranlar, doğup büyüdükleri toprakları istemeye istemeye terk etmek zorunda kalanlar....
Sınırları Aşan DervişlerBektaşiliğin Kültürel İlişkileri (1826-1925)
Sınırları Aşan Dervişler, 1826-1925 yılları arasında, aslında bütün Osmanlı tarikatlarının büyük bir dönüşümden geçtiği bir kesitte, Bektaşiliğin gelişme seyrini inceliyor.
İngiliz Romanı
Çağımızın önde gelen edebiyat teorisyenlerinden Terry Eagleton, İngiliz Romanı’nda İngiliz edebiyatında romanın ortaya çıkışı, gelişimi, temaları ve problemlerini titiz bir inceleme ve özgün bir yaklaşımla ortaya koyuyor.
En Tatlı Meyveler
Monique Truong, gerçek ve hayal gücünü yenilikçi bir anlatım tarzıyla muhteşem biçimde harmanlayarak, hayatına girmiş kadınların gözünden ünlü yazar Lafcadio Hearn’ün yaşamını ve aşklarını anlatıyor. Aşk, özlem, zaman zaman neşe, zaman zaman öfke dolu En Tatlı Meyveler, bir adamın gölgesinde kalmış kadınların- annesinin ve iki eşinin- kendilerince tanıdıkları adamın farklı yönlerini anlatışlarını çarpıcı biçimde sergiliyor.
Stepançikovo Köyü ve Sakinleri
Dostoyevski’nin Sibirya döneminde kaleme aldığı Stepançikovo Köyü ve Sakinleri yazarın gizli kalmış güldürü yeteneğini gözler önüne seren, gerilimli ve esprili bir taşra hikâyesidir.