Temmuz 2018 Tarihinde Tekrar Baskılar

Petersburg Öyküleri

Yayımlandığı dönemde Gogol’ün büyük toplumsal tepkiyle karşılaşmasına sebep olan öyküler, Çarlık Rusyası’nda yaşanan sosyal sınıf çelişkisini zekâ dolu bir alaycılıkla yansıtıyor.

Türkiye'de Azınlıklar
Kavramlar, Teori, Lozan, İç Mevzuat, İçtihat, Uygulama

Azınlıklar konusu, her yerde “hassas” bir konudur. Türkiye’de, daha da hassas!

Cinler

19. yüzyıl sonu Rusyası’nı kasıp kavuran şiddet çığırtkanlığına karşı bir haykırış niteliğinde olan bu başyapıt en iyi siyasi romanlardan biri olarak kabul edilmektedir.

Benim Adım 1864
Çerkes Hikâyeleri

“Türk ırkının necip güzelliğini” temsil eden “Çerkes prensesi” Keriman hanımdan, Çerkescesi tek kelimeden ibaret olana… “Köle”den “at hırsızı”na… “Ermeni yetimi” tutandan, “devletine hayırlı bir asker” olana… Her biri bir roman nüvesi barındıran “münferit” hayat hikâyeleri bir halkın gerçekliğinin farklı yüzlerine mercek tutuyor.

Suç ve Ceza

Dostoyevski’nin en çok okunan romanı olan Suç ve Ceza, yayımlandığı günden bu yana insan ideallerini ahlâki ve felsefi sorularla sınamaya devam ediyor.

Memleket Hikâyeleri

“Bu kadar çirkinleşen ve kimliğini kendi elleriyle tahrip eden şehirler bende memleket hissi değil, öfke ve öfkeden yorgun düşünce de acıma ve teessüf hissi uyandırıyor. Memleket hissi ile köklere bağlılık arasında bir korelasyon olsa gerek. Bir bütün olarak ülkeme bağlıysam da köklerime bağlı değilim. Çünkü köklerimin nerelere uzandığından habersizim.

Prisoners of Ourselves
Totalitarianism in Everyday Life

Gündüz Vassaf’s works transcend the limitations of genre. In a quest for freedom, his stories, essays and books weave philosophy, psychology and literature. In this influential and provocative book he deals with the psychology of totalitarianism in everyday life.

Mıstık, seni anlamıyoruz!
Noktalama İşaretlerinin Öyküsü

Mıstık’ın kelimeleri, kağıdın üstünde yan yana dizilince anlaşılmaz oluyor. Sanki ya bir şeyler eksik ya da bir şeyler fazla. Yanlış olan ne acaba?

Panorama

Türkiye yakın tarihinin çeşitli dönemlerini romanlarında konu alan Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Panorama’sı, Kurtuluş Savaşı ve sonrasının işlendiği Ankara romanının devamı sayılabilir. Yazar bu kitabında çok partili döneme geçişin çeşitli özeliklerini ve devrim heyecanının sönüşünü anlatıyor.

Hikâyeler

İstanbul sınırları içine sıkışıp kalan hikayemizi yurt yüzeyine açan Karaosmanoğlu’nun bu kitaptaki anlatılarında aşk yüzünden veya düşman zulmünden bilinci sakatlanmış, saplantılı, isterik, melankolik, yerini yadırgayan insanlar var. 20 hikayeden oluşan kitabın tüm karamsarlığına rağmen yazar, insanın tek kurtuluş umudunu yine insanda aradığını sezdirir.

Türk Düşünce Dünyasında Yol İzleri

Elinizdeki kitap, sosyal bilimsel düşünüş ve özellikle sosyoloji düşüncesine yoğunlaşıyor. Bir derdi ve davası olan, yol açıcı düşünce insanlarının, Hilmi Ziya Ülken, Mümtaz Turhan, Mübeccel Kıray, Cemil Meriç, Niyazi Berkes, Muzaffer Şerif, Behice Boran, Pertev Naili Boratav’ın eserlerinin özünde saklı olana ilişkin tespitlerde bulunuyor.

İtalya Seyahati

İtalya Seyahati Alman edebiyatının en büyük ustası Goethe’nin rüyalarının ülkesi İtalya’ya yaptığı yolculuğun gezi notlarını bir araya getiriyor.

Wansa
Irak Öyküleri

Irak Öyküleri’nde kadim bir coğrafyanın gelenek ve göreneklerinden, dinî inanışlarından beslenerek bir halkın acı ve isyanla özdeşleşen hikâyelerini aktarıyor Tecelli. Wansa adlı Yezidi kızın imkânsız aşkını ve onurlu direnişini, Bağdat’taki kadınların parasızlık yüzünden başvurdukları yöntemleri, Halepçe katliamını, canlı bombaları, kimyasal silahları anlatırken gerçeğin edebiyat aracılığıyla aktarımının başarılı örneklerini sunuyor.

Baharda Yine Geliriz

Şehri ve insanları tanımak için mütevazı bir rehber.

Spinoza: Bir Yaşam

Steven Nadler’in biyografik çalışması sadece Spinoza’yı anlatmıyor; Hollanda tarihini, Yahudileri, ilgi ve heyecanla birbirlerini tanımak isteyen Avrupalı bilim adamlarını, din ve mezhep kavgalarını, şiddeti ve türlü hoşgörüsüzlükleri resmediyor. Spinoza, çağdaş yorumcularından Antonio Negri’nin yazdığı gibi çağının bir “anomali”sidir.

İslâm Toplumları Tarihi Cilt 2
19. Yüzyıldan Günümüze

İslâm Toplumları Tarihi’nin ikinci cildi, 19. yüzyıldan başlayarak günümüze değin Müslümanlığın farklı ülke ve bölgelerdeki gelişimini anlatıyor. Lapidus, 19. yüzyıldaki global ölçekli kapitalist deveranların İslâm’ın geleneksel yapısını geri dönülmez biçimde başkalaştırdığını düşünüyor.

İzler

Modern düşünürler arasında Ernst Bloch’u müstesna kılan özelliklerden biri, sosyal teorinin dalları arasındaki sınırları aşmakla kalmayıp, sosyal teoriyle edebiyat arasındaki sınırları da silmesi... Dahası, eski hikmet diline yaklaşması... İlk eserlerinden biri olan İzler, Bloch’un bu özelliğinin en belirginleştiği kitaplarından biridir.

Herkesin Bildiği Sır: Dersim
Tarih, Toplum, Ekonomi, Dil ve Kültür

Tunceli’nin hakiki/otantik adı Dersim, artık daha sık telaffuz ediliyor. Dersim adının değiştirilmesine, dahası yasaklı bir kelimeye dönüşmesine yol açan 1938 kıtali, bir zamandır Türkiye’nin gündeminde. Sadece coğrafyasıyla değil, özel kanunuyla, onyıllardır süren tedbirlerle “kapatılmış” Dersim, herkesin bildiği bir sır, aslında.

Atatürk
Bir Biyografi

Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı bugüne kadar yerli ve yabancı birçok yazar tarafından anlatıldı bize. Osmanlı ve Türkiye tarihinin uluslararası düzeyde önemli uzmanlarından Klaus Kreiser’in çalışması, bu yığın içinde, öncelikle malzemesinin zenginliği, konuya hâkimiyeti, onlardan da önce soğukkanlılığıyla bunlar arasında ayırt edilecektir.

Türk Romanında Yazar ve Başkalaşım

Jale Parla Türk romanında, başkişileri şair ve yazar olan, Künstlerromanları (sanatçı romanları) incelediği bu çalışmasında; başarılı, hem edebi rolüyle hem de entelektüel önderlik vasıflarıyla mükemmel yazarlar ve 19. yüzyıldan başlayarak romanda çok sık rastladığımız anti-kahramanlara tekabül eden başarısız ve yarım yazar kahramanlara bakıyor.

Taşraya Bakmak

Taşra: Darlık, boğuntu, kasvet, tekdüzelik, kenarda kalmışlık, gerilik, bağnazlık, kavrukluk, güdüklük... Taşra: Saflık, samimiyet, sıcaklık, sahicilik-otantiklik, sükûnet, asûdelik... Buna benzer olumlu-olumsuz klişelerle anılır taşra. Peki o klişelerin ötesinde ne var?

Malte Laurids Brigge'nin Notları

Malte Laurids Brigge’nin Notları, her ne kadar kendisi “düzyazı” demeyi tercih etse de, Rilke’nin tek romanı. Modern şiirin büyük ustası bir tür günlük gibi kurguladığı romanında okurunu varoluşun dehlizlerinde karmaşık bir yolculuğa çağırıyor. Genç şair Malte’nin çocukluğuyla, ailesiyle, Paris’le, modern dünyayla, sanatla, aşkla, Tanrı’yla ve ölümle giriştiği hesaplaşma ve yüzleşmeler edebiyat tarihinin önde gelen metinlerinden birini, Alman edebiyatında 19. yüzyıl realist romanından kopuşun ilk ürününü ortaya çıkarıyor. Rilke’nin şiirsel, zaman zaman bilinçakışı tekniğine kayan, en ufak izlenimle tetiklenen kalemi, derinlikli ve tamamen kendine özgü, otobiyografik nitelikler de taşıyan bir kitap ortaya çıkarıyor.

Otuzundaki Kadın

1831-1842 tarihleri arasında altı bölüm olarak yayımlanan Otuzundaki Kadın’da Balzac, dönemin Fransası’nın toplumsal yapısını, hayat tarzını ve kadın-erkek ilişkilerini Julie’nin hayatından hareketle, ilk aşk, mutsuz bir evlilik, annelik, yasak aşklar, sevgisiz büyüyen çocuklar, aşk, nefret ve intikamla örülü bir kadının hikâyesi ışığında anlatır. Cemil Meriç'in çevirisiyle...

Anahtar Sözcükler
Kültür ve Toplumun Sözvarlığı

18. yüzyıldan 19. yüzyıla dönüldüğünde İngiliz toplumu, Fransız Devrimi ve Endüstri Devrimi arasında değişiyor, bu değişim gündelik hayatta, dil ve anlayış farklılıklarını beraberinde getiriyordu. Kültür denen büyük gövdeye sınıf, sanat, endüstri ve demokrasi sözcükleri dahil oluyor, başka sözcükler de yeni bir tanımlama, anlamlandırma için dilin dünyasına sızıyordu.