DilencilerTürkiye’de Yoksulluk ve Dilenme Kültürü
Yüz çevrilen, “görülmeyen”, en fazla “sosyal bir yara” deyip geçilen bir olgu hakkında, öncü bir çalışma.
“Kimi diyo ki, sen benden daha zenginsin diyo. Kimi, git diyo, kör müsün, çalış diyo, elin ayağın tutuyo, diyo. Kimi diyo, ayıp değil mi dileniyosun, diyo, terbiyesiz, diyo. Bu çocuğu sokağa çıkartıyosun, diyo. Ben de diyom ki keyfimden çıkarmıyorum ki çocuğumu sokağa, diyom. Yoksulluktan çıkartıyom, diyom.”
“‘Küçük çocuğunla çıkma,’ diyorum. Diyor ki, ‘Çocukla çıkmazsam kimse bana para vermiyor, kimse benden alışveriş yapmıyor. Ya da çocuğumla çıktığım zaman mendil veriyorum,’ diyor: ‘Kaç lira,’ diye soruyorlar. ‘Bir lira,’ diyorum. ‘Al sana beş lira,’ diyorlar. Ama çocuksuz çıktığında bir lirasını veriyor.”
Kitabın geniş bölümünü, Türkiye’nin toplumsal tarihinde dilenme kültürü ve onun değişimi oluşturuyor. Dilenciler nasıl algılanıyor, nasıl muamele görüyorlar, onlar kendi faaliyetlerini nasıl algılıyor, gördükleri muamelelere nasıl tepkiler geliştiriyorlar? Yoksullukla ve sosyal yardım rejimiyle dilencilik arasındaki ilişki nasıl biçimleniyor?
Yüz çevrilen, “görülmeyen”, en fazla “sosyal bir yara” deyip geçilen bir olgu hakkında, öncü bir çalışma.
“‘Küçük çocuğunla çıkma,’ diyorum. Diyor ki, ‘Çocukla çıkmazsam kimse bana para vermiyor, kimse benden alışveriş yapmıyor. Ya da çocuğumla çıktığım zaman mendil veriyorum,’ diyor: ‘Kaç lira,’ diye soruyorlar. ‘Bir lira,’ diyorum. ‘Al sana beş lira,’ diyorlar. Ama çocuksuz çıktığında bir lirasını veriyor.”
Tarihin en eski mesleklerinden biri de dilencilik. Aslıcan Kalfa-Topateş, kitabında her şeyden önce dilenciliğin, yoksullar için bir hayatta kalma stratejisi olduğunu hatırlatıyor. Tarihsel devamlılık olduğu gibi, bir değişim de var ama: Feodaliteden kapitalizme ve kapitalizm içinde refah devletinden küreselleşmeye, dilenciliğin “bağlamının” nasıl değiştiğini görüyoruz.
Kitabın geniş bölümünü, Türkiye’nin toplumsal tarihinde dilenme kültürü ve onun değişimi oluşturuyor. Dilenciler nasıl algılanıyor, nasıl muamele görüyorlar, onlar kendi faaliyetlerini nasıl algılıyor, gördükleri muamelelere nasıl tepkiler geliştiriyorlar? Yoksullukla ve sosyal yardım rejimiyle dilencilik arasındaki ilişki nasıl biçimleniyor?
Yüz çevrilen, “görülmeyen”, en fazla “sosyal bir yara” deyip geçilen bir olgu hakkında, öncü bir çalışma.
1983 yılında Ankara’da doğdu. Lisans eğitimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü’nde, yüksek lisansını Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı’nda, doktorasını Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü’nde tamamladı. Halen Pamukkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Yönetim ve Çalışma Sosyolojisi Anabilim Dalı’nda öğretim elemanıdır. Sosyal politika ve çalışma sosyolojisi alanında çalışmalar yapmaktadır.
Kitabın Adı | Dilenciler |
Alt Başlık | Türkiye’de Yoksulluk ve Dilenme Kültürü |
ISBN | 9789750518645 |
Yayın No | İletişim - 2249 |
Dizi | Araştırma-İnceleme - 371 |
Alan | Politika/Siyaset |
Sayfa | 319 sayfa |
En | 130 mm |
Boy | 195 mm |
Ağırlık | 262 gr |
Perakende Satış Fiyatı | 255,00 TL |
Baskı | 1. baskı - Aralık 2015 |
Yazar | Aslıcan Kalfa-Topateş |
Editör | Tanıl Bora |
Yayına Hazırlayan | Nurseli Gamze Korkmaz |
Dizi Kapak Tasarımı | Ümit Kıvanç |
Kapak | Suat Aysu |
Kapak Fotoğrafı | Adem Erkoçak |
Uygulama | Hüsnü Abbas |
Düzelti | Remzi Abbas |
Dizin | Ümran Özbalcı |
Baskı | Sena Ofset |
Cilt | Sena Ofset |