En Tatlı Meyveler
Monique Truong, gerçek ve hayal gücünü yenilikçi bir anlatım tarzıyla muhteşem biçimde harmanlayarak, hayatına girmiş kadınların gözünden ünlü yazar Lafcadio Hearn’ün yaşamını ve aşklarını anlatıyor. Aşk, özlem, zaman zaman neşe, zaman zaman öfke dolu En Tatlı Meyveler, bir adamın gölgesinde kalmış kadınların- annesinin ve iki eşinin- kendilerince tanıdıkları adamın farklı yönlerini anlatışlarını çarpıcı biçimde sergiliyor.
İnsanlığın Yıldızının Parladığı AnlarOn Dört Tarihsel Minyatür
Stefan Zweig, İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar’da on dört tarihsel, kısa anlatı üzerinden insanlık tarihinin gidişatını neredeyse bütünüyle değiştiren, şekillendiren “an”lara, durumlara/hallere/kişilere odaklanıyor. Her zamanki ustalığıyla okurunu keyifli, sürükleyici, düşündürücü, zaman zaman iç burkucu bir yolculuğa çıkaran Zweig, tarihin heyecan verici dönüm noktalarını başka gözlerle görmemizi sağlıyor.
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlar, Büyük Bunalım döneminin binbir zorluğuyla mücadele eden tarım işçilerine doğrultulan bir dürbün, uzakları göz önüne getiren çarpıcı bir novella.
Alba Şehrinin Yirmi Üç Günü
Alba Şehrinin Yirmi Üç Günü, İkinci Dünya Savaşı sırasında İtalyan direnişçilerini ve savaş sonrasının taşra hayatını yalın bir gerçekçilikle anlatan on iki öyküden oluşuyor.
Hafif Kahramanlar
Popüler edebiyatın kapıcı kadınlarla dikişçi kızlara has bir merak olmadığını epeydir biliyoruz. Bu hafif romanların yazarlarının ve okurlarının kadınlardan ibaret olmadığını da. Elinizdeki kitap, feminist eleştirinin hafif romanlara doğru genişletildiğinde, hafif kahramanlara böyle kulak verildiğinde neler dinleyebileceğimizi yoklayan yazılardan oluşuyor.
Cennet
Cennet, Nobel Edebiyat Ödüllü Abdulrazak Gurnah’tan efsanelerle, düşlerle, geleneksel inanışlarla bezeli bir Afrika panoraması.
Rusya Günlüğü
Steinbeck’in kendine has bakış açısıyla kaleme aldığı yazıları ve Capa’nın mükemmelen ayarlanmış kadrajlarıyla Rusya Günlüğü, Türkçe olarak ilk kez yayımlanıyor. İkinci Dünya Savaşı’nın hemen sonrasında, Sovyetler Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki gerilimin iyice artmaya başladığı 1947’de, gazetelerdeki gerçekdışı haberlerden bıkan Steinbeck ve Capa “Bir de kendi gözümüzle görelim,” diyerek çıkıyorlar yola. Sovyetler Birliği’nde kaldıkları birkaç haftada Moskova’yı, Stalingrad’ı, Kiev’i ve Gürcistan’ı dolaşıyor; politikaya, hamasi laflara, bürokrasiye meydan vermeden, Rusların ne yiyip içtiğini, nasıl yaşadığını, dans ettiğini merak ederek halkın arasına karışıyorlar.
Gordiyon Fiyongu
Yaşayan en önemli polisiye yazarlarından Bernhard Schlink, Gordiyon Fiyongu’nda entrika, gerilim ve tutku dolu bir hikâye anlatıyor.
Herzog
20. yüzyılın birey üzerindeki yıkıcılığını ele alan Herzog, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Saul Bellow’un başyapıtı olarak kabul ediliyor.
Gladyatörler
Arthur Koestler Gladyatörler’de geleneksel değerlerin çöküşü, ekonomik bozukluklar, işsizlik, yolsuzluk ve yozlaşmış bir yönetici sınıf yüzünden büyük karmaşa içindeki Roma İmparatorluğu’nda yaşanan bir ayaklanmayı ele alıyor: 70 gladyatörün başlattığı isyanın kısa süre içinde 100 bin kişilik bir halk hareketine dönüşerek İtalya’nın önemli kısmında hâkimiyet kurmasını; isyanın lideri Spartacus’ün bir “ütopya”yı, “Güneş Devleti”ni arayışını çarpıcı ve ustalıklı biçimde aktarıyor.
Paris ve Londra'da Beş Parasız
Paris ve Londra’da Beş Parasız, George Orwell’in iki Avrupa başkentinde yoksulluk, açlık ve sefalet içinde geçen yıllarına dair gözlemlerinden oluşan canlı bir tanıklık.
Hacılar Yolu
“Hacılar Yolu, karakterlerin hikâyelerini anlatırken Gurnah’ın kendini nasıl da sınırlandırabildiğini gösteriyor. Yazar, ‘Yalnızca göster, anlatma,’ şeklindeki o eski edebiyat kuralını mükemmelen uyguluyor.”
Debbie Jacob
Kreuzberg Blues
Covid-19 pandemisinin gölgesi altında, konut spekülasyonu ve barınma hakkı mücadelesi etrafında, heyecanlı bir siyasi polisiye... Wolfgang Schorlau’nun özel dedektifi Georg Dengler, bu defa konut spekülasyonu yapan dev firmaların kıskacındaki dar gelirli kiracıların yardımına koşuyor. Bu firmaların, ellerindeki konut stokunu sürekli daha pahalıya kiralamak amacıyla bu insanları yıldırarak evlerinden çıkartmaya dönük stratejilerinin artık dehşet verici noktalara vardığı bir vaka var, karşısında.
Demir Ökçe
Demir Ökçe, yazıldığı tarihten bu yana tüm dünyada muhalif sol hareketlerin başucu kitabı olan sıradışı bir anlatı.
Babylon BerlinIslak Balık
Volker Kutscher’in Islak Balık adlı romanından uyarlanan Babylon Berlin’de, dönemin şıklığının ve zarafetinin
arkasındaki kirli ilişkiler açığa çıkarılıyor.
Başıboş KöpekCommissario Morello Venedik’te
Wolfgang Schorlau, bu defa İtalyan yazar Claudio Caiolo ile beraber yarattığı komiser Morello karakteriyle İtalya’nın toplumsal hayatına, siyasetine ve suç âlemine dalıyor.
Sessizlik Tarihinden Günler
Norveç’in sakin bir bölgesinde, savaştan on yıllar sonra, orta sınıftan bir ailenin huzur içinde geçmesi beklenen emeklilik yılları tuhaf bir olayla sarsılıyor. Acı dolu geçmiş, artık yaşlanmaya başlayan çiftin hayatına aniden geri dönüyor. Simon’un sessizliğe bürünmesiyle, Eva hem ortak anılarına hem de eşinin savaş sırasında yaşadıklarına doğru bir yolculuğa çıkıyor.
Pippin IV'ün Kısa Süren Saltanatı
Pippin IV’ün Kısa Süren Saltanatı iktidar hırsını ve yönetimdeki bozuklukları ince bir mizahla eleştiren, eşine az rastlanır bir politik roman.
Sardalye Sokağı
Steinbeck, İkinci Dünya Savaşı sırasında kaleme aldığı Sardalye Sokağı’nda savaşı unutmak istercesine sıradan insanların günlük hayatlarına odaklanıyor.
Yukarı Mahalle
Steinbeck’in Kral Arthur ve Yuvarlak Masa Şövalyeleri hikâyelerinden esinlenerek kurguladığı ve Monterey üçlemesinin ilk kitabı olan Yukarı Mahalle, Danny ve dostlarının nasıl bir araya gelip bilge bir topluluğa dönüştüğünün ve bu topluluğun başından geçen maceraların dokunaklı öyküsü.
Cennet Çayırları
Cennet Çayırları, sıradan yaşamların ve kişisel trajedilerin nasıl dönüştüğünü, birbirine eklendiğini gerçekçi biçimde anlatarak
toplum kavramının temellerine ayna tutuyor.
Arabulucu
Arabulucu, 20. yüzyıl İngiliz edebiyatının köşe taşlarından L.P. Hartley’nin başyapıtı.
Yaşlı Kurtlar
Kingsley Amis’in komedi ile trajediyi aynı ipte ustaca oynattığı Yaşlı Kurtlar, her an yoldan çıkmaya hazır bir arkadaş grubunu anlatan muazzam bir roman.
LunaparkGereon Rath’ın Altıncı Vakası
Nazilerin iktidarlarını pekiştirmeye başladığı 1934 Mayısı’nda, sokak aralarında bulunan SA cesetleri zaten sis bulutlarıyla kaplı Berlin’i iyice karanlık bir atmosfere sokuyor. Bu cinayetleri bir komünist avına dönüştürmesi işten bile olmayan Nazilerin karşısında, Komiser Gereon Rath gizliden gizliye kendi soruşturmasını yürütüyor. Komünist gruplardan Berlin yeraltı dünyasına uzanan bu soruşturma, ülkedeki karanlığın ne kadar kesif olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.