Çağdaş Dünya Edebiyatı - 2. sayfa

Oteldekiler

Yayımlanır yayımlanmaz ünü tüm dünyaya yayılan ve 1932 yılında bir Hollywood uyarlaması yapılan Oteldekiler, Vicki Baum’un gerek ince zekâsı gerek şiirsel dokunuşlarıyla hayalleri ve hüsranları birbirine ördüğü bir modern klasik.

Ayrılışın Hatırası

Afrika’nın asla dillendirilmeyen, dillendirilmedikçe insanların hayatını her yönden kuşatan dertlerini gözler önüne seren olağanüstü bir roman Ayrılışın Hatırası.

Terra Incognita
Toplu Hikâyeler 2

“Gölgeli bir yer bulup çimene uzanmayı severdi, sağ dirseğinden destek alarak doğrulur, uluslararası durum üzerine uzun uzun konuşur ya da kardeşi Piyotr’dan bahsederdi. Piyotr anlaşılan oldukça çekici biriydi –kadınların gözdesi, müzisyen, kavgacı– tarih öncesi bir yaz gecesi Dinyeper Nehri’nde boğulmuştu, muhteşem bir son. Sevgili ihtiyar L.I.’nın anlattıkları ise son derece sıkıcı, gereksiz ayrıntılarla doluydu, koruda dinlendiğimiz bir gün birden gülümseyerek, ‘Piyotr’un bir keresinde köy rahibinin keçisine bindiğinden bahsetmiş miydim?’diye sordu. ‘Evet, evet bahsettin, lütfen tekrar etme!’ diye bağırmak istedim.” TERRA INCOGNITA

Hızlı Yaşamak

Eşini yıllar önce bir motosiklet kazasında kaybeden yazar, kazaya giden olaylar zincirini, çok kişisel ve içten bir soruşturma yürüterek inceliyor. Geriye dönüşlerle, anıların o çok derin sularına dalıyor ve kazanın önüne geçebilecek farazi olaylarla, tarihi baştan yazmaya çalışıyor. Bir çiftin özel hayatının, ilişkilerindeki gündelik meselelerin yanı sıra kentsel dönüşüm ve soylulaştırma gibi kamusal etkenlerle nasıl değişebileceğini anlatıyor.

İnci

İnci bir yandan yalınlığıyla, diğer yandan ahlâki meseleleri cesurca irdelemesiyle John Steinbeck külliyatının en özgün parçalarından biri.

Marlow

Nazilerin iktidarının ikinci yılında, Berlin’de sıradan görünen bir trafik kazasının arkasından, karanlık işler çıkar. Cinayet Masası’ndan, siyasetle hiç işi olmayan Başkomiser Gereon Rath, bizzat Meclis Başkanı ve Prusya Başbakanı Hermann Göring’e kadar inen bu vakanın izini sürerken, Nazi iktidarı içindeki güç çekişmelerine tanık olacaktır.

En Tatlı Meyveler

Monique Truong, gerçek ve hayal gücünü yenilikçi bir anlatım tarzıyla muhteşem biçimde harmanlayarak, hayatına girmiş kadınların gözünden ünlü yazar Lafcadio Hearn’ün yaşamını ve aşklarını anlatıyor. Aşk, özlem, zaman zaman neşe, zaman zaman öfke dolu En Tatlı Meyveler, bir adamın gölgesinde kalmış kadınların- annesinin ve iki eşinin- kendilerince tanıdıkları adamın farklı yönlerini anlatışlarını çarpıcı biçimde sergiliyor.

İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar
On Dört Tarihsel Minyatür

Stefan Zweig, İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar’da on dört tarihsel, kısa anlatı üzerinden insanlık tarihinin gidişatını neredeyse bütünüyle değiştiren, şekillendiren “an”lara, durumlara/hallere/kişilere odaklanıyor. Her zamanki ustalığıyla okurunu keyifli, sürükleyici, düşündürücü, zaman zaman iç burkucu bir yolculuğa çıkaran Zweig, tarihin heyecan verici dönüm noktalarını başka gözlerle görmemizi sağlıyor.

Fareler ve İnsanlar

Fareler ve İnsanlar, Büyük Bunalım döneminin binbir zorluğuyla mücadele eden tarım işçilerine doğrultulan bir dürbün, uzakları göz önüne getiren çarpıcı bir novella.

Alba Şehrinin Yirmi Üç Günü

Alba Şehrinin Yirmi Üç Günü, İkinci Dünya Savaşı sırasında İtalyan direnişçilerini ve savaş sonrasının taşra hayatını yalın bir gerçekçilikle anlatan on iki öyküden oluşuyor.

Hafif Kahramanlar

Popüler edebiyatın kapıcı kadınlarla dikişçi kızlara has bir merak olmadığını epeydir biliyoruz. Bu hafif romanların yazarlarının ve okurlarının kadınlardan ibaret olmadığını da. Elinizdeki kitap, feminist eleştirinin hafif romanlara doğru genişletildiğinde, hafif kahramanlara böyle kulak verildiğinde neler dinleyebileceğimizi yoklayan yazılardan oluşuyor.

Cennet

Cennet, Nobel Edebiyat Ödüllü Abdulrazak Gurnah’tan efsanelerle, düşlerle, geleneksel inanışlarla bezeli bir Afrika panoraması.

Rusya Günlüğü

Steinbeck’in kendine has bakış açısıyla kaleme aldığı yazıları ve Capa’nın mükemmelen ayarlanmış kadrajlarıyla Rusya Günlüğü, Türkçe olarak ilk kez yayımlanıyor. İkinci Dünya Savaşı’nın hemen sonrasında, Sovyetler Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki gerilimin iyice artmaya başladığı 1947’de, gazetelerdeki gerçekdışı haberlerden bıkan Steinbeck ve Capa “Bir de kendi gözümüzle görelim,” diyerek çıkıyorlar yola. Sovyetler Birliği’nde kaldıkları birkaç haftada Moskova’yı, Stalingrad’ı, Kiev’i ve Gürcistan’ı dolaşıyor; politikaya, hamasi laflara, bürokrasiye meydan vermeden, Rusların ne yiyip içtiğini, nasıl yaşadığını, dans ettiğini merak ederek halkın arasına karışıyorlar.

Gordiyon Fiyongu

Yaşayan en önemli polisiye yazarlarından Bernhard Schlink, Gordiyon Fiyongu’nda entrika, gerilim ve tutku dolu bir hikâye anlatıyor.

Gladyatörler

Arthur Koestler Gladyatörler’de geleneksel değerlerin çöküşü, ekonomik bozukluklar, işsizlik, yolsuzluk ve yozlaşmış bir yönetici sınıf yüzünden büyük karmaşa içindeki Roma İmparatorluğu’nda yaşanan bir ayaklanmayı ele alıyor: 70 gladyatörün başlattığı isyanın kısa süre içinde 100 bin kişilik bir halk hareketine dönüşerek İtalya’nın önemli kısmında hâkimiyet kurmasını; isyanın lideri Spartacus’ün bir “ütopya”yı, “Güneş Devleti”ni arayışını çarpıcı ve ustalıklı biçimde aktarıyor.

Herzog

20. yüzyılın birey üzerindeki yıkıcılığını ele alan Herzog, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Saul Bellow’un başyapıtı olarak kabul ediliyor.

Paris ve Londra'da Beş Parasız

Paris ve Londra’da Beş Parasız, George Orwell’in iki Avrupa başkentinde yoksulluk, açlık ve sefalet içinde geçen yıllarına dair gözlemlerinden oluşan canlı bir tanıklık.

Kreuzberg Blues

Covid-19 pandemisinin gölgesi altında, konut spekülasyonu ve barınma hakkı mücadelesi etrafında, heyecanlı bir siyasi polisiye... Wolfgang Schorlau’nun özel dedektifi Georg Dengler, bu defa konut spekülasyonu yapan dev firmaların kıskacındaki dar gelirli kiracıların yardımına koşuyor. Bu firmaların, ellerindeki konut stokunu sürekli daha pahalıya kiralamak amacıyla bu insanları yıldırarak evlerinden çıkartmaya dönük stratejilerinin artık dehşet verici noktalara vardığı bir vaka var, karşısında.

Hacılar Yolu

“Hacılar Yolu, karakterlerin hikâyelerini anlatırken Gurnah’ın kendini nasıl da sınırlandırabildiğini gösteriyor. Yazar, ‘Yalnızca göster, anlatma,’ şeklindeki o eski edebiyat kuralını mükemmelen uyguluyor.” Debbie Jacob

Demir Ökçe

Demir Ökçe, yazıldığı tarihten bu yana tüm dünyada muhalif sol hareketlerin başucu kitabı olan sıradışı bir anlatı.

Babylon Berlin
Islak Balık

Volker Kutscher’in Islak Balık adlı romanından uyarlanan Babylon Berlin’de, dönemin şıklığının ve zarafetinin arkasındaki kirli ilişkiler açığa çıkarılıyor.

Başıboş Köpek
Commissario Morello Venedik’te

Wolfgang Schorlau, bu defa İtalyan yazar Claudio Caiolo ile beraber yarattığı komiser Morello karakteriyle İtalya’nın toplumsal hayatına, siyasetine ve suç âlemine dalıyor.

Sessizlik Tarihinden Günler

Norveç’in sakin bir bölgesinde, savaştan on yıllar sonra, orta sınıftan bir ailenin huzur içinde geçmesi beklenen emeklilik yılları tuhaf bir olayla sarsılıyor. Acı dolu geçmiş, artık yaşlanmaya başlayan çiftin hayatına aniden geri dönüyor. Simon’un sessizliğe bürünmesiyle, Eva hem ortak anılarına hem de eşinin savaş sırasında yaşadıklarına doğru bir yolculuğa çıkıyor.

Yukarı Mahalle

Steinbeck’in Kral Arthur ve Yuvarlak Masa Şövalyeleri hikâyelerinden esinlenerek kurguladığı ve Monterey üçlemesinin ilk kitabı olan Yukarı Mahalle, Danny ve dostlarının nasıl bir araya gelip bilge bir topluluğa dönüştüğünün ve bu topluluğun başından geçen maceraların dokunaklı öyküsü.