1888’de Hedwig Baum adıyla Viyana’da dünyaya geldi. Yahudi asıllı burjuva bir ailede, yüzyıl sonunun kozmopolit başkentinde “iyi bir ailenin tek çocuğu” olarak büyüdü. Babası Hermann edebiyattan anlamayan despot bir adamdı, annesi Mathilde Donat ise hayatı boyunca ruhsal problemleriyle boğuşmuştu. Sekiz yaşında arp öğrenmeye başlayan ve altı yıl boyunca Viyana Konservatuvarı’nda öğrenim gören Baum, bu sıralarda yazarlığa başladı. 1914 yılında Viyanalı gazeteci Max Prels ile evlendi ve bazı öykülerini kocasının adıyla yayımladı. İlk edebi eseri Frühe Schatten, das Ende einer Kindheit (Erken Gölgeler, Bir Çocukluğun Sonu) 1914’te yayımlandı. Kocasından boşandıktan sonra Berlin’de üç yıl orkestrada arpist olarak yer aldı ve Darmstadt’ta bir lisede müzik dersleri verdi. Weimar Almanyası’nı anlatan ilk romanları pek başarılı olmadıysa da, 1926’da Berlin merkezli yayınevi Ullstein’da editörlüğe başladıktan sonra kitapları başarı yakalamaya başladı. Savaş sonrası Almanyası’nda “yeni kadın”ı anlatan Stud. chem. Helene Willfüer (Kimya Öğrencisi Helene Willfüer) cinsellik, ırklar arası aşk ve kürtaj gibi okurlar için oldukça alışılmadık meseleleri yenilikçi bir şekilde ele aldı. 1929 tarihli Oteldekiler romanı Baum’u Ullstein’ın ve Almanya’nın en çok satan yazarlarından biri haline getirecekti. Kitap önce Berlin’de sahneye, daha sonra İngilizceye çevrilerek New York’ta sahneye, farklı dillerde baskılara ve sonunda 1932 tarihli “Grand Hotel” filmine uyarlandı. Filmin Berlin galası yapıldığı sırada Yahudi kökenli Baum’un kitapları Nazi Almanyası’nda yasaklanmıştı. Baum, ailesiyle birlikte Birleşik Devletler’e yerleşti ve kitaplarını tüm ülkede tanıttıktan sonra ömrünün geri kalanında Hollywood’da bir ünlü hayatı sürdü. Kitaplar yazmaya ve Metro-Goldwyn-Mayer gibi şirketler için senaristlik yapmaya devam etti. 1941’den itibaren tüm kitaplarını İngilizce yazmıştır. Baum, 1960’ta lösemiden hayatını kaybetti. Anılarını kaleme aldığı It Was All Quite Different (Her Şey Bir Başkaydı) ölümünden sonra, 1964 yılında yayımlandı.