Nisan 2012 Tarihinde Yeni Çıkan Kitaplar

Ay Tutulması

Gün ile Gece, kaybolan Ay’ı bulup gökyüzündeki yerine koymak için bir araya gelirler. Tadına doyulmaz bir beraberliğin başlangıcıdır bu. Ama ne yazık ki, birbirlerine zıt doğaları onları ayırmak için pusudadır. Ne de olsa biri varken diğeri olmuyordur, beriki varken de öteki... Gün ile Gece bir arada kalmanın yolunu bulmayı başarabilecekler mi?

Camus
Bir Ahlakçının Portresi

20. yüzyılın en önemli entelektüel figürlerinden biri olan Albert Camus (1913-1960) felsefi duruşunu yaşamına ve kişiliğine yansıtmasıyla da özel bir yere sahiptir. Camus’nün düşünsel ve sanatsal üretimini bir arada inceleyen S.E. Bronner, bir “ahlakçı” olarak nitelediği yazarın eserlerini yaşamöyküsüyle birlikte ele alarak bu önemli noktayı yakalıyor.

Vücudunuz Hayır Diyorsa
Duygusal Stresin Bedelleri

Hastalık, rahatsız edici bir durumdur. İnsanın sağlıklıyken çok da farkında olmadığı yaşamsal önemdeki fizyolojik ve psikolojik süreçlerine ciddi bir darbe vurur. Özellikle de kronik hastalığı olan biri, vücudunun sınırlarını bu hastalık yoluyla fark etmeye başlar. Eskilerin bilgeliğine dayanan sezgiler ve öğretiler, fiziksel rahatsızlıkları kişinin kişilik yapısıyla, psikolojik durumuyla, özellikle de stresle ilişkilendirir.

Aydınlıktan Karanlığa İktidar
Orhan Pamuk Romanlarında Demiryolu

Demiryolu, genellikle Batı’yla ve kolonizasyonla özdeşleşmiş bir imge. Anadolu’ya ve hafızamıza Batılılaşma çabaları sırasında giren tren ve demiryolu ise pek çok mani, bilmece, ninni ve türküde yer alıyor; edebiyat metinlerinde de tekrarlanan bir motif olarak ortaya çıkıyor.

Devrimci Şiddet

1960’ların ortalarından itibaren dünyanın birçok yerinde, eş zamanlı olarak, şiddete, yani silahlı mücadeleye yönelen toplumsal hareketler ortaya çıktı. Bu hareketler genellikle, mevcut siyasi, ekonomik ya da kültürel düzene bir itiraz olarak, çoğunlukla öğrenci ve işçi grupları içinden doğdu ve zaman içinde silahlı mücadeleye dönüştü.

Onun Gibisi Gelmedi
Memleket Futbolundan Portreler

“Efsane” futbol âleminin, genel olarak popüler kültürün en yıpranmış ve en yıpratıcı klişelerinden biri. Üst ligde iki sene kariyer yapan, iki parlak maç oynayan bir futbolcunun adı efsaneye çıkabiliyor. Cem Zamur, bu kitapta, hakiki efsaneleri anlatıyor. Türkiye futbol tarihinin efsane şahsiyetlerinden bir portre demeti.

Süper Kahramanlar Yüksekten Korkmaz

İkinci sınıfa giden Maurice, doğaüstü güçleri olan bir süper kahramandır. Her fırsatta çevresindekilerin yardımına koşup onları zor durumlardan kurtarır. Ama süper kahramanların bile zayıf bir noktası vardır. Maurice’in zayıf noktası, sınıf arkadaşı güzeller güzeli Juliette’tir, onunla ne zaman karşılaşsa süper güçlerini kaybeder ve sıradan bir çocuğa dönüşür.

Tuhaf Yıldızlar Dünyaya Bakıyorlar Gözlerini Kırpmadan

“Kış Berlin’in iki tarafında da çok sertti. Sokaklar bir ayna gibi kaygandı, sabahları Mercedeslerin ve Trabantların camları kazınıyordu. Şehrin her iki kısmında da aynı sesleri duyuyordum. Doğu ve Batı Berlinlilerin kirpikleri karla kaplıydı, her iki Berlin’de de insanlar hapşırıyor, Batı Berlin’in donmuş gölleri ve Doğu Berlin’in Spree Nehri üzerinde ördekler yürüyor, soğuktan dolayı tek ayak üzerinde duruyorlardı.”

Estetiğin Huzursuzluğu
Sanat Rejimi ve Politika

Rancière, günümüzün en özgün siyaset ve sanat kuramcılarından. Her iki alanda da ufuk açıcı ve ezber bozucu kuramlar geliştirmesinin yanı sıra, bu iki alanı daima birbirleriyle ilişkileri içinde ele alıyor. Çünkü ona göre sanat ve siyaset, birbirleriyle “arızî” olarak temas eden, iki sabit ve ayrı gerçeklik değil.

Tek Partinin Yükselişi

Ahmet Demirel’in makalelerini bir araya getiren Tek Partinin Yükselişi, Milli Mücadele dönemi ve Cumhuriyet’in kuruluş yıllarındaki seçimlere ve bu seçimler sonucu oluşan Meclis’in yapısına odaklanıyor. Demirel, tek parti rejiminin yavaş yavaş kurulduğu bu süreçte, milletvekili adaylarının belirlenmesinden, Meclis’in oluşmasına kadar geçen zaman içerisinde neler yaşandığını çarpıcı ayrıntılarla okuyucuya sunuyor.

Türk Sağı: Mitler, Fetişler, Düşman İmgeleri

Türkiye’de sağ akımların ideolojik alet çantasında neler var? Türk sağcılığı kitlelere seslenirken hangi imgelere başvuruyor, hangi tahayyüllere hitap ediyor? Hangi psiko-sosyal damarları işliyor, hangi çağrışımları harekete geçiriyor? Bu derlemede, bu sorulara cevap arayan çalışmalar yer alıyor.