Anadolu Yıldızı Eskişehirspor
“Anadolu Yıldızı”… “Kırmızı Şimşekler”… “Eseses- Kikiki- Eski eski-Es”. Türkiye futbol tarihinin en büyük nostaljik kıymetlerinden biri: Eskişehirspor. Futbolda “Anadolu Devrimi”nin simgesi idi Eskişehirspor… İstanbul oligarşisine karşı çıkan ilk büyük tehditti… Altın çağındaki Eskişehirspor, 1960’lar/1970’ler dönümü Türkiye’sinde yaşanan toplumsal değişim dinamizminin, “statüko”yu sarsmaya dönük heyecanının futbol dünyasındaki temsilcisiydi, sanki…
Lili ve Yedi Çocuğu: Bir Çizgi Film Daha! - Mali
Mali televizyon izlemeyi çok sever. Yemek yerken, oyun oynarken hep televizyon izler. Bir gün televizyon bozulur ve birdenbire her şeyi bulanık göstermeye başlar. Soluğu tamircide alırlar, ama bozulan televizyon değildir
Küçük Ağa
Küçük Ağa, Kurtuluş Savaşı yıllarında, siyasal karar ve tartışma merkezlerinin uzağında, Kuvvacı/Millici denilen, ama ne oldukları, neyi temsil ettikleri pek bilinmeyen birilerinin açtığı savaşa katılıp katılmamanın vebalini tartarak bir karar verme durumunda kalan insanları anlatır. Asırlardır sadece “halife-i ruyi zemin”in, padişahın açtığı sancağın altında savaşılacağı bilgi ve inancıyla yaşamış taşra insanlarının, halife-padişah çağrısının yokluğunda ve işgal haberleri yayılırken yaşadıkları ikilemlerin, açmaz ve iç çalkantıların, kendileri ve kaderlerine sahip çıkma hakkında yeniden düşünmek zorunda kalışlarının hikâyesidir.
Türkiye'de Din ve Siyaset
Toplumbilimci olarak Mardin’in özgün yanlarından biri, dinin Cumhuriyet Türkiye’sindeki toplumsal-kültürel varlığını, tarihî ve güncel siyasî arka planıyla birlikte vukuflu ve kapsamlı biçimde tahlil eden çalışmalarıdır. Bu çizgisi, İslamcı çevrelerde referans alınmasını sağladı, ancak dinselliğe soğukkanlı bilimsel yaklaşımı yadırgandı.
Umut
Umut, Fransız yazar André Malraux’nun İspanya İç Savaşı’yla ilgili eseri.
Akıntıya KarşıErmeni Soykırımında Emirlere Karşı Gelenler, Kurtaranlar, Direnenler
1915’te emirlere karşı gelerek Ermenileri ölüm yolculuğundan kurtarmaya çalışan devlet memurları, din adamları, aşiret reisleri, köy ağaları ve sıradan insanlar da vardı. Akıntıya Karşı bu insanların hikâyelerini aktarırken, bu tür araştırmalarda karşılaşılabilecek sorunları ve tuzakları da hassasiyetle ele alıyor.
Rus Edebiyatı Dersleri
Amerika’da çeşitli okullarda verdiği Rus edebiyatı derslerinin bir dökümü niteliğindeki bu kitapta Nabokov, 19. yüzyılın en büyük addedilen Rus yazarları –Çehov, Dostoyevski, Tolstoy, Turgenyev, Gorki, Gogol– üzerine konuşurken, romanlarındaki sıra dışı üslubundan yine ödün vermiyor. Nabokov, parlak zihin oyunlarını bu defa da Rus romanlarını didiklemek için kullanıyor.
CereyanlarTürkiye’de Siyasî İdeolojiler
Cereyanlar, Türkiye’de siyasî ideolojilerin özelliklerini; birbirlerini etkileme ve birbirlerinden etkilenme süreçlerini; cereyanlar içindeki figürlerin ideolojik seyahatlerini; muarız bellediklerine dair kurguladıkları dili; ideolojileri popülerleştirme tekniklerini ve siyasî ideolojilerin gündelik hayatta nasıl karşımıza çıktıklarını ustalıkla işlenmiş bir biçimde gözler önüne seriyor.
Tanıl Bora, “cereyanlar”ı şu başlıklar altında tartışıyor: Geç Osmanlı Zihniyet Dünyası, Batıcılık, Kemalizm, Milliyetçilik, Türkçülük ve Ülkücülük, Muhafazakârlık, İslâmcılık, Liberalizm, Sol, Feminizm ve Kürt Siyasal Hareketi. Sadece başı sonu belli metinlere değil, sözlere ve jestlere de bakıyor, “kimin söylediği”ne değil “ne söylediği”ne odaklanıyor. Böylece, siyasî düşünceleri sarmalayan ideolojik muhtevayı ve “iklim”i de ortaya koyuyor.
Halide EdibTürk Modernleşmesi ve Feminizm
Ayşe Durakbaşa, Cumhuriyet’in asi kızı Halide Edib’in hayatını, Türk modernleşmesinin feminist bir açıdan eleştirisini yapmak üzere okuyor. Halide Edib’i bir feminist ve bir modernist olarak incelemek ve onu bütün dünyadaki “yeni kadın”ın oluşumu açısından değerlendirmek için onun, erkeklerle, Türkiye’nin “öteki” kadınlarıyla ve Batılı feministlerle ilişkilerine bakıyor.
RusyaOrtaçağ'dan Sovyet Devrimi'ne
Rus halkının 9. yüzyılda dışarıdan, kendilerini yönetmesi için çağırdığı bir Vareg prensinin etrafında toplanmaya başlamasıyla temelleri atılan Rusya, zaman içerisinde diğer knezliklerin gönüllü katılımı veya ilhakıyla Moskova knezliği çatısı altında toplanmaya başladı ve 16. yüzyılda Rus topraklarındaki Moğol yönetiminin zayıflaması ve sona ermesiyle bir devlet haline geldi.
Cennetin Dibi
Cehenneme Övgü’de “bu dünya”yı sorgulayan Gündüz Vassaf ikinci kitabında “cennet”e, hem de cennetin ta dibine el atıyor. Mizahla bilimkurgunun, düzyazıyla bilimsel makale üslûbunun harmanlandığı kitapta, ‘yanlışla doğru’, ‘yalanla dolan’ sırt sırta duruyor.
Felsefe Tarihi - Cilt 2 - Modern Dünyanın Yaratılması
Felsefe Tarihi serisi, Modern Dünyanın Yaratılması’yla devam ediyor. Ortaçağ’ın felsefi akımlarından yola çıkan bu cilt, Rönesans’la oluşan yeni dünya imajına, modernitenin yaratıcı düşüncelerine ve bugün genellikle “Klasik Çağ” olarak nitelenen döneme kadar uzanıyor.
Mağaradakiler
Aydın mı dersiniz, entelektüel mi dersiniz? İki kavrama farklı anlamlar mı yüklersiniz? Aydınlardan/ entelektüellerden çok şeyler mi beklersiniz, hiçbir şey beklemez misiniz?.. Öyle ya da böyle, kültürle derinlemesine alışveriş kaygınız varsa, zaman eksenine düşünce mesaisi düşürebiliyorsanız, bu kavramlar üzerine kafa yorarsınız, bu sorulara cevap arasınız, ufuk ararsınız.
Buzdan Kılıçlar
“‘Leri şarupdiende tisika cemi’ deriz bizler eşyalarımıza. Yani ‘Yoksullar ülkesinin sınırlarını gösteren harita’.Karnımızı doyurmak için çırpındığımız her ânı eşyalarımızda dondurup saklamamız boşuna değildir. Soluk alıp verdiğimizi, geçmişte de var olduğumuzu kendimize kanıtlama ihtiyacı içindeyiz."
Edebiyat Dersleri
Edebiyat Dersleri, dünya edebiyatının en çok tartışılan başyapıtlarına, yine en çok tartışılan başka bir büyük yazarın yorumlarını ve eleştirilerini göstermekle kalmıyor; aynı zamanda hem nasıl iyi bir eleştirmen hem de nasıl iyi bir okur olunabileceğine dair Nabokov’un uzun yıllar derslerinde anlattığı notları, çizimleri ve haritaları da sunuyor. Öğrenciler için bulunmaz bir kılavuz, meraklıları için kaçırılmayacak bir başyapıt...
Bozkırda Altmışaltı
Mustafa Çiftci, şeker gibi iyimser hikâyeler anlatıyor taşradan, kıtlıktan... Kara sakız, kendir, kına, kaya tuzu, iğde... “Vatandaş, ne isterse vereceksin, yok demeyeceksin.” Bozkırda Altmışaltı, gülerek memlekete bakıyor...
İslâmî Feminizmler
“İslâm” ve “feminizm”… İslâm’ın kadına baskı dini olarak tasavvur edildiği bir dünyada, bu imkânsız bir birliktelik midir?İslâmofobi bütün dünyada yükselişini sürdürürken, bundan kendi payına düşeni alan dindar kadının mücadelesi feminizme dahil edilebilir mi?
Hikâye Anlatma Sanatı
Ashley Ramsden ile Sue Hollingsworth Hikâye Anlatma Sanatı’nda yirmi yılı aşkın süredir bu alanda edindikleri deneyimi aktarıyor ve konuya ilgi duyup yeteneğini açığa çıkarmak isteyenlere denenmiş özel teknikler, pratik öneriler ve önemli tüyolar eşliğinde yol gösteriyorlar. Hikâyeleri seven ve onlara daha yakından bakmak isteyen herkes için eşsiz bir kılavuz.
Kimliğimi Kaybettim, Hükümsüzdür!Uçmakdere Yazıları - 2
Gündüz Vassaf'tan, insanı kendisi ve yaşadığı dünya üzerine düşünmeye sevk eden, çarpıcı sorularla dolu, zihin açıcı bir kitap...
Kriz, Kimlik ve SiyasetKüreselleşme Yazıları
Sermayenin küreselleşmesi dünyanın geleceğini ne ölçüde değiştirecek veya küreselleşmenin yeni aktörleri kimler olacak? Yeni sermaye merkezlerinin ortaya çıkışı, yeni paylaşımlar nasıl gerçekleşecek veya küresel kapitalizmin alternatifi ne olacak?
Feodal Toplumdan Yirminci Yüzyıla
Feodal Toplumdan Yirminci Yüzyıla yazarının özellikle iki amacı gözeterek kaleme aldığı bir klasiktir: “Tarihi ekonomi teorisiyle ve ekonomi teorisini tarihle açıklamak.” Huberman’a göre “bu düğümlenme önemli ve zorunludur.
Şiirin Sesi, Toplumun Şarkısı
Divan şiirinin 'gerçek' hayattan, toplumdan kopuk, üretildiği zaman ve mekanla bağı olmayan, 'soyut' bir şiir olduğu edebiyat tarihinin yerleşik yargılarından biridir. Şiirin Sesi, Toplumun Şarkısı'nda Walter Andrews, Osmanlı gazel geleneğini incelerken bu yargının tam tersi bir yaklaşım getiriyor.Gazellerin, Osmanlı toplum ve kültür hayatını hem yansıttığını, hem de şekillendirdiğini gösteriyor.
Türk Modernleşmesi
Türkiye’nin modernleşme/Batılılaşma eksenindeki müzmin tartışma konularına Mardin’in yaklaşımı, modernleşme sürecini “ileri”-“geri” kutuplaşmasına indirgemiyor. Derlemede, modernleşmeyi ve farklı düşünce akımlarının modernleşmeyi algılayışlarını ele alan makaleler yanında modernleşme sürecinin gençlik, kültür, kitle, demokrasi gibi kurumsal-kavramsal çerçevelerdeki özgül izdüşümlerini, dinamiklerini tartışan yazılar yeralıyor.
Sırrını Surlarına Fısıldayan Şehir: DİYARBAKIR
“Diyarbakır; harcı, acı ve hüzünle karılmış ama umudu her zaman diri tutmuş, ebedi kent... Diyarbakır; bedeninde derin yaralar açılmış yaralı kent... Diyarbakır; ahir zamanlardan bu yana, zamanın ve insanın sayılamayacak kadar çok musibet ve felaketine karşı durabilmiş, dayanabilmiş bir kent. Bir erdemli yürek. Diyarbakır; acısı, hüznü ve umudu henüz yeterince seslendirilmemiş kent…