#medya Etiketindeki Kitaplar

Futbolun Ölümü
Seçme Yazılar 1

İslam Çupi’nin Milliyet gazetesinde “Pazar’ın Ertesi” sütununda yazdığı, meslek hayatının son on yılının, deyim yerindeyse olgunluk döneminin yazıları yer alıyor bu kitapta. Karamsar yazılar bunlar. Çupi, futbolun bir “çim savaşına” dönmesinden duyduğu rahatsızlığı, kendine özgü güçlü tasvirlerle anlatıyor. Yeni dönem topçularının, becerisi sınırlı aletlere dönüştüğünü düşünüyor.

"Olaylar, Sağbekin Lahana Dolmasını Yemesiyle Başladı"
Seçme Yazılar 2

İslam Çupi, Milliyet’te yazmaya başladığı 1981 Eylül’ündeki ilk yazısında, “23 yıl sonra çok mu geç?” başlığı altında şunları yazmıştı: “23 yıl önce geldiğim sokağa 23 yıl sonra tekrar düşmüşüm. Kafasını asfalta dökmüş, moralini sıfır kilometreye getirmiş, üzerimdeki tek pantolon ve gömleği taşınmaz ağırlık kılmış bir adamcık olarak..

Şirket ve Parti
Genç Parti ve ‘Yeni Siyaset’

Genç Parti, Türkiye’nin yakın dönem siyasal hayatının en ilginç olaylarından biri. Parti, Uzan şirketler grubunun kuruluş yıldönümü kutlama konserlerinin devamında, “halka ilişkiler” organizasyonuna benzeyen bir süreçte ortaya çıktı. Dört ay sonra girdiği 2002 genel seçimlerinde ise seçim barajını zorlayacak noktaya ulaştı.

Kesin Ofsayt
Televizyon futbolu ve futbol medyası

Futbol yorumculuğu, nicedir, en gözde halk felsefesi tahtında oturuyor. Milyonlar televizyondaki “futbol geyiklerinin” esiri. Futbol medyasının klişelerle, dargörüşlülükle, basbayağı palavrayla yüklü budalalaştırıcı söyleminin, bu ülkedeki kollektif mantık ve muhakeme yetmezliğinin, “zihniyet bozukluklarımızın”, kocaman bir aynası olduğunu...

Sıcağıyla, Acısıyla
Adana Futbolu

Adana takımları futbolun en üst katından uzun yıllardır uzaklar. İzmirlilerin yokluğu kadar çarpıcı bir eksik bu. Adana Demirspor, üç büyük şehir dışındaki en köklü kulüplerden biri, tam teşekküllü bir spor yurdu ve gerçekten bir “camia”.

Otoriter Demagoji
Farklı Ol, Benim Gibi Ol

Kürşat Bumin bu kitapta yer alan yazılarında Türkiye'nin son dönemini, "Türkler çıldırmış olmalı!" dedirten olaylar üzerinden ele alıyor. Rejim sorunları, demokrasi, ordu, siyaset vb... sorunlarımıza 'otoriter demagoji' kavramıyla açıklık getirmeye çalışıyor. Bumin'e göre 'otoriter demagoji'nin yürürlükte olduğu Türkiye'de "görünürde 'söz' kimsenin tekelinde değildir; hatta sık sık 'konuşan ülke'nin erdemlerinin sıralandığına tanık olunur.

Medya Dünyası

Gazeteci, televizyoncu, radyocu, reklamcı; hepsinin eleştiricisi, okuyucusu, dinleyicisi, seyircisi için bir temel kitap. 17 kişilik bir yayın kurulu tarafından, çeşitli ülkelerden 100’ü aşkın araştırmacının katkısıyla hazırlandı.

Utanıyorum Ama Gazeteciyim
Türkiye ve Yunanistan'da Gazetecilik

Medya son yılların “en gözde” konularından biri. Hakkında durmadan hem konuşuluyor hem de yazılıyor. Buna karşılık medyanın yapısı, ‘doğası’, hal ve gidişi üstüne literatürde bir tür ‘münasebetsizlik’ sorunu var. Bir uçta medya üstüne yazılan yüksek teoriler var, diğer uçta medya köşe yazarı ve muhabirlerin yaşadıkları üstüne yazıları.

Dijital Politik Fanteziler

Itır Akdoğan Dijital Politik Fanteziler’de salt kuramsal çerçeveyle yetinmeyip, farklı çevrelerden ve gruplardan insanlarla yaptığı derinlemesine görüşmeler aracılığıyla insanların kendi toplumlarındaki değişimde iletişim teknolojilerinin rolünü nasıl algıladıklarını etraflıca inceliyor.

Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce Cilt 9 / Dönemler ve Zihniyetler

Modern Türkiye’de Siyasî Düşünce dizisi Dönemler ve Zihniyetler cildi ile tamamlanıyor. 19. yüzyılda başlayan Osmanlı-Türk modernleşmesi ve bunun siyasal düşünce âlemi üzerindeki etkisi farklı kaynak tartışma, aktör ve hareketlerle ortaya konuyor. Dönemler ve Zihniyetler bu süreç içerisinde yaşanan farklı tartışmaları ve bu tartışmaların aktığı farklı mecraları bir araya getirirken, siyasal düşünce dünyamızın zenginlik, farklılık ve “araz”larının bir dökümünü sunuyor.

Medyakronik

Medyanın gündelik hayatımızdaki ağırlığı günden güne artıyor, bildiğiniz gibi. Emekleme devresini henüz geçen televizyon kanalları çoğalıyor, sahipleri el değiştiriyor, gazetecilik- televizyonculuk içiçe geçiyor, tekelleşmeler, “angaje” yayın politikaları, “ideolojik” gazeteler ve televizyonlar gitgide yaygınlaşıyor, “düzgün” haber okumak veya seyretmek günden güne güçleşiyor.

Milliyetçilik ve Toplumsal Cinsiyet
Edebiyat, Medya, Siyaset

Halkevleri sahnelerinden ve Halide Edib Adıvar, Peyami Safa, Yakup Kadri Karaosmanoğlu romanlarından Turgut Özakman’ın popüler milli hamaset metinlerine ve 12 Eylül filmlerine uzanan tarihsel seyirde, milliyetçiliğin cinsiyet hiyerarşisiyle eklemlenmesinin analizi...

Haber Okumaları

Yasemin İnceoğlu ve Savaş Çoban’ın derlediği Haber Okumaları, güncel tartışmalar eşliğinde, dezenformasyonun ve iktidarın baskısının ortalığı toza dumana boğduğu bir ortamda medyayı ve “haber”i çeşitli veçheleriyle ele alan yeni bir kavrayış çabasının adımlarını temsil ediyor.

"Medya Ne Ki... Her Şey Yalan!"
Kent Yoksullarının Günlük Yaşamında Medya

Doğru düzgün bir ocağın olmadığı yoksul hanelerde, televizyon mutlaka var… Başka birçok şey olmayabilir ama iyi kötü bir cep telefonu mutlaka var. Yoksullar, medyanın kapsama alanındalar. Peki onların medyayla ilişkilerini ne belirliyor? Gündelik hayatın çilesinden -hiç değilse hayal dünyasında- kaçma arzusu mu? Hayatı, dünyayı, kendi durumunu anlamlandırma arayışı mı? Yoksullukla baş etme stratejileri mi?

28 Şubat’tan 15 Temmuz’a Darbeye, Diktaya, Medyaya
İtirazım Var

Derya Sazak, bu kitapta, Milliyet gazetesinde geçirdiği otuz yıl boyunca, 1990’ların yükselen sektörü medyada, dönemin güçlü isimlerinin aralarındaki mücadeleleri, gruplar arasındaki rekabeti, iktidar muhalefet kavgalarını, kazanan ve kaybedenleri, 28 Şubat’tan 15 Temmuz darbe girişimine kadar tanık olduğu gelişmeleri ve gözlemlerini aktarırken, medya ve demokrasi tarihimizin tartışmalı dönemlerine ışık tutuyor.

Medya ve İletişim Sözlüğü

Medya çalışmaları ve iletişim bilimlerini farklı kuramlar, araştırma yöntemleri, akımlar, disipline katkıda bulunmuş önemli isimler ve teknik kavramlar açısından ele alan bu kapsamlı sözlük yalnızca akademisyenler ve öğrenciler için başvuru kaynağı olmakla kalmıyor, alana ilgi duyan okuyuculara da hitap ediyor.

Cesur Yeni Medya
Teknolojiler ve Hayran Kültürü

“Cesur Yeni Medya” Teknolojiler ve Hayran Kültürü, “Yıldız Savaşları”nın, Harry Potter’ın hayranlarının etkisinden bağımsız olmayan yeni medya gücünün toplumdaki karşılığını; din, eğitim, hukuk, siyaset ve reklamcılık alanlarındaki yansımalarını ortaya koyuyor.

"Ama Eşkıyalık Çağı Kapandı!"
Modern Türkiye'de Son Kürt Eşkiyalık Çağı (1950-1970)

Ahmet Özcan, hem tartışmayı genişletiyor, hem de Türkiye ve Kürtler bağlamında vakalarla, hikâyelerle, imgelerle donatılmış sağlam bir analiz ortaya koyuyor. Modern ulus-devletin serpilme sürecinde “eşkıya”dan “suçlu vatandaş”a, “masum köylüler”den “dağlı canavarlar”a geçiş nasıl oldu? “Münferit vakalar” sayılan “Doğu” eşkıyalığı, neden toplu bir kriminalleştirme eşliğinde sistemli bir “eşkıya avı”nın konusuna dönüştü? En nihayet “Eşkıya”dan “Terörist”e nasıl geçildi?

Anoreksiya ve Bulimiya
Çocuğunuzu Nasıl Anlar ve Ona Nasıl Yardımcı Olursunuz?

Psikiyatrist Gérard Tixier ile klinik psikolog Clothilde Tourte’un hazırladığı Anoreksiya ve Bulimiya, çocukları yeme bozukluğu tablosuyla karşılaşan ailelerin kafalarındaki soruları cevaplıyor. Yazarlar hastalığın kaynağı hakkında aydınlatıcı bilgilerin yanı sıra onu aşmanın ipuçlarını da veriyor. Yeme bozukluklarının sebep olduğu ve gündelik hayata yansıyan meseleleri çözebilmek için acil tavsiyelere ihtiyaç duyanlara…

68'li ve Gazeteci

Tuğrul Eryılmaz, Asu Maro’yla yaptığı uzun söyleşide Türkiye’de ve dünyada 68’li olmanın anlamını, o dönemki arkadaşlıklarını, tanıklıklarını, TRT’den Nokta’ya, Yeni Gündem’den Sokak’a ve Radikal İki’ye gazetecilik serüvenini, tanıdığı onlarca insanı kendine özgü renkli, sivri dilli üslubuyla, hiç sakınmadan anlatıyor.

Kitle İletişim Kuramları
Kavramlar, Okullar, Modeller

Alandaki büyük bir boşluğu doldurmaya aday Kitle İletişim Kuramları ders kitabı olarak temel bir kaynak niteliği taşırken, insan-toplum ve medya ilişkisine ilgi duyanlar için de kapsamlı bir rehber.

Beyin Ekran

Ulus Baker, sinemanın öykü ve enformasyon sunma yönünü değil düşünme ve tahayyül etme yetisinin yani düşünce-imajının, montaj-düşüncenin yaratım olanaklarını araştırdı. Beyin Ekran üç bölümden oluşuyor: Minör-düşünce: Zaman-imaj ya da Video-imaj: Godard, Bresson, Tarkovski; Montaj-düşünce: Şok-imaj: Eisenstein, Güney, Lanzman; Aralık-düşünce: Rizom-İmaj: Vertov. Beyin Ekran, Baker’in sinema yazılarının bir montajıdır, onun deyişiyle “düşünen” bir kitaptır