#kürtler Etiketindeki Kitaplar

Çizgili Kenar Notları

Türkiye’de toplumsal, ekonomik ve kültürel olarak dışlanmış, marjinalleştirilmiş olanlar, kenar mahallelerde yaşayanlar, yoksullar... mizah dergilerinde, çizgi romanlar-hikâyelerde nasıl resmediliyorlar? Çizgi roman kültürü üzerine incelemeleriyle tanıdığımız Levent Cantek’in derlediği kitapta, son yirmibeş yılda derinleşen sınıfsal yarılmaların, toplumsal tahayyüle nasıl yansıdığını gösteren çalışmalar yer alıyor.

Henek

Henek, sadece bir anı kitabı değil. Roman tadında mizahi bir anlatı ve neşeli bir Diyarbakır güzellemesi. Berat Beran bize kendisini, ailesini ve yakın çevresini anlatırken öyle esprili bir dil kullanıyor ki, külfetli şehir yaşamının, yoksulluğun, ataerkilliğin, merkezin dışına itilmişliğin, umarsızlığın acılaştırdığı hayatı iyimserlikle resmediyor.

Korku Tapınağı
Güçlükonak-Silopi-Lice-Tunceli

Korku Tapınağı’nda Diyarbakır’da kaybolanların, Lice’de zorla koruculaştırılanların, Güçlükonak’ta katledilen köylülerin, Yeşilyurt’ta dışkı yedirilenlerin, Silopi’de kaybedilen HADEP’lilerin, Derebaşı’nda öldürülen gençlerin, Tunceli’de en temel gıda gereksinimlerini bile karneyle karşılayan insanların çığlığını duyacaksınız.

Müstakbel Türk'ten Sözde Vatandaşa
Cumhuriyet ve Kürtler

Türkiye siyasetinin aktörleri, bürokrasi, siyasi akımlar ve sıradan yurttaşlar Kürt meselesini nasıl algıladı? Cumhuriyet, milliyetçilik, sol, yurttaşlar Kürt meselesini nasıl, hangi kavramlarla 'gördü'? Mesut Yeğen, bu temel soruya cevap arıyor elinizdeki kitaptaki makalelerinde. Bu meselenin ve onu halletmek için izlenen stratejinin, Türkiye’deki başka etno-politik meselelerle ve bunları 'halletmek' için kullanılan araçlarla benzerlik ve farklılıklarına da göz atılıyor.

Kürt Barışında Batı Cephesi
"Ben Ege'de Akilken..."

Akil İnsanlar’ın Ege bölgesi temsilcilerinden biri olan Oran, projenin, Barış Süreci açısından en zor bölgesi sayılan Ege’deki öyküsünü anlatıyor. Türkiye’nin en büyük sorunlarından birisi olan Kürt meselesinin çözülmesi için yürütülen girişimlere mesafeli yaklaşan Ege’deki atmosferi resmederken kendi notlarına, toplantı tutanaklarına, resmî kayıtlara dayanıyor; gözlem ve analizleriyle etraflı bir panorama çiziyor.

Sandıkla Meydan Okumak
Türkiye’de Kürtlerin Siyasi Yolculuğu

Watts, tüm yıldırma girişimlerine rağmen siyasetten vazgeçmeyerek hem devletin resmî anlayışına hem de bir yanıyla silahlı mücadeleye “meydan okuyan” Kurdî politikacıların 1990-2008 arasında ülkedeki siyasi kurumları, mekanizmaları kullanmalarını ve çalışmalarının etkilerini kapsamlı şekilde inceliyor.

Türkiyeli Kürtler Üzerine Yazılar

Milliyetçilik konusunda uzun yıllardır çalışan Baskın Oran, Türkiyeli Kürtler Üzerine Yazılar’da Kürt sorunu üzerine 1990’ların ortasından günümüze kadar yazdığı yazılardan bir seçki yapıyor.

Kürt Meselesi'nde Algı ve Beklentiler

Toplumun ortak yaşama iradesini doğrudan etkileyip, ülkedeki birçok sorunun kaynağında yatıyor Kürt Meselesi On yıllardır kanayan bir yara durumunda. Cumhuriyet’in kuruluşundan beri var olan ve son otuz yıldır başka bir evreye geçtiği söylenebilecek Kürt Meselesi’nin artık yeni bir kavrayış modeli ve yaklaşımla ele alınması, çözülebilmesi için yeni bir siyasi anlayışa gerek duyuluyor.

Hevriz Ağacı

Bir Kürt aydınının yaşam hikâyesi, Hêvriz Ağacı... Modern zamanların vaadleri gitgide şekle şemale bürünürken, geleneksel ilişkilerin baskısının hâlâ hüküm sürdüğü 1950’li, ‘60’lı yıllar. Şıhla öğretmen, kaç-göçle gizli flört arasında... Hep yeni heyecanlar, hep yeni hayretler... Büyüyen hayaller... Ve “Doğu mitingleri”: “Kimliğiyle” tanışma...“’68 zamanı”nda üniversitede Kürt olmak... Talebe haylazlıkları ve siyasal mücadeleler içinde kurulan güçlü dostluklar.

Canip Yıldırım'la Söyleşi
Hevsel Bahçesinde Bir Dut Ağacı

Canip Yıldırım’ın hayat öyküsü, Cumhuriyet’ten bu yana Kürtlerin ve Türklerin yaşadığı tüm dönemlerin de çok canlı bir tanıklığı: İttihat Terakki dönemi, Ermeni katliamı, Cumhuriyet’in kuruluş yılları, Şeyh Sait hareketi, Ağrı Dağı isyanı, Dersim katliamı, tek parti dönemi, DP dönemi, 492lar davası yılları, 1960 askeri cuntası, TiP, KDP ve DDKO dönemleri, 12 Mart 1971 askeri cuntası.

Nazê
Bir "Göçüş" Öyküsü

"Lâllar, işaretle konuşur. Sağırlar, duymadan konuşur. Körler, görmeden konuşur. Kadınlar, ağıtlarla konuşur..." Bir göç hikayesi: Kürt aşiretlerinin, Irak-İran-Türkiye arasında, oradan oraya göçleri; göçte savrulanlar hayatlar... Nazê'nin anlatısını ve hayatını İrfan Aktan, maharetli röportajcılığıyla kuşatıyor.

Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce Cilt 9 / Dönemler ve Zihniyetler

Modern Türkiye’de Siyasî Düşünce dizisi Dönemler ve Zihniyetler cildi ile tamamlanıyor. 19. yüzyılda başlayan Osmanlı-Türk modernleşmesi ve bunun siyasal düşünce âlemi üzerindeki etkisi farklı kaynak tartışma, aktör ve hareketlerle ortaya konuyor. Dönemler ve Zihniyetler bu süreç içerisinde yaşanan farklı tartışmaları ve bu tartışmaların aktığı farklı mecraları bir araya getirirken, siyasal düşünce dünyamızın zenginlik, farklılık ve “araz”larının bir dökümünü sunuyor.

Belgelerin Işığında
Ermeni Meselesi

II. Meşrutiyet döneminde mebus olan Krikor Zohrab’ın, Avrupa kamuoyunu harekete geçirmek üzere 1913’te Marcel Léart ismiyle kaleme aldığı bu kısa metin, imparatorluk tebaası olarak Ermenilerin sosyal, iktisadi, kültürel ve hukuki durumlarını da verilerle izah ederken, Ermeni meselesi konusunda yapılması istenenlerin de kapsamlı bir dökümünü sunuyor.

Amidalılar
Sürgündeki Diyarbekirliler

12 Eylül 1980 sonrasında veya arefesinde Diyarbakır’dan ‘gitmek’ zorunda kalan ve çoğu yirmi yılı aşkın süre gurbette yaşayan Kürt siyasal mültecilerle söyleşiler yer alıyor bu kitapta. Önce çocukluklarının, gençliklerinin Diyarbekir’ine (ve Lice’sine, Silvan’ına, Ergani’sine, Pîran’ına...) dair hatırladıklarını anlatıyorlar.

Türkiye Siyasetinde Kürtler
Direniş, Hak Arayışı, Katılım

Kürt siyasal hareketleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan beri Türkiye siyasal hayatında karşılık bulacak bir eylemlilik arayışı içinde. Ama direnerek, itiraz ederek ama ittifaklar kurarak, uzlaşarak ya da kendisini dönüştürmeye çalışarak, “Türkiyelileşme” mücadelesi vererek…

Kürtlerde Aşiret ve Akrabalık İlişkileri

Lale Yalçın-Heckmann’ın Hakkari’de yürüttüğü saha çalışmasına dayanan Kürtlerde Aşiret ve Akrabalık İlişkileri, antropoloji dalındaki doktora tezinin kitaplaşmış biçimi. Akademik açıdan çok parlak ve doyurucu nitelik taşıyan bu yapıt, uzman olmayan okurlara da hitap edecek ölçüde anlaşılırlığa ve sürükleyici bir kurguya sahip.

İsyan Sürgünleri

“Diyarbekir Diyarım, Yitirmişem Yanarım”dan sonra Şeyhmus Diken bu kitabında da eski Diyarbakırlılarla sohbet ediyor, Diyarbakır’ın hikâyesini anlatmaya devam ediyor. Bu sefer anlatılanların merkezinde 1925 Şeyh Said İsyanı ve sonrasında yaşanan sürgünler, yerinden yurdundan edilmeler, gurbette kurulan yeni yaşamlar, aflar, geri dönüşler var.

Analar, Yoldaşlar, Tanrıçalar
Kürt Hareketinde Kadınlar ve Kadın Kimliğinin Oluşumu

“Kadın siyasette özne mi nesne mi? Kadınların siyasete girmesi siyaseti değiştirir mi, kadınları değiştirir mi? Elinizdeki kitap, kadınların siyasette özne olup olmadıklarının tartışıldığı bu dönemde çok önemli bulgularla bu sorulara etraflı bir yanıt verme niteliği taşıyor. Kürt kadınlarının 1980’li yıllardan itibaren önce geleneksel kadınlık rolleri çerçevesinde, ardından siyasal söylemin mümkün kıldığı biçimde, en nihayet de kendi sorunlarına da çare arayıp siyasetin kendisini dönüştürmeye varan siyasete katılım süreçlerini bu kitap detaylı bir şekilde inceliyor.

Kürdolojinin Bahçesinde
Kürdologlar ve Kürdoloji Üzerine Söyleşi ve Makaleler

Özellikle Kürtlerin tarihi, siyasi ve toplumsal yapısı ile ilgili yaptığı araştırmalarla dünya çapında tanınan bir biliminsanı olan Martin van Bruinessen, Kürdolojinin Bahçesinde’de yine zengin gözlem ve analizler ortaya koyuyor. Kitaptaki yazı ve söyleşilerde, 1970’li yıllardan itibaren Kürtlerle ilgilenmeye başlamasının arkasında yatan nedenleri anlatan, Kürtlerle ilgili araştırmalarının gelişimi konusunda Evliya Çelebi’den İsmail Beşikçi’ye ve Wadie Jwaideh’e uzanan yelpazeyi sunan van Bruinessen, Kürt varlığını inkâr edenlerin argümanlarının zayıflığını da gözler önüne seriyor.

Hamidiye Alayları
İmparatorluğun Sınır Boyları ve Kürt Aşiretleri

Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde oluşturulan Hamidiye Alayları, hedefleri ve etkileri bakımından ilgi çekici bir tarihî vakadır. Somut etkileri 1890’dan Kurtuluş Savaşı’na kadar izlenebilirken, tarihî ve siyasi etkisi günümüze uzanan izler bırakmıştır. Janet Klein, ortaya koyduğu kapsamlı bir araştırma ve geniş bir tartışmayla Hamidiye Alayları’nı, bu alaylarla sınırlı olmayan bir perspektifle ele alıyor.

İmparatorluktan Cumhuriyete
Türkiye'de Etnik Çatışma

Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında nüfus kompozisyonunda değişikliklere yol açan gelişmeler, 1850-1950 arasında Avrupa’da görülen genel tabloya uygun düşmektedir. Milliyetçilik bu dönem boyunca demografi mühendisliğini biçimlendiren temel faktör olmuştur. Erik Jan Zürcher’in hazırladığı bu derleme, ulus inşası sürecinde etnik politikaların mantığını ve işleyişini gösteren makalelerden oluşuyor.

Bizim Gizli Bir Hikâyemiz Var

Dağlarda başlayan hikâyeleri Güney Kürdistan’a, İsviçre’ye, Almanya’ya, Belçika’ya uzanan kadınlar… Geçmişte PKK’ye katılmış, bugün ise yurtdışında sürdürmek zorunda kaldıkları hayatlarına çocuklarıyla bağlanan, eski gerilla anneler…

Türkler ve Kürtler: Nereden Nereye?

Demokrasiyi gene erteledik, ertelemekteyiz. Bizim siyasî kültürümüzde demokrasi neredeyse mitolojik bir şey ya da belki “Nirvana” gibi uzaklarda, herkesin erişemeyeceği bir idealdir. (Yaşanmamış bir şeyin böyle fantastikleşmesi normaldir herhalde.) Dolayısıyla bu kültürümüzle biz, belki bilinçaltımızda, demokrasiyi, sorunlarımızı çözdüğümüzde erişeceğimiz (belki o zaman erişmeye hak kazanacağımız) bir “mertebe” olarak tasavvur ediyoruz.

Alevi Kürtler
Dinsel, Etnik ve Politik Sorunlar Bağlamında

Alevi Kürt kimliği üzerine yaptığı kapsamlı araştırmada Erdal Gezik, konuya çok geniş bir bakış açısıyla yaklaşıyor: Etnik ve dinsel tanımlamanın sorunlarını, dilsel ayrışmanın boyutlarını, Alevi-Sünni ilişkilerini, Şeyh Sait İsyanı ve Dersim 38 olaylarının kolektif hafızada yarattığı yarılmaları kültürel ve tarihsel boyutlarıyla ele alıyor.