Hissesiz Kısalar
Bizans Sohbetleri, Kurabiye Saatinde ve Kırık Zarlar romanlarını E. Emine takma adıyla kaleme alan gazeteci yazar Vivet Kanetti’nin Aktüel dergisinde ve Yeni Yüzyıl gazetesinde kaleme aldığı köşeyazılarının bir derlemesi Hissesiz Kısalar. Vivet Kanetti için bir “üslûpçu” diyebiliriz. Gerek romanlarında gerekse köşeyazılarında Türkçe’nin geniş olanaklarından yararlanan bir yazarla karşı karşıya olduğumuzu anlıyoruz hemen.
Habaset Yazıları ya daKapı Açık Arkanı Dön ve Çık
Perihan Mağden’in yazarlık “serüveni”ni epey uzun bir süredir, önce Pazartesi dergisinde, sonra Radikal’de -biliyoruz ki- izliyorsunuz. İzlemiyorsanız da “birazdan” izleyeceksiniz. Bu kitap ağırlıkla Radikal’de, biraz da Pazartesi’nde yayımlanan yazılardan oluşuyor.
Türkiye'de Arabesk Olayı
Daha ilk bakışta iştah kabartan kitaplardan değil, Türkiye’de Arabesk Olayı. Konu, çok işlenmiş, tartışıla tartışıla neredeyse bıkkınlık getirmiş bir konu. Üstelik, yerel kültürle böylesine “köklü” alışveriş içinde bulunan bu konuda kalem oynatan da bir İngiliz, Martin Stokes. Ancak, deyimi mazur görün, kazın ayağı hiç de öyle değil.
Hint Dünyası
Hindistan Kültürel Atlası – 250’den fazla resim, 36 renkli harita Yeryüzündeki insanların beşte biri, bu atlasta anlatılan Hindistan, Pakistan, Nepal, Bhutan, Bangladeş ve Sri Lanka gibi ülkelerin yer aldığı Hint altkıtasında yaşamaktadır. Bu bölge çok eski zamanlardan beri karmaşık insan topluluklarının vatanıdır.
Şeytan KumaşıÇizgilerin ve Çizgili Kumaşın Tarihçesi
Çizgilerin ve çizgili kumaşın tarihi üzerine “çizgi dışı” bir kitap. Ortaçağ Hıristiyan kültüründe dışlanmış insanları simgeleyen çizgi ve çizgili kumaş, tarih boyunca kah düşmanları işaret etti, kah mahkumların üniformalarında alan buldu. Şeytan’la özdeşleştirildiği dönemler de yaşadı; iyi’nin, temiz’in, moda’nın yansıması olarak da görüldü.
Pazartesi Yazıları ya daHiç Bunları Kendine Dert Etmeye Değer mi?
Perihan Mağden’in Pazartesi dergisinde yayımlanmış “hınzır ve konuşkan” yazıları: Büyük ve çocuk yıldızlarımız, ailelerimiz, bilhassa mümtaz eşlerimiz, ayrıca mükemmel dişiler... Ayşecik’ten Kenan Doğulu’ya, millî tombulluk sorunsalından “yılların yenilediği şarap” Ajda Pekkan’a, Hafta Sonu gazetesine, Ahu Tuğba’ya, Tarkan’a, Hülya Avşar’a... Ama biraz da Jane Austen’a, Patricia Highsmith’e, Gerard Depardieu’ya... Bazı şeyleri dert edenler için!
İnternet Dolunay Cemaat
Modernizmin uzantısında hem toplumsallaşan hem kitleselleşen “new-age-yeni çağ” kültürü... Usulca büyüyen, hızla güçlenen Fethullah Gülen cemaati... İnsanlığın önünde büyük bir fırsat ve ihmale gelmez bir tehlike halinde duran internet...İnternet, Dolunay, Cemaat bu üç simgesel olgu üzerinden “bir dünya parçası olarak Türkiye”nin bugününe ve geleceğine bakmaya çalışıyor, kritik bir çağ dönümünün ipuçlarını gündelik söylemler içinden çıkarmaya çalışıyor.
Boğaziçi'nde Yalılar, İnsanlar
Osmanlı'nın son döneminde ve Cumhuriyet boyunca, bu ülkede adı geçen herkes bir şekilde Boğaziçi'yle bağlantılı olmuş.
Fransızca "histoire" kelimesi hem "tarih" hem de "hikaye" anlamına gelir. İşte bu kitap da tam bu kesişme noktasına oturmak üzere yazıldı.
Türkiye'de Çizgi Roman
Çizgi romanın sanatsal varlığı artık yüz yılı aşmış bir tarihe sahip. Çoğu Batı ülkesinde çizgi romanın sanat olarak kendine özgülüğü tartışılmıyor bile, ama ülkemizde bu sanat kolu ucuz, okunup atılan, “yoz” ürünlerin kaynağı, az okumanın göstergelerinden biri sayılıyor.
Türkiye'de FutbolBu Maçı Alıcaz
Transfer hikayelerinden sürgünle sonuçlanan mağlubiyetlere, çocukluk umutlarından emeklilik yıllarına, futbolcu kimdir, “hoca” kimdir? Bir insan niçin hakem olur? Sonra tribünler, taraftar kimliği, “alaturka holiganlar”... Talat Paşa’dan bugüne devlet-kulüp ilişkileri, iktidar-futbol ilişkileri; asker-sivil futbol darbeleri; “militarist futbol”dan “polis devleti” futboluna geçiş.
Uzakların Ötesinde
Dünyanın hemen hiç durulmadığı son yirmibeş-otuz yıl boyunca, kamerasıyla, nice önemli olayın tanıklığını, belgeselciliğini yapan Güneş Karabuda’nın zengin birikiminden satırlar ve kareler: Castro’nun Küba’sından Allende’nin Şili’sine, Afrika’nın Kalahari Çölü’nden Amazon ormanlarına, Endonezya katliamından ‘68 Paris’ine...
Mezopotamya ve Eski Yakındoğu
53 harita; 342’si renkli 468 resim Mezopotamya haklı olarak “uygarlığın beşiği” diye adlandırılmıştır. Toplumsal kalkınma ve insanlığın ilerlemesi için gerekli temeller, antik dünyanın Dicle ile Fırat ırmakları arasında uzanan (Mezopotamya, Yunanca Mesopotamia “ırmaklar arasındaki ülke” anlamına gelir) ve bugün Irak ve Suriye olan toprakların bir bölümünü kapsayan bu bölgesinde atılmıştır.
Pop Çağı Ateşi
Ateşi hangi anlamıyla alırsanız alın, pop çağının ateşi altındayız. Her şey “pop” artık, müzik, şiddet, sevgi, İslam, milliyetçilik... Linç hukukundan reality şovlara, Tarkan’dan Çiller’e, “kara kafa” diye dışlananlardan site hayatına, Halk Ekmek büfelerinin önündeki kuyruklardan döviz büfesi kuyruklarına, ülkücü hareketin yükselişinden “kimlik açgözlülüğü”ne, pop çağı hayatı üzerine bir araştırma.
Hamburger Çağı
Hazla değil, hızla yemek... Modern hayatta yemek yemenin ilkesi ve usülü bu: Geçerken, ayaküstü, hızla atıştırılıyor. Daha çok insanı daha fazla ve daha hızlı tıkındırmaya dayalı Fast-food sanayii, gelişmiş ekonomilerin büyük bir sektörü oldu. Fast-food sanayi yemeğin/gıdanın her aşamasına damgasını vuruyor.
Haritanın Yırtılan Yeri
Ersöz’ün, 80’ler/90’lar dönümünde Türkiye’nin toplumsal haritasının ‘katlanma yerlerini’ yansıtan izlenimleri... Beş röportaj: Hapis sonrası hayatla başa çıkma uğraşındaki sosyalistler; “Ateş Altındaki Ülke”nin, “ora”nın, ölümle içiçe insanları, ‘sokaktaki’ Kürtler; üniversiteli ‘yeni’ gençler; medya üzerine Ahmet Oktay; İslamcılar, piyasa ve modernizm.
Postmodernci Kapıyı İki Kere Çalar
Coca-cola kutusu bir laleden daha tanıdık hale geldiyse bundan kim sorumludur? Birine “seni seviyorum” demek niçin bu kadar kolay ve bu kadar zordur? Barthes ve Eco’nun mirasında kendine pay gören yazar, mizahla yüklü bir kültür eleştirisine girişiyor. Bundan payını alanlar arasında Rambo ile birlikte Andy Warhol, Woody Allen, Fred Çakmaktaş, Rock grupları, Mickey Mouse, Jodie Foster ve Mona Lisa da var.
Hayat, Bir Emrin Var mı?
“Muhalefet, edinilmiş, parlatılmış ya da keskinleştirilmiş, kazanılmış bir tavır değil Cezmi Ersöz’de; muhalefet, Cezmi’nin kendisinde ve yazısında bir töz olarak vardır.
Yaşamın Öyküsü
Bu dizide nüfus patlamasından asit yağmuruna, ilk minik canlılardan sigaranın sağlığa etkilerine, uzay ve astronomiden AIDS'e, gen mühendisliğinden denizaltılara çeşitli konula ele alınacak Geleceği düşünürken 2001 kitapları elinizin altında bulunmalı.
Gösteriş Budalası Aslan
Aslan doğuştan kaybeder. Bütün haşmetli özelliklerine rağmen bunun böyle olması, herkesin ve her şeyin hakimi olmak için yaratıldığına inanmasındandır. Reistir, şeftir, abidir, her cinsten kraldır, önderdir, kurtarıcıdır. Projektörlerin sürekli kendilerine çevrilmesini istediklerinden, sık sık Boğaz vapurlarının önüne atlayıp güçlükle kurtarılan aslanlar az değildir.
Yalpalamakta Kararlı Terazi
Terazi her şeyi analiz etmeye, her şeye dair tezler geliştirmeye bayılır. Onun günlük laf salatası üretimiyle dünyada açlık sorunu çözülebilirdi. Çok kişinin terazinin cazibesi sandığı şey de tezgahtar yapaylığıyla iş icabı planlı gülümseme karışımıdır. Müthiş kararsızlığı ve çekingenliğiyle, karar vermesi gereken her durumda yerlere yapışır ve karar gerektirmeyen en kolay yolu bulup devam eder.
Eşek Kafalı Koç
Koç, insana saçını başını yoldurtacak kadar dikkafalı bir tiptir. Kendini üstün görmeye muazzam eğilimlidir. Kural olarak işlerin aslı esasıyla değil fuzulî kısmıyla uğraşır. Hiçbir zaman pek isabetli olmayan görüşleriyle herkesin kalbini kırar. Paslanmış bir elbombası kadar patlayıcıdır. Koç burcunun adı gerçekte aptal koyun olmalıydı.
Dengesiz Yay
Üç günden fazla evinde oturduğunda derhal biti kanlanır. Gerekli gereksiz her şeyi öğrenmeye çalışır. Edindiği bilgiyi hafızasında ancak sindirim süresince tutar. Güya iyimser diye övülür. Aslında en olmayacak durumlarda olayların iyi yanlarını görmeye çabalar. Tanrılara kurban edilmek için sunağa yatırıldığında çevresindekilerin birden din değiştireceğini umabilir.
Taşkafa Oğlak
Kötümserdir, dikkafalıdır, otoriterdir, otoriteye tapınır. Hemen tabi olur ve gözlerini iktidar koltuğuna diker. Esnek değildir, uyumsuzdur, kurudur, mizahtan anlamaz, hırslıdır, tek kuruşun hesabını yapar. Gençken yaşlı, yaşlandığında gençtir. Enerjisi o kadar fazladır ki, kapıştığınız ya da size aşık olan oğlak hayatınızı karartabilir. Bazı iyi özellikleri de vardır.
Sümsük Yengeç
Yengeç bu dünyada, yok, kendi küçük dünyasında, kimse tarafından anlaşılmayan bir ütopyacı olduğuna inanır. Kendine sorarsanız duygulu, şefkatli, saf-temizdir. Tabiî gerçek başkadır: Dakikada sekiz kere değişen ruh hali, aşırı hassasiyeti (alınganlık da diyebiliriz) mülk düşkünlüğü, kendinden hoşnutluğu ve benmerkezciliği ile hiç de iç açıcı bir yaratık değildir. Bütün burçlar içinde huzur ve düzene en çok düşkün olanıdır.