Nisan 2005 Tarihinde Tekrar Baskılar

Anamın Kitabı

Yakup Kadri bu kitabıyla, “insanların şimdiye kadar besledikleri bir zannı -çocukluğun en mutlu bir çağ olduğu zannını- kökünden sarsmak istediğini” söylemiş. Ön sözünde, “İnsan, şuurunun altına kadar inmeyince kendi kendini nasıl tanıyabilir? Bizim köklerimiz orada değil midir?” diye sorduğu kitabında “belki romanlarının bütün anahtarlarını vermiş.

Arap Halkları Tarihi

Modern Arap tarihinin ve düşüncesinin öndegelen uzmanı Hourani’den bir kaynak eser: Arap halklarının çağlar boyu hikayesi üzerinden Ortadoğu tarihi... Yalnızca Fırat-Dicle’nin güneyini değil Kuzey Afrika’yı da kapsayarak, yalnızca Emevi halifelerini değil Bağdat’ın şehir tarihini de anlatarak, yalnızca din savaşlarına değil sınıf oluşumlarına da yer ayırarak, yalnızca Nasır'ın konuşmalarına değil Ümmü Gülsüm'ün şarkılarına da kulak vererek...

At Sırtında Anadolu

Yıl 1876. Bir İngiliz subayı, yanında uşağı ile birlikte Anadolu’yu baştan başa dolaşır. O günün zor koşullarında yapılan bu maceralı yolculuğun tek bir amacı vardır: Osmanlı Devleti’nde azınlıkların durumunu yerinde görmek.

Avrupa'nın Kıskacında Abdülhamit

Bu memlekette Abdülhamit’in seveni de çoktur, yereni de. Bir kesim, her türlü musibetin kaynağı olduğunu düşünür; imparatorluğun çöküşü ve hatta geri kalmışlığımızın vebali ondan bilinir. Muhipleri ise, ‘Ulu Hakan’ın her şeyini mükemmel ve de kusursuz bulur. İki kesimin bu farklı değerlendirmelerinin tek bir hedefi vardır; İttihatçılar’ Yerenlerin amacı İttihatçıları aklamaktır.

Bediüzzaman Said Nursi Olayı/Modern Türkiye'de Din ve Toplumsal Değişim

Yazarının “modern Türkiye’de din ve toplumun kaynaştığı yolları kavrama yönünde bir ön çalışmadır” diye nitelediği kitapta, Müslüman düşünür Said Nursi’nin hayatı, Türkiye toplumunun din, ideoloji, bilinç sorunları ve modernizm olgusu ele alınıyor. Bediüzzaman’ın, özellikle reformların yabancı kültürlerle birlikte gündelik hayatımıza girip yerleşik usullerimizi zorlayan pratiğine karşı mücadelesi inceleniyor.

Don Kişot'tan Bugüne Roman

Türk ve dünya edebiyatının en önemli yazarları ve kaleme aldığı unutulmaz metinleri arasında keyifli bir yolculuğa çıkmak ister misiniz? Bu eşsiz yolculukta size roman geleneğinin atası kabul edilen Cervantes’ten başlayarak, Batı romanına adını yazdıran Laurence Sterne, Denis Diderot, Henry Fielding, Emily Bronté, Charles Dickens, Joseph Conrad, Joseph Conrad, James Joyce, Alain Robbe-Grillet, Italo Calvino gibi yazarlar eşlik edecek; bu gezinin Türkiye etabında ise rehberleriniz Ahmet Mithat, Ahmet Hamdi Tanpınar, Oğuz Atay, Adalet Ağaoğlu, Latife Tekin ve Orhan Pamuk gibi usta kalemler olacak.

Eylembilim

Eylembilim, başlığı gibi, Oğuz Atay’a özgü ironinin bütün inceliklerini taşıyor.

Mağaradakiler

Aydın mı dersiniz, entelektüel mi dersiniz? İki kavrama farklı anlamlar mı yüklersiniz? Aydınlardan/ entelektüellerden çok şeyler mi beklersiniz, hiçbir şey beklemez misiniz?.. Öyle ya da böyle, kültürle derinlemesine alışveriş kaygınız varsa, zaman eksenine düşünce mesaisi düşürebiliyorsanız, bu kavramlar üzerine kafa yorarsınız, bu sorulara cevap arasınız, ufuk ararsınız.

Nur Baba

Vaktiyle toplumumuzdaki en önemli kültür müesseselerinden biri olan Bektaşi tekkelerinin İmparatorluğun son zamanlarındaki bozuluşu. Dionysos törenlerinin benzeri “zevk ve sefahat sanatının, buse ve aşk ilminin” Bektaşi “Ayin-i Cem”lerinde tasviri.

Prozac Toplumu

Prozac, ABD’den tüm dünyaya yayılarak milyonlarca insanın sığınağı olmuş bir “antidepresan”... Wurtzel, Prozac Toplumu’nda, çocukluğundan üniversite yıllarına, depresyonla yaşadığı birlikteliği anlatıyor. Parçalanmış bir ailenin harika çocuğu, ilk aşklar, hayalkırıklıkları, başarılarla çöküşlerin içiçe geçtiği günler, terapistler, diğer ilaçlar ve Prozac'lı hayat...

Tatlı Rüyalar

Türk bir anne ile Fransız bir babadan olma Hector Berlioz –kendisi Türkiye’de yaşayan bir Fransız Türk’üdür- sıradan bir pazar sabahı kahvaltı ederken bir ilan okur ve “hayatı değişir”... “Hayatımı satıyorum! 25 yaşında, iyi eğitimli, iki yabancı dil bilen sağlıklı genç, geri kalanını temin edebilmek amacıyla hayatının bir bölümünü satıyor. İlgilenenler aşağıdaki telefon numarasına başvurarak randevu alabilirler.”

Tehlikeli Oyunlar

Kişinin kendiyle savaşmasını ve yenmesini, kendini dönüştürmesini önemli bir sorun olarak algılamaya çağıran, çarpıcı ve sarsıcı bir roman.

Yeni Hayat

“Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti.” Orhan Pamuk’un coşkulu, lirik ve sihirli romanı Yeni Hayat bu sözlerle başlıyor. Okuduğu bir kitaptan sarsılarak etkilenen, sayfalardan neredeyse fışkıran ışığa bütün hayatını veren ve kitabın vaat ettiği yeni hayatın peşinden koşan genç bir kahramanın olağanüstü hikâyesi bu.

Yine mi Yazılı Var?
Dikkat yazılı var/ 2

Dikkat Yazılı Var! kitapçıların raflarında yerini aldığında, büyük bir ilgi görmüştü. Kitabı okuyan herkes önce kahkahayı patlatmış, ardından “mesele” üzerinde -derin derin olmasa da- düşünmüştü: “Mesele”, Türkiye’deki eğitimin acıklı haliydi... Bu küçük kitap, “büyüklerimize” rağmen bunu becermişti.

İstanbul'dan Sayfalar

İstanbul’u, kenar mahallelerinden surlarına, kahvelerinden kütüphanelerine, mezarlıklarından meyhanelerine gezmiş, tanımış bir “İstanbulsever”den hem araştırma hem sohbet... Babıali’den aydın portreleri, Beyoğlu’nda Venedik Sarayı, Fransız Devrimi’yle İstanbul’un ilişkisi, Gümüşsuyu-Taksim hattından son yüzyılın panoraması; İlber Ortaylı’nın gözünden, az bilinen bir İstanbul.

Türk Dış Politikası - Cilt 2: 1980-2001
Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar Cilt 2: 1980-2001

Uzman bir akademisyen grubu tarafından hazırlanan bu yapıt, bugüne değin yazılmış en hacimli ve ayrıntılı Türk Dış Politikası kitabıdır... Ama bu iki ciltlik çalışma yalnızca meslekten olanlara, uzmanlara hitap etmiyor. Çünkü onu anlamak için uluslararası ilişkiler eğitimi görmüş olmak gerekmiyor; meraklı bir okur olmak yeterli. Öncelikle, uzmanlık jargonunda kaçınarak, rahat bir dille kaleme alındı.

Kar

On iki yıldır Almanya’da sürgün olan şair Ka Türkiye’ye dönüşünden dört gün sonra, bir röportaj için Kars şehrinde bulur kendini. Ağır ağır ve hiç durmadan yağan karın altında sokak sokak, dükkân dükkân bu hüzünlü ve güzel şehri ve insanlarını tanımaya çalışır.

İhtiyar Kemancı

"İnsanlara iyi davrandığım için beni arayıp sormazlar. Hayatlarına dair ne anlatsalar şaşkınlıkla dilimi yutmuş gibi, vay anasını, yok ya, doğru mu ya, gibi elimde olmayan tepkiler verdiğim için. Etraflarında her gün yaşadıkları bu olaylara şaşıracak kimse kalmamış mı? Ya da yaşadıkları olayları ancak benim gibi bir manyağa mı anlatabiliyorlar?"

Ekonominin Küreselleşmesi

Küresel ekonomi belki son yıllarda ortaya çıkmış bir kavram, ama ekonominin küreselleşmesi hiç de yeni değil. Dünyanın toprak altı ve toprak üstü kaynakları hem farklı farklı oldukları, hem de her yerde bulunmadıkları için eski tarihlerden itibaren ticaret yoluyla gezegen etrafında dolaşmaya başladılar. Bu dolaşım döngüsü kimi ulusların lehine olurken birçoğunun da aleyhine gerçekleşti.

Milliyetçilik Kıskacında Kıbrıs

Niyazi Kızılyürek, Milliyetçilik Kıskacında Kıbrıs’ta, halen iki toplumun yaşadığı adanın ‘çözümsüzlük’ üzerinde katettiği mesafeyi geriye sarmak için dörtlü milliyetçilik matrisiyle nasıl ve niçin hesaplaşılması gerektiğini tartışıyor.

Yersiz Yurtsuz

Edward W. Said’i, son yüzyılın en büyük entelektüellerinden biri olarak anmak abartma sayılmamalı. Oryantalizm kavramını, eleştirel bir kuramsal araç olarak, o ‘icad etti’. Bunun ötesinde, “eski zamanlardaki” gibi, siyasal fikirleri doğrultusunda harekete geçen, angaje olan bir entelektüeldi.

Toplum Kuramı
Tarihsel Bir Bakış

Aydınlanma’nın, insanlar üzerinde bir dizi baskı kuran bir yanılsamalar çağı olarak görülmesi, postmodernizmle birlikte moda haline geldi. Toplum kuramları, büyük anlatılar olmakla eleştirildiler. 18. yüzyıl philosophelarının evrensel bilgi ve özgürlük vaadinin, Aydınlanma projesinin kendi içindeki sınırlama ve ikilemler tarafından yalanlandığı söylendi.

Bizans Tarihi

Bu çalışmanın amacı başkenti Bizans olan imparatorluğu ana çizgileriyle yansıtmaktır. Roma ve Bizans tarihleri arasında belirgin bir kesintinin olmadığını unutmamak gerekir. Bu imparatorluğa, imparatorun çöküşü kaçınılmaz olan Roma’yı terk ederek, başkenti Konstantinopolis’e taşıdığı ve kentin böylece, imparatorluğun idari ve siyasi merkezi olduğu andan itibaren, “Bizans İmparatorluğu” adı verilebilir. Aslında pagan bir devletin Hıristiyan bir devlete dönüştüğü ve Roma’nın sahip olduğu üstünlüğü Konstantinopolis’e kaptırdığı Constantinus’un saltanatı, Bizans tarihinin başlangıcıdır.

"Ben Buradayım..."
Oğuz Atay'ın Biyografik ve Kurmaca Dünyası

Edebiyatımızın kilometre taşlarından olan Oğuz Atay özellikle son yirmi yıldan bu yana büyük bir okur kitlesine ulaştı ve benimsendi. Yazarın gerek yaşamı gerekse eserleri hakkında yazılanlar ise makalelerle sınırlı kaldı. Modern Türk edebiyatı konusundaki ciddi ve kapsamlı araştırmalarıyla tanınan, aynı zamanda önemli bir Oğuz Atay uzmanı olan Yıldız Ecevit, ilk defa Oğuz Atay’ın yaşamını ve eserlerini kitaplaştırdı.