Kimlik PazarlığıFransa ve Almanya'da Devlet ve Göçmen İlişkileri
Toplu kimliklerin oluşumunda devletlerin rolü nedir? Kültürel, etnik, dil ve din kökenli toplulukların kamu alanında görülmeye başlamaları, bu topluluklara dahil olan kişilerin kendi cemaatlerine ve ulus-devlete siyasal bağlılıkları çerçevesinde gelişiyor. Riva Kastoryano, kitabında, Fransa ve Almanya’da devletle Müslüman göçmenler arasındaki ilişkilerden hareket ederek, "ulusal modellere" dayalı çözümlemelerin sınırlarını gösteriyor. Günümüzün önemli sorularından birisi olan, kamu alanında ortaya çıkan farklılıklar, ulusal bütünlüğe dokunulmadan birbirine nasıl eklemlenir sorusunu aydınlatmaya çalışıyor.
Okulda ŞiddetKüresel Bir Tehdit
Okul ortamında şiddet bütün dünyayı meşgul eden bir konu. Ve maalesef ne siyaseten ne eğitimle bu meselenin üzerine gereğince gidilmediği için, okulda şiddet artık dünyanın kültürel geleceğini de tehdit ediyor. Okulda şiddet ve ergen problemleri konularında uzmanlaşan Éric Debarbieux, farklı sosyoekonomik ölçeklerdeki ülkelerde yaşanan şiddet örneklerini, hem sayısal verilere hem de kişisel deneyimine dayanarak ele alıyor bu kitapta.
André Malraux20. Yüzyılda Politik Angajman
“20. yüzyılın son ahlakçısı, 21. yüzyılın ilk filozofu” André Malraux, bugün hâlâ bu denli ilgimizi çekiyorsa, bunun nedeni yalnızca büyük tarihsel olayların birçoğuna aktif olarak katılmış ya da yakından tanık olmuş olması, dönemin siyasi kahramanlarının, edebiyat yelpazesinde Victor Hugo’yla Sartre’ın yanında bulunmuş olması değil, aynı zamanda, bizi yaratan asrın yüzüne ve belirsizliklerine bürünmesidir.
Philipine Helene de Sassenage'ın ÂşığıOsmanlı Şehzadesi Cem SultanDauphine Tarihi
Cem Sultan, gerek kişiliği gerekse aktörü olduğu olaylar itibariyle döneminin ilginç bir şahsiyeti olarak Doğu'nun ve Batı'nın tarihyazımında yerini almıştır. Zeki, entelektüel, sevilen bir kişilik olan Cem, babası II. Mehmed'in ölümünün ardından ağabeyi II. Bayezid'e karşı giriştiği taht mücadelesini kaybedince Batı'ya sığınmıştı.
Sosyoloji Dersleri
Sosyoloji Dersleri, sosyolojinin kurucusu ünlü Fransız sosyolog Emile Durkheim'ın 1890'dan itibaren Fransa'nın çeşitli üniversitelerinde verdiği derslerin, konferansların notları. Durkheim hayattayken bir araya getirilip yayımlanmayan bu notlar, ölümünden yıllar sonra dönemin İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Hüseyin Nail Kubalı tarafından ilk kez kitap haline getirildi.
Bürokrasinin İcadıFransa, Büyük Britanya ve ABD’de Devlete Hizmet Etmek (18.-20. yüzyıl)
Max Weber’e göre, “Deyim yerindeyse modern Batı devletinin üreme organıdır”. Marx ise, “son derece parazit bu yapı...” dediği bürokrasiyi, “devletin dolap çevirme aleti”, olarak tanımlar. Modern devletle birlikte ortaya çıkan bürokrasi, ait olduğu ülkenin siyasal tarihinin yol izinde, çeşitli sosyal grupların ve idare sorununu kendi düşünme alanına dahil etmiş akımların karşı karşıya geldiği, toplumsal/ekonomik dönüşümler ve siyasi mücadelerle yeniden biçimlenen "politik" sürecin bir ürünüdür.
Milliyetçilikler ve FaşizmlerFransa, İtalya ve Almanya Örnekleri
Büyük burjuvazinin bir reaksiyonu mu, küçük burjuvazinin isyanı mı? Çökmekte olan kapitalizmin ifadesi mi, kapitalizmin modernleşmesinin bir aracı mı? Başlı başına bir ideolojisi olan, ancak bunun kavranmasıyla anlaşılabilecek bir düşünce akımı mı? Milliyetçiliğin bir türü mü yoksa açık ve net şekilde “ırkçılık” mı? Milliyetçilikle bağlantısının boyutları hangi ölçülerde?
Muhafazakârlık
Muhafazakârlıktan ne anlamalıyız? Fransız siyaset bilimci Philippe Bénéton, bu soruyu sorarak başladığı eserinde muhafazakârlığın nasıl doğduğunu, nasıl geliştiğini ve dünya siyaset tarihine etkilerini ele alıyor.
Başka Kentler, Başka Denizler 4
Murat Belge, seyahatnamesinin 4. cildine dünyanın güneyiyle başlıyor. Önce Latin Amerika’ya, Brezilya’ya götürüyor okuyucularını, bin bir çeşitlilikle göz kamaştıran doğa, insan ve ruh iklimini aktarıyor; politik tarihin girintili çıkıntılı patikalarını takip ediyor.
Fransız Devrimi
1789 yılında neden Avrupa’nın başka bir yerinde değil de Fransa’da devrim oldu? George Rudé, bu temel sorudan yola çıkarak neredeyse tüm dünya tarihini etkileyen ve siyasetini yeniden şekillendiren Fransız Devrimi’ni derinlikleriyle ele alıyor.
İslâmî Feminizmler
“İslâm” ve “feminizm”… İslâm’ın kadına baskı dini olarak tasavvur edildiği bir dünyada, bu imkânsız bir birliktelik midir?İslâmofobi bütün dünyada yükselişini sürdürürken, bundan kendi payına düşeni alan dindar kadının mücadelesi feminizme dahil edilebilir mi?