Benim Rüyalarım Hep Çıkar
Umay’dan nefes isteyenler, büyü yazılı bez bebekler, musibetlere karşı yakılan tütsüler, gerçeğe karışan rüyalar, dünyayı daha güzel bir yere dönüştüren kehribarlar, adaklar, muskalar, dualar, beddualar… Benim Rüyalarım Hep Çıkar, kendinden efsunlu öykülerin kitabı.
Küçük Meseleler
Güzin Yalın, günlük koşturmalarımız içinde bizi sürekli tökezleten ufak tefek taşları anlatıyor Küçük Meseleler’de. Bazen mideyi bozan bir yemek, bazen içinde kötü şeyler görünen bir kahve falı, bazen hiçbir sebep yokken tersinden kalktığımız bir sabah, bazen de sebepsiz yere ortaya çıkıp aklımızın bir köşesine kıymık gibi batan o düşünceler... Hissettiklerimiz ve çoğu kez onlar yüzünden sıkışıp kaldığımız dört duvarlar...
İnsanlığın Yıldızının Parladığı AnlarOn Dört Tarihsel Minyatür
Stefan Zweig, İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar’da on dört tarihsel, kısa anlatı üzerinden insanlık tarihinin gidişatını neredeyse bütünüyle değiştiren, şekillendiren “an”lara, durumlara/hallere/kişilere odaklanıyor. Her zamanki ustalığıyla okurunu keyifli, sürükleyici, düşündürücü, zaman zaman iç burkucu bir yolculuğa çıkaran Zweig, tarihin heyecan verici dönüm noktalarını başka gözlerle görmemizi sağlıyor.
Kırılgan UmutTürkiye'de Göç ve Aidiyetin Sınırları
Ayşe Parla, Kırılgan Umut’ta tam da bu süreci mercek altına alıyor. Doğu Bloku’nun çöküşünden sonra, ekonomik sebeplerle Türkiye’ye göç etmeyi seçen Bulgaristanlı göçmenlerin deneyimlerini yansıtan Parla, onların makbullük hiyerarşisi içindeki yerine bakıyor ve devletin bu hiyerarşiyi var eden kriterlerine dikkatimizi çekiyor. Umudun ve güvencesizliğin ontolojisine eğilirken göçmenlerin kendi sesine, sözüne yer veren Kırılgan Umut, hem farklı göçmenlik kategorileri hem de aidiyet hissi üstüne düşünmek için yeni bir zemin, incelikli bir bakış açısı sunuyor.
Mutlu Yurttaş İmalatıMutluluk Endüstrisi Hayatımızı Nasıl Kontrol Ediyor?
Edgar Cabanas ve Eva Illouz, mutluluk reçetelerinin iktidar ile iç içe geçerek nasıl güçlü bir kontrol mekanizmasına dönüştüğünü, neoliberalizmin bu durumu nasıl lehine kullandığını tartışıyorlar.
Aşkı Yeniden İcat EtmekPatriyarka Heteroseksüel İlişkileri Nasıl Sabote Ediyor?
Mona Chollet, Aşkı Yeniden İcat Etmek’te patriyarkanın heteroseksüel ilişkileri nasıl manipüle ettiğini, hem kadınları hem de erkekleri koşullandırdığını, aşkı ve arzuyu yaşamamıza engel olduğunu anlatıyor. Kadın-erkek ilişkisinin hakiki ve eşit bir ilişkiye dönüşebilmesi için öncelikle kadınların kendi seslerini bulması gerektiğini söylüyor.
İranlı Yolcuların Gözünden Osmanlı İstanbul'u (1802-1905)
Padişahlardan münzevi dervişlere, yazarlardan hac yolculuğu yapanlara kadar farklı kesimlerden İranlılar İstanbul’un 19. yüzyıldaki halini anlatıyor. Kiminin bakışları sarayların ihtişamına, baloların şatafatına, saltanatın lüksüne; kimininki çamurlu sokaklara, yoksul insanlara, ahşap evlere; kimininki de Galata’nın eğlence ve gösteri hayatına kayıyor. Aynı küçük coğrafyada türlü yaşam tarzları ve hatta değişik iklimler yan yana varlığını sürdürüyor.
Osmanlı'da Eğlenceİstanbul'un Sosyal ve Kültürel Hayatından Manzaralar
Özgü Çilli, bu değerli araştırmasında, dinî mensubiyetin şekillendirdiği farklı yaşam gelenekleri ile eğlenceler arasındaki ilişkileri, kadınların bu etkinlikler üzerinden sosyal hayata dahil olma imkân ve çabalarını, modernleşme hareketinin eğlence hayatında yarattığı değişimleri, yönetimin ve aydınların bu yeni süreçteki rol ve tutumlarını aktarıyor. Osmanlı döneminde İstanbul’un eğlence hayatını ele alırken, çalışmasının merkezine sosyal ve kültürel etkinlikler içindeki insanı yerleştiriyor. Bir anlamda Karagöz’den ziyade, Karagöz üzerinden Karagöz’e giden seyirciyi anlatıyor.
İstanbul'u DoyurmakGıda İaşesinin Politik Ekonomisi
Osmanlı döneminde İstanbul’un iaşesine ilişkin birincil kaynakları, tarihî, antropolojik ve coğrafi çalışmaları kullanarak gıda sisteminin özelliklerini belirleyen Türkkan, bu sistemin 19. yüzyıldaki çözülüşünü takip ederek Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan geniş bir tarihsel süreçte gıda rejiminin son derece etraflı bir analizini yapıyor. 1980’lerden itibaren gündelik hayatta/ ekonomide yaşanan dönüşüm ve değişimlerin, neoliberal politikaların, küreselleşmenin, sermaye piyasalarının, tedarik zincirlerinin izini sürerek İstanbul’un nasıl doyurulduğunun/doyduğunun günümüzdeki dinamiklerine daha yakından bakıyor.
Belçika'yı Farklı Gezmek
Belçika’yı Farklı Gezmek, adının hakkını tam manasıyla veren, bir geziyi aynı zamanda kültür ve tarih yolculuğuna dönüştüren, okuru kendi merak labirentine çeken özel bir kitap.
Atina'yı Farklı Gezmek
Atina’yı Farklı Gezmek, adının hakkını tam manasıyla veren, bir geziyi aynı zamanda kültür ve tarih yolculuğuna dönüştüren, okuru kendi merak labirentine çeken özel bir kitap.