Mayoz Bölünme Hikâyeleri
Evrim Alataş, bu kitabında 1990’ların “olağanüstü hal” ortamında Kürtlerin yaşadığı mezalimin mizahını yapıyor. Hayatın içinde akıp giden trajikomiği anlatıyor aslında. Hem zalimin dar kafalılığına hem de mazlumun en berbat durumlarda bile bir ‘komiklik’ bulma becerisine tanıklık ediyor.
Cehenneme ÖvgüGündelik Hayatta Totalitarizm
Bazı eleştirmenlerin “şeytanın avukatı” sıfatını yakıştırdıkları Gündüz Vassaf’ın “gözden geçirilmiş ve genişletilmiş yeni baskısı”yla sunduğumuz Cehenneme Övgü’sü, içimizde büyütüp yaşattığımız küçük ‘totaliter dünyalar’ımızı afişe ediyor, daha doğrusu ‘yüzümüze vuruyor’.
Don Kişot'tan Bugüne Roman
Türk ve dünya edebiyatının en önemli yazarları ve kaleme aldığı unutulmaz metinleri arasında keyifli bir yolculuğa çıkmak ister misiniz? Bu eşsiz yolculukta size roman geleneğinin atası kabul edilen Cervantes’ten başlayarak, Batı romanına adını yazdıran Laurence Sterne, Denis Diderot, Henry Fielding, Emily Bronté, Charles Dickens, Joseph Conrad, Joseph Conrad, James Joyce, Alain Robbe-Grillet, Italo Calvino gibi yazarlar eşlik edecek; bu gezinin Türkiye etabında ise rehberleriniz Ahmet Mithat, Ahmet Hamdi Tanpınar, Oğuz Atay, Adalet Ağaoğlu, Latife Tekin ve Orhan Pamuk gibi usta kalemler olacak.
Günlük
Oğuz Atay’ın edebiyatla ilgili herkes için sürekli merak konusu olmuş günlüğünün bütünü...
Herkes Herkesle Dostmuş Gibi
Olaylar Ankara’da geçiyor,gerisi çorap söküğü gibi...
Kaptanın Teknesi
Edebiyat dünyasında Uzunharmanlar’da Bir Davetsiz Misafir ve sadece ismiyle değil, öyküsüyle de bir hayli ilgi çeken Geber Anne! adlı romanları ile tanınan Sezgin Kaymaz’dan şen-şatır anlatılmış bir gündüz düşü... Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü’nde bir sınıf... Birbirlerine çok yakın iki genç kız ve onların dertsiz, tasasız dünyalarının ortasına düşen bir genç...Bu üçlü etrafında gelişen “fantastik” öykü, dolu dolu yaşanan üç günü anlatıyor.
Kara Kitap
Galip, çocukluk aşkı, arkadaşı, amcasının kızı, sevgilisi ve kayıp karısı Rüya’yı karlı bir kış günü İstanbul’da aramaya başlar. Çocukluğundan beri yazılarını hayranlıkla okuduğu yakın akrabası gazeteci Celâl’in köşe yazıları, bu arayışta ona işaretler yollayacak ve eşlik edecektir.
Kiralık Konak
İmparatorluğun çöküş çanlarının sesi işitilirken kuşaklar arasında farklılaşan değer yargılarının, yaşam biçimlerinin çatışmasını sergileyen bir roman. Seniha-Faik-Hakkı Celis üçgeni. Tedirgin, yerleşememiş insanlar topluluğunun ortak ruh halleri, aranan nedenler, bulunan farklı gerekçeler.
Kırk Ambar | Cilt 1Rümuz-ül Edeb
Kırk Ambar “bütün eserleri”ni yayımladığımız Cemil Meriç’in dokuzuncu ve -belki de- en önemli kitabı. Adeta bir “mefhumlar kamusu”, “dağınık ve derbeder bir ansiklopedi”. Üstâda göre, “kurmak istediği abidenin birkaç sütunuyla birkaç odası”. “Bütün eserleri” yayına hazırlayan Mahmut Ali Meriç, bu “abide”yi önemine binaen iki ayrı cilt halinde yeniden düzenlendi.
Kürtlük, Türklük, AlevîlikEtnik ve Dinsel Kimlik Mücadeleleri
Kürt sosyopolitiği alanında bir klasik sayılan Ağa, Şeyh ve Devlet'in yazarı Martin van Bruinessen, ağırlıkla Kürtlerde din olgusuna yönelttiği araştırmaların ilk bölümünde Sünnîliği ele almıştı. (Kürdistan Üzerine Yazılar, 1992). Martin van Bruinessen, bu derlemesinde bu kez heterodoks uzanımlarıyla birlikte Kürt Alevîliği'ni inceliyor.
Tatlı Rüyalar
Türk bir anne ile Fransız bir babadan olma Hector Berlioz –kendisi Türkiye’de yaşayan bir Fransız Türk’üdür- sıradan bir pazar sabahı kahvaltı ederken bir ilan okur ve “hayatı değişir”... “Hayatımı satıyorum! 25 yaşında, iyi eğitimli, iki yabancı dil bilen sağlıklı genç, geri kalanını temin edebilmek amacıyla hayatının bir bölümünü satıyor. İlgilenenler aşağıdaki telefon numarasına başvurarak randevu alabilirler.”
Türk Modernleşmesinin CinsiyetiErkekler Devlet, Kadınlar Aile Kurar
Serpil Sancar, tarihsel olarak kadınların dışlandığı, cinsiyetçi politikaların belirginleştiği ve cinsel ahlakın sınırlarının çizildiği bir tarih anlatıyor bize. Feminist bir tarih okuması bu. Yazar, muhafazakâr modernleşmenin paranoyalarını ve orta sınıf Türk ailesinin nasıl inşa edildiğini tartışıyor. Beklentiler ve hayal kırıklıkları, şikâyet ve serzenişleri resmediyor.
Ankara
Millî Mücadele yıllarında hiçbir çıkar gözetmeksizin yurtları için çalışan bazı subayların ve politikacıların zaferden sonra “sermaye çevreleriyle ilişkileri” ya da “arsa spekülasyonu”, “taahhüt işi” gibi girişimlerle zenginleşmeleri, “inkılap”a boş vermeleri. Romanın kadın kahramanı Selma’nın yaşamı izlenerek Millî Mücadele inancının ateşli dönemleri ve sonrası anlatılıyor.
Türkiye'de Devlet ve Sınıflar
Keyder kapitalist gelişmenin Türkiye tarihinin özgüllükleri çerçevesinde nasıl şekillendiğini inceliyor. Osmanlı devlet ve toplum mirasının dolaylı ve karmaşık yollarla Cumhuriyet’in sınıf dengelerini oluşturması, Türkiye devletinin toplumsal yapılanmadaki işlevi, burjuvazinin olgunlaşması ve niteliği, sürecin dönemleri boyunca izleniyor.
Uygarlık Süreci / Cilt 1Sosyo-Oluşumsal ve Psiko-Oluşumsal İncelemeler
Norbert Elias’ın başyapıtı Uygarlık Süreci kadri sonradan bilinen nadir kitaplardan biridir. İlk kez 1939’da İsviçre’de yayımlandığında kimselerin ilgisini çekmedi. 1969’da yapılan ikinci baskısı da pek dikkat çekmedi. Kitabın değeri ancak 1976’da Almanya’da yayımlandığında anlaşıldı ve Elias’a sosyolojinin klasikleri arasındaki hakkettiği yerini kazandırdı.
Küreselleşmenin Öteki YüzüYoksullukKavramlar, Nedenler, Politikalar ve Temel Eğilimler
İnsanlık, muazzam bir zenginlikle korkunç bir yoksulluğun olağanüstü kutuplaştığı bir zamanı yaşıyor. Çarpıcı açlık ve düşkünlük manzaralarına, sadece yoksulluğun gitgide derinleştiği ve kitleselleştiği “azgelişmiş” ülkelerde değil, gelişmiş ülkelerde de rastlanıyor. Buna karşılık yoksulluk konusu, neoliberal küreselleşme söyleminin baskısı altında, hayli uzun bir süre kayıtsızlıkla karşılandı.
Sırrını Surlarına Fısıldayan Şehir: DİYARBAKIR
“Diyarbakır; harcı, acı ve hüzünle karılmış ama umudu her zaman diri tutmuş, ebedi kent... Diyarbakır; bedeninde derin yaralar açılmış yaralı kent... Diyarbakır; ahir zamanlardan bu yana, zamanın ve insanın sayılamayacak kadar çok musibet ve felaketine karşı durabilmiş, dayanabilmiş bir kent. Bir erdemli yürek. Diyarbakır; acısı, hüznü ve umudu henüz yeterince seslendirilmemiş kent…
Eski Mısır
Yaklaşık üçbin yıl, doğuşundan Büyük İskender’in fethine kadar, antik dünyanın en sürekli uygarlıklarından biri olarak tarih sahnesinde kalmış olan antik Mısır, günümüz tarih ve arkeolojisinin de en önemli çalışma alanlarından birini oluşturmaktadır.
Millî Mücadelede İttihatçılık
Erik Jan Zürcher’in Millî Mücadelede İttihatçılık adlı kitabı, millî mücadelede İttihatçıların rolünün resmî tarihte yansıtıldığından çok daha önemli olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmasına İzmir suikasti davalarını çıkış noktası olarak alan Zürcher, 1926’da, yani İttihat ve Terakki Fırkası kendini feshettikten tam sekiz yıl sonra İttihatçıların neden hâlâ tehlikeli sayılarak siyasal bir temizlik hareketine girişildiğini sorguluyor.
1 Mayıs Mahallesi1980 Öncesi Toplumsal Mücadeleler ve Kent
Toplumsal hafızada “12 Eylül 1980 öncesi”nin simgelerinden biridir 1 Mayıs Mahallesi. O yılları devlet otoritesinin acze düştüğü bir terör ve kaos dönemi olarak görenler için, bu olumsuzluğun simgesi. 1960-1980 döneminin siyasal ve toplumsal hareketliliğinde devrimci bir durumun alâmetlerini görenler için ise, bu umudun simgelerinden biri.
Hatay'da Çoketnili Ortak Yaşam Kültürü"İnsaniyetleri Benzer..."
Türkiye, etno-kültürel bileşimi bakımından bir “mozaik” ise eğer, onun en nadide parçalarından birinin Hatay olduğuna kuşku yok. Biraz romantizmle, Hataylılık kültüründen, kimliğinden söz edebiliriz. Farklı dinlerden ve etnik kökenlerden insanlar, Hatay’da birarada yaşıyorlar. Kimi gerilimlerle, ayrışmalarla...
Anarşizm
Bireysel iradenin özerkliğini savunan ve bireysel özgürlüğü kısıtlayan her türden otoriteyi yadsıyan anarşist öğretinin düşünsel kökenlerinin ilkçağ Yunan felsefesine, Kinikler ve Stoacılara dek uzandığı ileri sürülür. Ama, öğreti asıl biçimine 18. yüzyıl sonu ile 19. yüzyılın başında ulaşmıştır.
Suskunlar
Eflâtun rengi hayaller kuran bir “suskun”un sözleridir, bu roman. İşittiğini gören, gördüğünü dinleyen, dinlediğini sessizliğin büyüsüyle sırlayan ve tüm bunların görkemini hikâye eden bir adamın alçakgönüllü dünyasına misafir olacaksınız, satırlar akıp giderken. O ise, muzip bir tebessümle size eşlik edecek, sessizce... Sayfaları birer birer tüketirken, benzersiz erguvanî düşlerin “gerçekliği”nde semâ edeceksiniz ve bu düşlerden âdeta başınız dönecek.
Türkiye Sen Kimsin?Uçmakdere Yazıları 1
Türkiye, Batı’ya bağımlılığında, edilgenliğinde, aşağılık kompleksinde, başka birçok ülkeden farklı değil. Farkı, iç çekişmelerinden kurtulup evrensel değerlerin benimsenmesinde dünyaya öncülük etmesi olabilir. Yeni oluşan dengeler açısından kritik ve belirsiz bir noktadayız. Türkiye’yi Rusya, Çin ya da İslâm cephesinde görmek isteyenler de var, Vatikan’ın yoldaşlık yaptığı Avrupa-ABD cephesinde görmek isteyen de.