At Sırtında Anadolu
Yıl 1876. Bir İngiliz subayı, yanında uşağı ile birlikte Anadolu’yu baştan başa dolaşır. O günün zor koşullarında yapılan bu maceralı yolculuğun tek bir amacı vardır: Osmanlı Devleti’nde azınlıkların durumunu yerinde görmek.
Ocak ve ZanaatPierre Bourdieu Derlemesi
Günümüz sosyolojisini ve kuramlarını en derinden etkileyen isimlerin başında kuşkusuz Fransız sosyolog Pierre Bourdieu gelmektedir. 2002’de hayatını kaybeden Bourdieu’nün sosyolojinin, antropolojinin ve felsefenin gündelik hayatla ilişkileri üzerine temellendirdiği düşünceleri, birçok sosyal bilimci için ilham kaynağı olmayı sürdürüyor ve daha uzun zaman da sürdüreceğe benziyor.
Yoldaşını Öldürmek
Aytekin Yılmaz Yoldaşını Öldürmek’te dünyadaki örnekleri bilinen, Türkiye’deki örnekleri ise suskunluğa mahkûm edilmiş yoldaş infazlarını ele alıyor; 1991-2000 sürecinde hapishanelerde yaşanmış örnekleri, kişisel tanıklıklarla gözlerimizin önüne seriyor.
Beyaz Geceler
İsimsiz bir anlatıcının ağzından yalnızlığı ve karşılıksız aşkı dinlediğimiz dört gece ve bir sabahlık yalın bir hikâye.
Suç ve Ceza
Dostoyevski’nin en çok okunan romanı olan Suç ve Ceza, yayımlandığı günden bu yana insan ideallerini ahlâki ve felsefi sorularla sınamaya devam ediyor.
Anahtar SözcüklerKültür ve Toplumun Sözvarlığı
18. yüzyıldan 19. yüzyıla dönüldüğünde İngiliz toplumu, Fransız Devrimi ve Endüstri Devrimi arasında değişiyor, bu değişim gündelik hayatta, dil ve anlayış farklılıklarını beraberinde getiriyordu. Kültür denen büyük gövdeye sınıf, sanat, endüstri ve demokrasi sözcükleri dahil oluyor, başka sözcükler de yeni bir tanımlama, anlamlandırma için dilin dünyasına sızıyordu.
Ebeveynin ÖlümüYeni Bir Yetişkin Kimliğine Geçiş
Birçok yetişkin, ortayaş yıllarının en yoğun döneminde, tam da kendi yaşlanmalarıyla yüzleştikleri bir sırada ebeveynlerini kaybeder. Bu kayıp her ne kadar beklenen bir olay olsa da, kişi üzerindeki etkileri beklenmedik ölçüde sarsıcı olabilir. Bu kitap ebeveyn kaybı olgusunun, yetişkinin hayatında ne anlama geldiğini ve nasıl sonuçlara yol açtığını ele alıyor.
Kuzey
Yokluğun bilincinden söz edemeyiz. Âşık, sevgiliyi tanımadan önce içinde bulunduğu yokluğun farkında değildir. Oradan çıkıp varlığa ermesi, kendini bilmesi ancak severek mümkün olur. Varoluşun başı döndürmesi bundandır, yıldızlı gökyüzü gibi, insanın aklını alır.