Kalfa Uykusu
Kalfa Uykusu, okuyanların yüreğini ısıtacak, yüzünü gülümsetecek, içini ferahlatacak dostane bir kitap. Kederden sıkıntıya şifa niyetine... İçten, iyimser ve insancıl.
Patikaların İyi Yanı
Patikaların İyi Yanı, zamana atılmış edebî bir çıpa, hem sabit hem değil, öncesiyle sonrasını da sezdiğimiz, uzayıp kısalan bir şimdiden öyküler.
İstanbullu Amazonlar 1809
İstanbullu Amazonlar, erkekler üzerinden anlatılan tarihi ters yüz etmeye yeminli; incelikle kurgulanmış, isyankâr ve oyunbaz bir roman.
Porselen Bir Mevzu
Porselen Bir Mevzu, özenli kurgusu, katman katman açılan hikâyesiyle, edebiyata ve yazma deneyimine dair yönelttiği zekice sorularla hafızalarda yer edecek bir ilk roman.
Seks OlmayıncaYeniden Başlama Sanatı Üzerine
Felsefeci Wilhelm Schmid Seks Olmayınca’da cinselliğin yer almadığı bir hayatın yarattığı eksiklikler kadar vaat ettiği imkânları da masaya yatırıyor. Tensel yakınlığın tatminkâr bir hayat sürmedeki inkâr edilemez payını teslim ederken, sükûnetle diğer seçenekleri de tartışıyor. Ve seks yoksunluğu çekenlere, bu hassas sanatı geri kazanmanın yolları üzerine cesaretlendirici tavsiyelerde bulunuyor.
Hallerin Esiri
Sedat Anar, Hallerin Esiri’nde geçmişiyle yüzleşmeye çalışan bir adamın yolculuklarla, ölümlerle ve en önemlisi şiirle kesişen hüzünlü hikâyesini anlatıyor. Ne yaşanırsa yaşansın hep var olan muzip anları da göz ardı etmeyen sürükleyici bir roman…
İpekten Örer Zırhını
Dilek Türker’in öykülerinde karakterler kendilerine birer zırh örüyorlar, ne yaşarlarsa yaşasınlar, neyle sınanırlarsa sınansınlar dış dünyanın özlerini değiştirmesine müsaade etmiyorlar. Ama çelik zırhlara bürünen katı ve soğuk insanlardan da olamıyorlar, hep hayattan yana ve umutlular.
Martin Eden
Jack London yarı-otobiyografik romanı Martin Eden’de, yazar olabilmek için hayatını ortaya koyan genç bir gemi işçisinin hikâyesini anlatıyor.
Yolunu ŞaşıranlarÖyküler • Cilt 2
Yolunu Şaşıranlar, Çehov’un mizah yazarlığında kalemini geliştirdiği gençlik döneminden hikâyeleri bir araya getiriyor.
Alâmetler Kitabı
Alâmetler Kitabı, alacakaranlık bir dünyanın kaotik ilişkilerinin, absürt hallerinin ve ürkütücü sıradanlığının anlatısı.
Taş Uykusu
Taş Uykusu, görmezden gelinen, unutulan, unutturulmaya çalışılan gerçeklerle bizi yüzleştirecek ve biraz da paranoyaklaştıracak bir yolculuğun romanı...
Son ŞûrâSevinç Kuşları - 3
İyilikle kötülüğün bazen birbirine de karışarak, bazen ayırt edilmez hale gelerek, hep kılık ve suret değiştirerek, boğuşup durmasının ve yenişememesinin romanı, Son Şûrâ. Bir hesaplaşmanın romanı.
Bin Dokuz Yüz Seksen Dört
George Orwell’in ustalık dönemi eseri olan Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, totaliter rejimlerin fiziksel ve manevi işkencelerine distopya edebiyatının içinden tutulmuş, geleceği aydınlatan bir ışıktır.
Hayvan ÇiftliğiBir Peri Masalı
Hayvan Çiftliği, 20. yüzyılın siyasal ve toplumsal ütopyalarının yarattığı hayal kırıklığına yönelik çarpıcı bir eleştiri.
Dağılmalar
Mahsum Ece, ilk kitabında özgün bir ses yaratıyor. Dağılmalar, hiç bitmeyen düşlere, hiç bitmeyecek bir ek...
Meraklı Adamın On Günü
Mehmet Eroğlu, İyi Adamın On Günü ve Kötü Adamın On Günü ile başlattığı polisiye kurgunun nevi şahsına münhasır kahramanlarını, nefes kesen yeni bir serüven için buluşturuyor.
Ateş Sönene Kadar
Ateş Sönene Kadar, bazen boğazda bir düğüm, bazen de manyakça bir kahkaha. Aylin Balboa’dan, o kendine özgü bıçkın ve muzip anlatımıyla, geçmişle hesaplaşıp geleceğe kafa tutan sarsıcı ve tesirli öyküler.
Medet
"Yağlı Havilland ile boynunu, ensesini, kulak arkalarını kremleyip kokulandırmış, bol bol limon kolonyası dökünmüş, saçlarını taramış, Müesser'in kızı Şengül'e diktirttiği kendinden korseli pembe eteğinin içine zor bela girmiş, çorap lastiğini bulduktan sonra yardımına gelen bir kız evladı bile olmadığı için beceriksizce kendi etini budunu çimcire çimcire sütyenini takınmış, ondan sonra fanilasını, beyaz, kıvrık yakalı bluz gömleğini de giymiş, onun da üstüne pembe ceketini giyip gerdanına sahte inci pembe kolyesini üç dolama dolayıp son olarak da çivi topuklu beyaz ayakkabılarını altları sulanmamış bahçe toprağı gibi çatlak ayaklarına geçirip misafiri beklemeye başlamış, o esnada da önemli bir eksiklik olduğunu fark etmişti: Kocası. Hâlâ ortalarda yoktu pezevenk."
Bakele
Sezgin Kaymaz, bu kitaptaki kısa hikâyelerinde hasretin, muhabbetin peşinden gidiyor: Darlığın yokluğun kıtlığın içinden, en beklenmeyecek yerde insaniyet cevheri buluyor, tozunu silkip uzatıyor bize.
Burası Radyo Şarampol
Burası Radyo Şarampol, hayatla başetmek için oyunlarına sarılan, yalnızlığını müzikle dindiren Filiz’in, Antalya/Şarampol Mahallesi’nden Berlin/Kreuzberg’e uzanan büyüme hikâyesi. İlk aşkın hiç unutulmayacak sarsıcılığı. Okul sıralarında ele inen cetvelin yakıcılığı. Radyonun ve arkadaşlığın efsunlu, sarıp sarmalayan dünyası...
Annemin Kaburgası
Annemin Kaburgası, kimliğinden onur duyanların, aşkı özgürce yaşayanların, göçmenliğin dilini en iyi bilenlerin, cinselliğin üzerindeki toplumsal tahakküme meydan okuyanların, basmakalıp değerlerden ve birörnek yaşam biçimlerinden usananların öyküleri.
Narcissus'un Zencisi
Joseph Conrad’ın Bombay’dan Londra’ya yaptığı bir deniz yolculuğundan esinlenerek yazdığı Narcissus’un Zencisi, fırtınanın çalkaladığı bir gemide yaşanan psikolojik dramı anlatıyor.
Tosun Bank
İsmail Saymaz, ”Tosun Bank“ diye adlandırdığı saadet zincirinin yükselişini ve Aydın’ın binlerce kişinin parasını çarparak yurtdışına kaçışını anlatıyor.
Ölü Canlar
Gogol, hayranı olduğu Puşkin’in önerisiyle yazdığı Ölü Canlar’da dönemin Rusya’sını kitabın kahramanı Çiçikov üzerinden anlatır.