Ay Batarken
Nobel Ebebiyat Ödülü sahibi Steinbeck’ten İkinci Dünya Savaşı’nın gölgesinde bir direniş ve umut romanı.
Geçici Manzara
Dikkate alınmaması gereken alarmlar, ilaçlanması gereken böcekler, düzeltilmesi gereken yamuk zeminler, bir sabah uyandığında manzarası değişenler, yorumlanamayan rüyalar, biriken çöpler, önemli toplantılar, önemsiz kanamalar, asit yağmurları, akvaryumlar, kafesler, daireler ve betonla kuşatılmış şehrin sanki hem içinde hem de dışında soluk alan hayvanlar...
Hakan Bıçakcı’dan Geçici Manzara. Çoğunlukla tuhaf, şimdilik yeni öyküler.
Çıplak Kalabiliriz
Melike Koçak, bazen bir gölgeye bazen sessizliğe dönüşen hikâyeler anlatıyor. Görünenin, aşikâr olanın yerine sezilenin peşine düşüyor. Başa ve sona hapsolmak yerine, boşluğun belirsizliğinde salınıyor. Öykülerinin gücü de buradan geliyor; okurunu metnin içine katıyor, sisi aralamak için çabalamasını istiyor.
Çıplak Kalabiliriz, çağımıza, çağımızın hayatı vasatlaştıran kabullerine itirazlardan oluşan bir ses.
Anneannemin Söylemediği Şarkılar
Anneannemin Söylemediği Şarkılar’da önce maziye bir bakış atıyor Şenol; annesiyle, anneannesiyle ve hayatına giren cümle kadınla hem halleşiyor hem hesaplaşıyor; anlamaya çalışarak, cesurca...
Sonra bugünün dünyasını, gündelik hallerimizi şaşırarak, şaşırtarak gözlemliyor. Kendi zaviyesinden tanımaya değer bulduğu isimlerin hayatlarına dokunuyor ardından, onları tarihe not ediyor. Bazen neşeli, bazen hüzünlü, bazen sivri, bazen şefkatli kalemiyle hallerimizi anlıyor, bizi bize anlatıyor.
Frantz FanonSömürge Düşünürü - Sömürge Devrimcisi
Düşünürün doğumunun yüzüncü yılına bir selam sayılabilecek olan bu kitapta Barış Ünlü, Frantz Fanon’un bir biyografisini veya el kitabını değil, geniş ufuklu bir eleştirel okumasını sunuyor. Fanon’un sömürgeciliği, ırkçılığı, kapitalizmi, sosyalizmi kuşatan
geniş ufkuna keskin bir bakış sunuyor.
Seçilmiş Yakınlıklar
Goethe, ustalık döneminde kaleme aldığı Seçilmiş Yakınlıklar’da, tutkuların akışkan doğası ile ahlâkın sert duvarları arasındaki çatışmayı gözler önüne seriyor.
İşte Öyle Hikâyeler
İşte Öyle Hikâyeler, Rudyard Kipling’in kaleminden çıkan ve nesilden nesile aktarılan eşsiz parçalardan oluşuyor.
Stephen King Gibi Öldürmek
King kitapları koleksiyoncusu Raymond, yine kendisi gibi birer King tutkunu olan Brian, Ian ve Jake’le birlikte günlerini kitap toplamakla geçirirken beklenmedik gelişmeler ve cinayetlerle hayatları sarsılır. Artık isteseler de Stephen King ve kitaplarından kopamayacaklardır.
Mamaloukas, King’in kaleminden çıkan kitaplara ve bu kitaplardan uyarlanan film ve dizilere uzanan bir külliyatı okurların önüne serip dolambaçlı yollara sokuyor.
Bir Müzik RüyasıÇekirdek Sanat Evi
Uğur Biryol, Bir Müzik Rüyası–Çekirdek Sanat Evi’nde bu kültür mekânının kapsamlı bir portresini çıkarıyor; yolu oradan geçen onlarca sanatçıyla, müdavimle konuşuyor. Ayrıca Çekirdek projesini inşa eden Bülent Ortaçgil, Ahmet Sırmaçek, Şeyda Özbudun gibi isimlerle yaptığı görüşmelerle sanat evinin işleyişini, alternatif kültürel oluşumlara örnek alınası sıra dışı vizyonunu, kısacası bir müzik rüyasını anlatıyor.
ÇinHakkında Bilmek İstemedikleriniz
Çağdaş Üngör, kişisel yolcuğuyla başlayan Çin serüveninde, uzun yıllar boyunca biriktirdiği araştırmalarını Çin Hakkında Bilmek İstemedikleriniz’de topluyor. Üngör, dünyaya yeniden şekil veren Çin Halk Cumhuriyeti’nin yükselişini sadece ekonomik ve politik sebeplerle değil, tarihî ve sosyal arkaplanı da hesaba katarak anlatıyor. Çin Komünist Partisi hâkimiyetindeki Çin’in kendi içerisindeki politik kırılmaları, ülkedeki farklı muhalif grupları birbirinden ayrışan ve birbiriyle yakınlaşan veçheleriyle birlikte ele alıyor.
Duygusal Olan PolitiktirKESK'li Kadınların Mücadele Deneyimleri
Ayşegül Sandıkcıoğlu bizzat içinde bulunduğu, zamanını ve emeğini hasrettiği sendika deneyiminde kendisi gibi ayrımcılığa uğrayan, erkeklerden daha fazla çalışması beklenen, bakım emeği, eşitsiz iş bölümü ve benzeri angaryalar ve cinsiyetçi yaklaşımlar nedeniyle ikinci plana atılmaya çalışılan kadınların hikâyelerini, onların ağızlarından aktarıyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, en “sol” görünen yerlerde, sendikalarda dahi ne kadar yaygın ve yerleşik olduğunu gösterirken, daha eşitlikçi, daha kapsayıcı sendikaların hayal olmadığını, bu konuda belki de kadınlardan daha fazla erkeklere iş düştüğünü, elini taşın altına koymalarının zamanının çoktan geldiğini hatırlatıyor...
#eşrefimahlukat
Songül Öden, hayat koşturmacasının gürültüsünde yitirdiğimiz ince sızıları, ansızın beliriveren anıları, insanın kalbini sıkıştıran o tanıdık endişeleri ve en saf haliyle aşkı fısıldıyor öykülerinde. Sevginin, hüznün, heyecanın, bitimsiz korkuların bizi biz yapan asıl hisler olduğunu gösteriyor, her şeyin bu hislerden ibaret olduğunu... Üstelik kendine has anlatımı ve diliyle duygulu, coşkulu, içten, hayal gücünü tüm renkleriyle yansıtan, büyülü ve gerçekçi bir dünya kuruyor...
Yazarın Günlüğü (2 Cilt)Cilt 1: 1873 • 1876 / Cilt 2: 1877 • 1880 • 1881
Yazarın Günlüğü,hem Dostoyevski’nin düşünce dünyasına açılan benzersiz bir pencere hem de 19. yüzyıl Rusyası’nın nabzını tutan güçlü bir tanıklıktır.
Osmanlı'da Dinden Çıkma(İrtidad)
Yalçın Çakmak, Osmanlı’da Dinden Çıkma (İrtidad) başlıklı bu kitabında, İslâm dininden çıkma olaylarına karşı Osmanlı devlet yönetiminin gösterdiği resmî tavrı ve bunun zaman içinde kâh sertleşip kâh yumuşayarak uygulanmasını ele alıyor. Eser, 15. yüzyıldan imparatorluğun sonuna kadar süren uzun bir zaman diliminde, dönemin din adamlarının görüş ve fetvalarıyla birlikte, mürtedlere karşı alınan kararların değişimini örnek vakalar ışığında incelerken, 19. yüzyıldan itibaren mürtedlerin ölüm cezası ile cezalandırılmalarına fiilen son verildiğini ama imparatorluğun sonuna kadar onlara karşı farklı cezai yaptırımların uygulanmaya devam ettiğini gösteriyor. Bu bakımdan, literatürde önemli bir boşluğu dolduruyor.
Nüfus İlkesi Üzerine Bir DenemeToplumun Gelecekteki İlerlemesine Etkileri ve Bay Godwin, Marki Condorcet ve Diğer Yazarların Düşünceleri Üzerine Gözlemler
Nüfus İlkesi Üzerine Bir Deneme, 1798’de yayımlandığında, insan nüfusunun geometrik artışına karşı gıda üretiminin aritmetik hızla artabileceğini öne sürerek karamsar bir gelecek perspektifi sunarak demografi, ekonomi-politik ve sosyal teori alanlarında önemli bir tartışma başlatmıştır. Nüfus artışını sınırlayan etmenler, yoksullara yardımın sakıncaları, bireysel özgürlüklerle toplumsal çıkar arasındaki gerilim gibi konularda Malthus’un öngörüleri, kitap yayımlandığı günden beri hem eleştirilmiş hem de yeniden yorumlanmıştır. Yoksulluğun Tanrı’nın koyduğu bir doğa yasasıyla belirlendiğini, doğal olduğunu iddia eden Malthus’un tezini Karl Marx, “proletaryaya karşı en acımasız savaş ilanı” olarak nitelendirmiştir. Charles Darwin ise bu kitabı evrim teorisinin ilham kaynağı olarak göstermiştir. Bugün de dünya nüfusu, gıda güvenliği ve ekolojik sınırlar üzerine yapılan tartışmalarda geçerliliğini koruyan bu klasik eser, siyasal düşünce tarihinin önemli metinlerinden biri olmaya devam ediyor..
Hakikatin PeşindeTahir Elçi
Gazeteci Burcu Karakaş bu kapsamlı araştırmasında çocukluğu ve üniversite günlerinden avukatlık serüvenine, devletle birçok kez karşı karşıya gelip kazandığı davalardan Kürt meselesine bakışına, hak mücadelesi tarihindeki yerinden insani yönlerine Tahir Elçi’yi her açıdan ele alıyor. Elçi’nin 49 yıllık ömrünü ve sarsıcı ölümünü tüm yönleriyle aktarırken Türkiye tarihinden de kesitler sunuyor.
Hakikatin Peşinde–Tahir Elçi, yalnızca adalete adanmış bir ömrün biyografik metni değil, aynı zamanda hafızasızlığa karşı bir direniş ve asla unutulmaması gereken bir kaybın hikâyesi...
Aç Hayaletler DiyarındaBağımlılıkla Yakın Temaslar
Dünyanın en saygın tıp doktorlarından ve düşünürlerinden biri kabul edilen Dr. Gabor Maté Aç Hayaletler Diyarında’da sıklıkla görmezden gelinen ya da yüzleşmekten kaçınılan bağımlılık konusunu masaya yatırıyor. Yıllar boyu uyuşturucu bağımlılığının ve zihinsel rahatsızlıkların pençesinde yaşayan hastalarıyla çalışırken edindiği tecrübelerden süzdüğü gözlem ve bulgulara dayanarak insan gelişiminin doğasına dair yeni ve radikal bir perspektif sunuyor. Maté bu ödüllü kitabında gerçek kişilerin tanıklıkları, ufuk açıcı bilimsel araştırma sonuçları ve bizzat geliştirdiği şefkatli merak yaklaşımının terapötik potansiyelini bir araya getirerek bağımlılık meselesine dair panoramik bir resim çiziyor. Yazar sadece uyuşturucu veya alkol değil, sigara, kumar, seks, alışveriş, yemek gibi pek çok konuda öz yıkıma götüren her tür davranışı ele alıyor ve bağımlılığı, tedavi edilecek tıbbi bir rahatsızlığın ötesinde mağdurun kişisel hikâyesi, duygusal gelişimi ve beyin kimyasının birleşimi olarak inceliyor.
Juette'in Tutkusu
Taşların Anlattığı’yla tanıdığımız Clara Dupont-Monod bu kez gerçek bir yaşam öyküsünden esinlenerek, henüz on üç yaşında
zorla evlendirilen, istemediği halde çocuk sahibi olan genç bir kızın evlilik kurumuna, patriyarkaya ve ruhban sınıfına savaş açmasının hikâyesini anlatıyor Juette’in Tutkusu’nda. Herkesi karşısına alarak tüm toplumsal rollerini bir kenara iten Juette, kendi kurtuluşunu kendi elleriyle var ediyor, kimseye aldırış etmeden kendi yolunu kendisi çiziyor.
Kiraz Çiçeği Kolonyası
Kiraz Çiçeği Kolonyası, bozkırın ortasında bir tutam yeşilliğin, dostluğun, iyiliğin ve saf sevginin kalpleri ısıtacak romanı... Mustafa Çiftci ödüller aldığı öykü kitaplarından sonra ilk defa bir romana hayat veriyor.
Babil Değirmenleri ve Öteki Rüyalar
Babil Değirmenleri ve Öteki Rüyalar, hatırlamak ile unutmanın, var olmak ile yok olmanın, endişe ile kabullenmenin arasında gidip gelen öyküler...
“Tilkiden Sinsi, Tavşandan Ürkek”Şirket, Din ve Siyaset
Taşralı dindar girişimcilerin yükselişi hakkında çok konuşuldu, saha çalışmaları yapıldı, “yeşil sermaye”, “Anadolu kaplanları”,
“Müslüman Kalvinistler” gibi terimler üretildi. Gül Berna Özcan “Tilkiden Sinsi, Tavşandan Ürkek” kitabında, Anadolulu
muhafazakâr girişimcilerin şirketleşme ve neoliberal kapitalistleşme sürecine, yeni, geniş ve bütünlüklü bir bakış
getiriyor.
Erken Cumhuriyet’te Devlet ve Köy İlişkisiDirlik, Düzen, Asayiş
Meryem Çakır Kantarcıoğlu’nun Erken Cumhuriyet’te Devlet ve Köy İlişkisi: Dirlik, Düzen, Asayiş kitabında Köy Kanunu, kurucu bir metin olarak ele alınıyor ve devletlerin kuruluşunda önemli rol oynayan üç kategori üzerinden (nüfus, toprak ve yönetim) Cumhuriyet’in kuruluş sancısı ve inşa süreci sosyoloji, tarih, hukuk, coğrafya, mimarlık, nüfus bilim ve iktisat gibi pek çok disiplinden yararlanılarak ortaya konuyor. Bu “inşa”nın kırsalda nasıl yankı bulduğuna ve ne tür tepkilere yol açtığına geniş bir tarihsel pencereden bakıyor.
Filistin: Yüz Yıllık SavaşYerleşimci Kolonyalizmin ve Direnişin Tarihi (1917-2017)
Bugüne kadar kullanılmamış zengin arşiv malzemesinden ve yazarın aile üyelerinin (belediye başkanları, hâkimler, akademisyenler, diplomatlar ve gazeteciler) nesiller boyu tuttukları raporlardan yararlanan Filistin: Yüz Yıllık Savaş, aynı topraklar üzerinde hak iddia eden iki halk arasındaki trajik çatışmayı anlatırken, genel kabul gören yorumların geçersizliğini gözler önüne seriyor. Dünyaca tanınan bir Ortadoğu tarihçisi olan Rashid Khalidi, önce Siyonist hareket, ardından İsrail tarafından yürütülen, İngiltere ve sonrasında ABD tarafından desteklenen, Filistinlilere karşı yürütülen yüz yıllık yerleşimci kolonyalist savaşın izlerini sürüyor.
Amerika ve AmerikalılarDenemeler Seçkisi
John Steinbeck, 20. yüzyılda yaşanan büyük çalkantıların toplumsal hayata etkilerini, insanları nasıl dönüştürdüğünü tartışıyor.
Çevresinde olup bitenlere kayıtsız kalmamasıyla tanınan Steinbeck, hayatı boyunca gazetelere yazılar yazarak fikirlerini insanlarla paylaşmıştır. Onun en öne çıkan özelliği, ender rastlanan bir gözlem gücüne sahip oluşudur. Buna eşsiz bir üslup da eklenince, ortaya son derece özgün denemeler, mektuplar ve eleştiri yazıları çıkar. Yaşadığı yerlere dair anılardan arkadaşlarıyla olan ilişkilerine, Vietnam Savaşı hakkındaki tartışmalı fikirlerinden Amerikalıların yaşam tarzına dair övgülerine ve eleştirilerine uzanır bu yazılar.
