Mayıs 2019 Tarihinde Yeni Çıkan Kitaplar

Gözden Irak'ta
Hariciyeci Gözüyle Anı/Anlatı

Hariciyede çalıştığı sürenin son on yılını Irak’ta ve Irak üzerine çalışarak geçiren, 2010’da Erbil Başkonsolosluğu’nu açan Aydın Selcen’in anılarından kesitlerin, mesleki gözlemlerinin ve bütünüyle kurgu bazı anlatılarının iç içe geçtiği bir kitap Gözden Irakta.

Bilimin Anlamı

Tim Lewens, başlıca bilim felsefecileri Karl Popper ve Thomas Kuhn’un teorilerinden yola çıkarak, bilimi, bilim felsefesinin büyüteci altında inceliyor, bilimdeki etik ve ahlâki sorunların izini sürüyor.

Kadın Emeği
Seçme Yazılar

Kadın Emeği, Ferhunde Özbay’ın 1979-2011 arasında yayımlanmış makalelerinden oluşuyor. Dostları, meslektaşları, öğrencileri ve çalışmalarından etkilenmiş araştırmacıların sunuşları ve açıklayıcı notları, Özbay’ın uzun yıllara yayılan araştırmalarının, onun arzu edeceği şekilde kolektif bir biçimde okurla buluşmasını sağlıyor.

Gece Göğünün Tesellisi
Küllerin Anlattığı

Çağdaş Boşnak edebiyatının usta yazarı Cevad Karahasan’ın, kimi eleştirmenlerce Umberto Eco’nun Gülün Adı’na, Amin Maalouf’un Semerkant’ına akraba sayılan kitabı, Selçuklu’nun ve Ömer Hayyam’ın dünyasını rengârenk tablolaştıran bir anlatı…

Tom Sawyer'ın Maceraları

Mark Twain’in muzipliklerle dolu romanı Tom Sawyer’ın Maceraları’nda, adımını attığı her yerde bir belaya rastlayan bahtsız Tom’un hikâyesi anlatılıyor.

Yamaç

Ölümsüz Oblomov tiplemesinin yaratıcısı olan Gonçarov, son romanı Yamaç’ta 19. yüzyıl Rus toplumunu detaylı bir şekilde resmediyor.

Onlar Daha Çocuktu

Aytekin Yılmaz, Onlar Daha Çocuktu’da çocuk yaşta savaşmaya mecbur bırakılmış; dağda ya da hapishanede yetişkinlerin aldıkları infaz kararlarına kurban gitmiş çocukların öykülerini kişisel tanıklıklar ve güvenilir anlatımlarla gözler önüne seriyor.

Endülüs'ü Farklı Gezmek

Endülüs’ü Farklı Gezmek adının hakkını tam manasıyla veren, bir geziyi aynı zamanda kültür ve tarih yolculuğuna dönüştüren, okuru kendi merak labirentine çeken özel bir kitap.

Bir Politik Anlatı Olarak Ahmet Kaya Şarkıları
Açık Yaranın Sesi

Hem Türkiye’deki toplumsal mücadelenin müzikle ilişkisine bakan hem -biyografik olmasa da Ahmet Kaya’nın hayatının arka planına mercek tutan, okurken mutlaka eşlik edilecek şarkılar bulunacak bir kitap.

İstanbullu Rumlar ve 1964 Sürgünleri
Türk Toplumunun Homojenleşmesinde Bir Dönüm Noktası

1964 yılında İstanbullu Rumlar büyük bir felaket yaşadılar. Evlerini terk etmek zorunda bırakıldılar ve bilmedikleri bir dünyaya sürgün edildiler. Yabancı statüsüne alınmaları, bir bavulla vatanı terk etmeleri, hukukla korunan tüm haklarının bir anda ellerinden kayıp gitmesi gibi, bu trajik olayda yaşanan travmalar ve zorluklar bugüne dek birkaç araştırmanın ve filmin konusu oldu. İstanbullu Rumlar ve 1964 Sürgünleri, konunun derinlemesine incelenmesi için sözü bu acının muhataplarına bırakıyor.

Filizkıran

Filizkıran, duvarların “Tek yol devrim!” yazılarıyla inlediği, emaye tencerelerin moda olduğu bir dönemin romanı. Fatigül Balcı, dünyaya geldiğine pişman edilmiş bir kuşağı anlatıyor…

Sırası mı Şimdi!

Hayallerimiz ve önceliklerimiz, başardıklarımız ve vazgeçtiklerimiz hakkında etkileyici bir hikâye.

Türkiye Toplumunun Bunalımı

Türkiye toplumunun son yıllarda yoğunlaşmış olarak yaşadığı derin bunalımın hem tarihî köklerini hem güncel nedenlerini aydınlatmada ilk adımın, bütün projektörleri ve gözleri devlete doğru çevirmek olduğunu ileri süren yazar, temel sorunsalı açısından ö-nem taşıyan, İslâm karşısında devlet, laiklik, milliyetçilik, Türk siyasî partileri... konularını ele alıyor, yakın tarihe dair somut analizler yapıyor.

Genel Hukuk Teorisi ve Marksizm

Pasukanis, kitabının 2. baskısına yazdığı önsözde “Marksist hukuk genel kuramı eleştirisi[nin] henüz başlangıç aşamasında“ olduğunu söylüyordu. Almanca baskıya önsözde de, kitabını “burjuva hukuk biliminin metafizik, biçimsel-mantıksal veya en iyi ihtimalle tarihsel-evrimci yöntemine karşı, maddeci-devrimci bir diyalektik yöntem geliştirme görevinin yerine getirilmesi yolunda alçakgönüllü bir girişim” olarak tanımlıyordu. Ne yazık ki, bu alçakgönüllü girişim, Sovyet Devrimi’nin aldığı yönelim nedeniyle hem siyasal hem de hukuksal bakımdan kadük kalmış ve bugün dahi Marksist hukuk genel kuramı eleştirisi henüz başlangıç aşamasını aşamamıştır.