Cevdet Bey ve Oğulları
Nişantaşlı bir ailenin 20. yüzyılın başından itibaren üç kuşak boyunca serüvenlerini anlatan bu kitap ev içlerinin renklerini, zamanın akışını, günlük sıradan konuşmaları akılda yer eden kahramanlar aracılığıyla saptarken, okura geleneksel romandan alınacak hazları bütünüyle veriyor.
Devlet, Sistem ve KimlikUluslararası İlişkilerde Temel Yaklaşımlar
Soğuk Savaş döneminin sona ermesi, klasik anlamıyla uluslararası ilişkileri altüst ederken, uluslararası ilişkiler kavramı üzerine de yeni tartışmalar başlattı. Devlet, Sistem ve Kimlik sözkonusu tartışmalara katkı niteliğindeki çalışmalardan oluşan önemli ve "yeni" bir derleme. Atila Eralp, İhsan Dağı, Fuat Keyman, Necati Polat, Oktay Tanrısever, Faruk Yalvaç ve Nuri Yurdusev'in makaleleriyle...
Edebiyat Üstüne Yazılar
Edebiyat Üstüne Yazılar, “hayata bir edebiyatçı olarak başlayan” Murat Belge’nin 1960’ lardan günümüze dek yazdığı edebiyat yazılarından oluşuyor.
Türkiye'de Folklor ve Miliyetçilik
Türkiye’de Folklor ve Milliyetçilik, son dönem Osmanlı aydınlarından Cumhuriyet dönemine devredilen ve bugüne kadar devam eden bir arayışı anlatıyor.
Gemiler... Süvariler... İskeleler...
Titizliğiyle tanıdığımız gazeteci yazar Eser Tutel, yaklaşık 30 yılını verdiği, zahmetli, ama zahmetine değen araştırmasını, bu üçüncü kitapla noktalıyor. Diğer ikisi, -Şirket-i Hayriye ve Seyr-i Sefain- geçtiğimiz yıllarda yine İletişim Yayınları tarafından yayımlanmıştı. Eser Tutel, hiçbirimize fark ettirmeden "koca" bir sivil denizcilik tarihi armağan ediyor bu üç kitabıyla.
Katı Olan Her Şey BuharlaşıyorModernite Deneyimi
Modernizm çocuklarını yiyor...Yoksa her şey zaten yüzyılımızın ta başında yapılan Faustvari bir kontratın sonuçları mı? 20. yüzyılın enerjisi ve sefaleti, Petersburg’dan New York’a... 2000’li yılların “sağlıklı” modernizmini kurmak için geçen yüzyılın modernistlerine dönmeyi salık veren Marshall Berman’ın kaynak kitabı.
Korkuyu Beklerken
Oğuz Atay’ın hikayeleri, gündelik hayatı kavrayış derinliği, anlatım zenginliği ve okuru alıp götürmedeki enerjileri bakımından romanlarından geri kalmaz. Kitaba adını veren hikayenin korkuyu beklerken kendini evine hapseden kahramanı, Atay’ın edebiyat güzergahındaki farklılığının en büyük kanıtlarından.
Oğluma Ahlâk Üstüne Öğütler
Felsefe profesörü Fernando Savater, anayurdu İspanya’da satış rekorları kıran, birçok dile çevrilen, esprili ve sürükleyici bir dille kaleme aldığı Oğluma Ahlâk Üstüne Öğütler’de, Odysseia destanından kutsal kitaplara, klasik edebiyattan günlük yaşama kadar birçok kaynaktan aldığı örneklerle, ergenlik çağındaki gençlere (ve tabiî onların ana/babalarına) “ustaca yaşama”nın yöntemi üzerine ipuçları veriyor.
Orhan Pamuk'u Anlamak
Orhan Pamuk, yalnızca Türkiye'de değil, Avrupa ve Amerika'da da adından sıkça söz ettirdi, modern Türk edebiyatının bir anlamda yönünü de değiştirdi. Hemen tüm romanları, pek çok yeniliğin öncüsü olduğu gibi, tartışmanın, öfkenin, karşı çıkışın, nefretin ve kızgınlığın da merkezi oldu.
Ortaçağ KentleriKökenleri ve Ticaretin Canlanması
Belçikalı büyük tarihçi Pirenne, Ortaçağ konusunda dünyanın öndegelen otoritelerinden. Eserleri arasında özel bir yeri olan bu kitap, Batı Avrupa’da ekonomik canlanma ve kent uygarlığının doğuşunu ele alırken tüccar sınıfının oluşumu, toprak köleliğinin ortadan kalkışı, burjuvazinin doğuşu ve belediye kurumlarının ortaya çıkışı gibi süreçlere ışık tutuyor.
Hayaller Kâhyası
Atilla Atalay'ın "olgunluk dönemi" hikâyelerini biraraya getiriyor Hayaller Kâhyası. Kitap, "Sevgili Oğuz Aral Usta"ya... Ve "Kar Maymunu" arkadaşlara ithaf edilmiş. Girizgâh mahiyetindeki `Sebebim`, mola yerinde otobüsünü kaybeden yaşlı bir teyzeyle başlayan `reenkarnatif` bir öykü... "Çiğdem Sineması", bizi eski sinemaların nostaljisine götüren, başrolünü Riçırt Burton'un oynadığı sevimli bir Holivut mavalı.
Oğullar ve Rencide Ruhlar
Alper Canıgüz, Tatlı Rüyalar'dan bilinen sürükleyici diliyle, 5 yaşındaki bir çocuğun içine düştüğü bir hikayeyi anlatıyor.
Başlangıcından 1983'eTürk Tiyatro Tarihi
Metin And bu yapıtında Türk tiyatrosunun tarihini mercek altına alırken, zamanda ve mekânda birtakım sınırlamalara gittiğini ve yalnız Anadolu’ya yerleşen Türklerin tiyatrosunu ele aldığını özellikle belirtir.
Cumhuriyet Dönemi Azınlık Politikaları ve Stratejileri Bağlamında6-7 Eylül Olayları
Çok uluslu Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılmasının ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin, homojen bir ulus-devlet olma politikası çerçevesinde "vatan topraklarını Türkleştirmek" adına yürüttüğü faaliyetler, gayrimüslim azınlıkların aleyhine işleyen bir süreci de beraberinde getirmiştir.