Parçalanan Devrim DüşleriOsmanlı İmparatorluğu’nun Son Döneminde Hürriyetten Şiddete
Farklı etnik-dinî grupları barındıran Osmanlı İmparatorluğu’nun geniş coğrafyasında, dünyada yükselen devrim dalgalarından ve meşrutiyet hareketlerinden de etkilenilerek, 1908’de meşrutiyet ilan edildi. 1789 Fransız Devrimi’nin sembollerinden “özgürlük, eşitlik, kardeşlik” sloganını öne çıkararak Osmanlı yurttaşlığı yaratmayı amaçlayan bu devrim, Parçalanan Devrim Düşleri’nde, ülkedeki baskın olmayan gruplar açısından inceleniyor.
Asker Evlatlar YetiştirmekII. Meşrutiyet Döneminde Beden Terbiyesi, Askerî Talim ve Paramiliter Gençlik Örgütleri
Osmanlı İmparatorluğu’nda askerî yenilgilerin entelektüel ortamı hızla etkilediği dönem Balkan Savaşları’dır. İmparatorluk fikri siyasi elitin zihninde de hızla tükenirken, milliyetçilik dönemin fikir atmosferini ele geçirmiştir. Kaybı telafi etmenin yolunu askerî başarılarda gören bu anlayış, “silahlanmış millet” (millet-i müsellaha) fikrini işlemeye koyulmuştur.
II. Meşrutiyet Döneminin DemokratlarıOsmanlı Demokrat Fırkası (Fırka-i İbad)
Kahvehaneden akademiye hemen her yerde, Türkiye’de demokrasi fikrinin ve kültürünün zayıflığından, köksüzlüğünden çok yakınılır. Bu köksüzlüğün kökü de, ülkenin belli başlı siyasal akımlarının ortaya çıktığı II. Meşrutiyet döneminde aranır. Gökhan Kaya, tam da o dönemde demokrasiyi şiar edinmiş bir partiye dikkatimizi çekiyor: Fırka-i İbad, Osmanlı Demokrat Fırkası.
"Makbul Vatandaş"ın PeşindeII. Meşrutiyet'ten Bugüne Vatandaşlık Eğitimi
Türkiye’de devletin istediği vatandaş tipi nasıldı? Bunun için, okullarda nasıl bir “vatandaşlık terbiyesi” verildi? Füsun Üstel, II. Meşrutiyet’ten günümüze uzanan süreçte bu soruların cevabını arıyor.
1908 Osmanlı BoykotuBir Toplumsal Hareketin Analizi
Meşrutiyet’in ilanı Osmanlı İmparatorluğu’nda kamuoyunun ilk kez vücut bulduğu olaylarla gerçekleşti. Eylemler, mitingler, toplantılar ve durdurulan grevler... Daha sonra 1908’e canlılığını veren kamuoyu, Bosna-Hersek’in Avusturya tarafından ilhakı ve Bulgaristan’ın bağımsızlığını ilan etmesi üzerine bir kez daha sokağın gücünü ve kendiliğindenliği ele geçirdi.
Osmanlı İmparatorluğu'nda Sosyal DevletSiyaset, İktidar ve Meşrutiyet 1876-1914
Son yıllarda, refah devletinin krizi ve yoksulluk sorunu, dünya gündeminde önemli bir yer tutuyor. Refah rejimi, sosyal devlet, sosyal siyaset, sosyal yardım vb. kavramlar yeniden daha geniş bir tarihsel perspektifle ele alınıyor. Osmanlı tarihçiliğinde ise bu meselelere odaklanan ve daha çok monografik nitelik taşıyan çalışmalar, kuramsal ve kavramsal perspektif yoksunluğuyla malûl.
1908 Devrimi
Bu kitapta 1908 Devrimi'ne giden yolun hikâyesi anlatılıyor. Türk tarih yazımında kabullenilmiş "2. Meşrutiyet" tanımı, 1908'de yaşanan siyasal dönüşümün çapını yansıtmaktan uzaktır. Zira 1908'de "meşrutiyet" çerçevesini aşan bir siyasal rejim değişikliği olmuştur. Hükümet artık yalnızca halk tarafından seçilmiş bir meclise karşı sorumlu hale gelmiştir.
...
Jön Türk Dönemi Türk Milliyetçiliği
Japon araştırmacı Arai, Cumhuriyet dönemi Türk milliyetçiliğinin önünü açan Meşrutiyet dönemi milliyetçilik akımını inceliyor. Türk milliyetçiliğinin hep laikleşme-Batılılaşma çizgisinde olmadığını, başlangıçta İslamlaşma-‘muasırlaşma’ çizgisinin baskın olduğunu saptıyor. Batılı olmayan ülkelerin çağdaşlaşma tarihine Batı standartlarıyla yaklaşmanın uygunsuzluğunu savunan Arai, bu savına bir özgün kuramsal yaklaşım örneği sunuyor.
Biraz da Ben Konuşayım
Biraz da Ben Konuşayım’da Rıza Tevfik, başta Sevr olmak üzere II. Abdülhamid, II. Meşrutiyet ve Mütareke dönemlerinde içinde yaşadığı, doğrudan ya da dolaylı olarak karıştığı siyasi nitelikli olayları anlatıyor. Yazarın yer yer bizzat kendisiyle, 80 yıllık hayatıyla, doğru veya yanlış yaptıklarıyla, yapamadıklarıyla bir tür hesaplaşması niteliğindeki bu hatırat, çok büyük eksik gedikler ve çarpıtmalarla malul yakın tarihimiz için önemli bir “birinci elden” belgedir.
Jön Türklerin Siyasi Fikirleri 1895-1908
Siyasî düşünce tarihimiz konusunda klasikleşen bu eserinde Mardin, Jön Türkler’in günümüzün siyasî akımlarında görebildiğimiz fikirlerinin ortaya çıkışını ve şekillenmesini inceliyor. Beşir Fuat, Mizancı Murat, Ahmet Rıza, Abdullah Cevdet ve Prens Sabahattin gibi fikir ve siyaset adamlarının düşüncelerine eğiliyor.