Ateş'in Güneş'iGalatasaray’da ve Siyasi Elitte Bölünme
Mehmet Şenol, Ateş’in Güneş’i’nde Türkiye’de futbol-siyaset ilişkisinin sansasyonel bir tarihsel vakasını bir roman gibi anlatırken aynı zamanda Tek Parti döneminde siyasi elitler arasındaki mücadelenin kritik bir “muharebesini” ele alıyor. Bir tarafta, Cumhuriyet’in müesses nizamı karşısında, “politikacılar bankası” diye anılan İş Bankası Grubu, Denizcilik Bankası, Celal Bayar… Bir tarafta Galatasaray Lisesi merkezli seçkinler karşısında Peyami Safa’nın deyişiyle “Galatasaray’da cumhuriyet ilanı zamanı geldiğini” ileri sürenler...
Petersburg
Devrim öncesi Rusya’nın başkentinde, 20. yüzyılın başlarında geçen Petersburg, siyasi kaosun ve bireysel varoluş sancılarının gölgesinde bir baba-oğul çatışmasını merkeze alır. Senatör Apollon Ableuhov ve devrimci fikirlerle “zehirlenmiş” oğlu Nikolay’ın hikâyesi, Petersburg’un sisli sokaklarında, patlamaya hazır bir bomba metaforu etrafında şekillenir. Beliy, şehrin mimarisini ve atmosferini canlı bir karaktere dönüştürerek, mekânı hem bir dekor hem de bir anlatıcı olarak kullanır. Dilsel oyunlar, ritmik anlatım ve simgesel imgelerle zenginleşen Petersburg, Dostoyevski’nin ahlâki derinliğiyle Gogol’ün grotesk mizahını buluşturur. James Joyce’un Ulysses’i ile kıyaslanan bu başyapıt, modern roman sanatının kilometre taşlarından biri.
Nesrin SipahiSahnelerin, Radyoların, Plakların Hanımefendisi
Murat Beşer, Türk müziğinin zarif sesi Nesrin Sipahi’nin yaşamı ve sanat serüvenini titizlikle anlatıyor: Yeşilköy’de başlayan çocukluğun radyolardan plak kayıtlarına, turnelerden gazinolara uzanan büyük bir başarı öyküsüne dönüşümünü olduğu kadar Sipahi’nin bilinmeyen yönlerini de ortaya koyuyor. Sanatçının kariyerinden dostluklarına, aile bağlarından renkli anılarına pek çok detay barındıran Nesrin Sipahi-Sahnelerin, Radyoların, Plakların Hanımefendisi aynı zamanda bir dönemin kültürel portresi.
Hafriyat
Osman Özarslan’ın Hafriyat adlı bu ilk romanında, kahramanlar cezbeyle çekilerek bir kara deliğin içine düşmüş gibi, zamansız ve mekânsız oradan oraya dolanırken küçük fısıltılar duyarlar, bu hayatı onlara miras bırakanların siluetlerini görürler, bir zamanlar bir anlamı vardıysa da artık ne anlama geldiği belli olmayan nesnelerle birlikte zamanın giderek büyüyen boşluğunda savrulurlar.
Reformasyon'un Kısa Tarihi
Helen L. Parish, Reformasyon’un Kısa Tarihi kitabında her şeyden evvel tek bir Reformasyon hikâyesinin olmadığının kabulüyle hareket ediyor ve onu kadınların değişen/değişmeyen konumuyla, evlilik gibi kurumlarla, ruhani-seküler otorite çekişmesiyle, Katoliklik itişmesiyle, matbaanın gelişimiyle birlikte ele alıp çok çeşitli toplumsal dinamiklerle etkileşime sokuyor.
ParamilitarizmDevletin Gölgesinde Kitlesel Şiddet
Uğur Ümit Üngör, paramilitarizmi karşılaştırmalı ve kavramsal olarak ele aldığı bu çalışmasında, devletlerin paramilitarizm stratejilerine odaklanıyor, organize suçun bu kavrama ne kadar dahil olduğunu derinlemesine inceliyor. Silahlı grupların devlet adına sivillere karşı şiddet uyguladığı bu örgütleri tek bir coğrafyayla sınırlı tutmuyor, dünyanın dört bir yanından örneklerle, farklı paramiliter örgütlenmelere yer veriyor, böylece paramilitarizmin küresel ölçekteki yerini de gösteriyor. Kendi ordusu ve kolluk kuvvetleri olan devletlerin neden paramiliter örgütlere ihtiyaç duyduğu sorusunu masaya yatıran Üngör, paramiliter örgütlerin devlet adına iş görürken, aynı zamanda suç faaliyetlerine zemin yarattıklarına ve devleti içeriden bölme tehdidine de dikkat çekiyor.
Belgrad Kanon
Ebru Ojen Belgrad Kanon'da, hayatı değiştirmek isterken bir anda kendilerini beklenmedik olayların içinde bulan insanların hikâyesini anlatıyor. Yolları Türkiye'den Belgrad'a düşmek zorunda kalmış siyasi mülteci kahramanlarımızın yaşamlarının sadece yirmi dört saatlik dilimine şahit ediyor bizi. Bu kahramanlarımız var olma mücadelesi verirken, aynı zamanda geçmişin hem politik düşleriyle, hem de insanlarıyla bir hesaplaşmaya girişiyorlar.
KarihōmenJaponya'da Kürt Olmak
İrfan Aktan, 1990’lı yıllardan itibaren baskılar ve yayla yasakları nedeniyle Adıyaman-Maraş-Gaziantep üçgenindeki topraklarını terk etmek zorunda kalan Mahkan aşiretine bağlı Kürtlerin Japonya’da karşılaştıkları zulme sert bir ışık tutuyor.
Ölümü AtlatmakKavranamaz Olanla Baş Etmek Üzerine
Wilhelm Schmid Ölümü Atlatmak’ta ahir zamanlardan beri insanları meşgul eden temel sorulardan birine odaklanıyor. Yazar düşünsel derinlik ve sezgi gücüyle hayatın en kavranamaz gerçeğiyle yüzleşirken, okura onunla baş etmenin inceliklerine dair ipuçları veriyor.
Faşizme Heves EtmekDemokrasiye Karşı En Büyük Tehdidi Anlamak İçin Bir Rehber
Tarihçi Federico Finchelstein, Faşizme Heves Etmek’te bu kez tarihsel faşizm ve popülizm arasındaki farkı ortaya koyarken, bu farkın bizi hiç de rahatlatmaması gerektiğini söylüyor. Faşist tehdidin kapıda olduğunu, bildiğimiz ve geleneksel anlamıyla faşist diyemeyeceğimiz faşizm heveslilerinin, çeşitli politik formlar içerisinde, faşizmin tahrip edici gücüyle eşdeğer antidemokratik siyasetlerinin çağdaş demokratik politika açısından ne tür tehlikeler arz ettiğini hatırlatıyor. Küresel otoriter manzarayı daha isabetli kavramak için iyi bir rehber...
ÇapanoğullarıTaşra Elitinin Dönüşümü
Çapanoğulları, Yozgat havalisinin köklü ve büyük bir hanedan ve elit sülalesi. Popüler hafızada, Milli Mücadele dönemindeki Çapanoğlu İsyanı ile ve “altından Çapanoğlu çıkar” deyimiyle biliniyorlar. Büşra Nur Topal Akdoğmuş, bu incelikli çalışmasında, Çapanoğulları’nı Osmanlı’dan Cumhuriyet’e taşra elitinin dönüşüm sürecinin canlı bir “sahası” olarak ele alıyor. Çapanoğulları’nda taşra eliti olgusu, merkez-çevre diyalektiği, patrimonyalizm, sultan rejimleri ve “güçlü devlet geleneği” gibi “büyük” modelleri de zihninin gerisinde tutarak, fakat esasen devlete toplumdan bakan bir görüş açısıyla inceleniyor. Güçlü analitik yaklaşımıyla, aynı zamanda aile romanı lezzeti taşıyan bir tarihsel sosyoloji anlatısı…
Halide DündarBir Kürt Feminist
Halide Dündar’ın Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği’nden (DDKAD), Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nden, öğretmen örgütlenmesinden, Kürt kadın dergilerinden geçen hayat hikâyesi, bir kuşağın ve Kürt kadın hareketinin canlı bir resmini sunuyor. Bir Kürt Feminist: Halide Dündar, kendine feminist demeyen fakat kendini bir “kadın kimliği” kurmaya adamış bir şahsiyetin portresi.
Üç
Eyüp Aygün Tayşir, Üç’te, anlatıda farklı türleri denemekten, yazmaktan haz duyan, meraklı, hevesli bir yazarın temalar ve üsluplar arasında gezinen, tuhaf ve şaşırtıcı edebi serüvenini anlatıyor…
Çiçeklenmeler
Melisa Kesmez, hayatı ıskalamış bir kadının kocasının ölümünün ardından yeni bir başlangıç yapmak için cesaret arayışını anlatıyor. Türkan'ın "her şey mümkün"lerle, yeşeren umutlarla "dünyaya doğru" attığı adımlarını takip ederek okuru çiçekli bir içsel yolculuğa davet ediyor.
Hastanın Sonsuz YolculuğuTıbbî Yazın Denemeleri
Özen B. Demir’in yazıları, tıpla edebiyatın etkileşimlerini incelerken geniş anlamda “yazın”a da açılıyor, felsefenin, antropolojinin, psikanalizin, tarihin ve politikanın “sağlık”la ve “hastalık”la, hasta ve hekimle ilişkilerine bakıyor.
AKP, Kadınları Nasıl Kazanıyor"Sokak Sokak, Ev Ev, Kapı Kapı"
Kadınların, kendi lehlerine hareket etmeyen sağ partilere neden oy verdikleri ve hatta zaman zaman oy vermenin ötesine geçerek bu partilere neden bizzat katıldıkları, hem merak uyandırmış hem de araştırma konusu olmuştur. Nur Sinem Kourou, bu merakın peşine düşerek Türkiye örneğinde kadınların AKP ile olan ilişkilerini inceliyor. Bilhassa AKP Kadın Kollarının faaliyetleri ve işleyişinin yanı sıra, seçmen düzeyindeki kadınların saiklerini de mercek altına alıyor. Bunu yaparken İstanbul’da yürüttüğü saha çalışmasından yararlanıyor. Bu saha çalışmasında Kourou, AKP Kadın Kolları ile birlikte sokak sokak, ev ev, kapı kapı geziyor; iç işleyişlerine dair yerinde gözlemler yapıyor; kadın seçmenin gerekçelerini dinliyor. Kadınların Recep Tayyip Erdoğan’a bakış açılarını serimlerken, parti yerine Erdoğan’ı takip ettiklerinin de altını çiziyor. AKP, Kadınları Nasıl Kazanıyor çelişkili görünen bir durumun tahlilini sunuyor, sağ siyasette kadınların “görünmez” olarak nasıl hayatta kalabildiklerini çözümlüyor.
"Lütfen Ellerinizi Kaldırır mısınız?"Bir Devrimcinin "Kamulaştırma" Anıları
Zafer, sosyalizm fikriyle nasıl tanıştığını, Kurtuluş hareketi içinde özel olarak görevlendirilip “kibar bir biçimde” yaptığı banka soygunlarını, cezaevi günlerini ve idama mahkûm edilişini şaşırtıcı bir heyecanla, mizah dozu yüksek bir dille ve macera tadında anlatıyor. “Profesyonel devrimcilik” hayatını anlatırken kişiliğinin gelişmesinde önemli yer tutan Çerkes geleneklerini, yetiştiği İnegöl’ü, aile ilişkilerini, âşık olduğu kadınları da es geçmiyor.
Kemalizmin MâbediHalkevleri ve Gündelik Hayat
Murat Can Kabagöz, Kemalizmin Mâbedi’nde, Halkevlerinin taşradaki gerçekliğinin manzaralarını sunuyor. Halkevleri mekânlarını, eğitsel işlerden eğlenceye, müziğe, spora uzanan geniş faaliyet yelpazesini, aydınlarla ilgili çelişkileri, memur-halk ilişkilerini analiz ediyor.
Şaheser
Bu unutulmaz romanında Zola, yaratıcı dehanın sınırlarını, sanatçı ruhunun çelişkilerini ve modern sanatın doğuşunu büyük bir ustalıkla ele alırken bir şaheser yaratma arzusu ile insani zaafların çatışmasını çarpıcı bir şekilde anlatır. Şaheser, yaratıcı bir dehanın arayışı ışığında bir çağın ruhunu gözler önüne seren sarsıcı bir hikâye.
Başka Kentler, Başka Denizler 5
Murat Belge, Başka Kentler, Başka Denizler adını taşıyan seyahatnamesine 5. cildiyle devam ediyor. Okuyucusuyla çıktığı bu yolculukta Belge önce her daim çalkantılı bir geçmişe sahip olan Balkanlar’a, Belgrad ve Bulgaristan’a gidiyor ve ardından tarihi, politikası, sanatı ve kültürüyle derinlemesine anlattığı Britanya’ya uğruyor, İrlanda’yı da ihmal etmiyor.
Asperger SendromuEbeveynler ve Profesyoneller İçin El Kitabı
Asperger sendromu alanında öncü araştırmalara imza atan, uzun yıllar bu durumdan etkilenen çocuk ve yetişkinlerle klinik çalışmalar yürüten psikolog Tony Attwood, bu kitapta Aspergerli kişilere özgü sıradışı özellikleri tanımlayıp analiz ederek ortaya kapsamlı bir rehber çıkarıyor. Asperger sendromundan etkilenen bireyler, anne babalar, eğitimciler ve ruh sağlığı alanında çalışan profesyonellerin kütüphanesinde bulunması gereken temel bir kaynak.
Bir Dava HikâyesiOsman Kavala'nın Yedi Yılı
Bu kitap, siyasi görüşleri ve toplum anlayışları farklı olan pek çok insana, davanın bir aşamasında, “Burada tuhaf bir şey, kabul edilmesi zor bir şey oluyor” dedirten, bazen “Kafkaesk” diye tarif edilen bir dava sürecinin hikâyesi. Aynı zamanda, suç işlediğine dair kanıt olmadan tutuklanmış, hüküm giymiş ve kesintisiz yedi sene boyunca cezaevinde yaşamış bir insanın hayatının yedi senesinin hikâyesi.
