Çifte Kapıların Ötesi
Gülayşe Koçak kitabında tedavi süresince bir döngü halini alan psikiyatr-hasta ilişkisini ve bir kadının kendi içine yaptığı seyahati roman haline getirerek, hem üstüne çok düşünülse de pek yazılmayan, çok konuşulsa da pek bilinmeyen bir temayı gözler önüne seriyor. Kitabın kahramanı bu seyahat boyunca sadece kendi geçmişiyle değil, döngüyü tamamlayan psikiyatrın geçmişinin de nasıl bugünü etkilediğine tanık oluyor.
Gülayşe Koçak kitabında tedavi süresince bir döngü halini alan psikiyatr-hasta ilişkisini ve bir kadının kendi içine yaptığı seyahati roman haline getirerek, hem üstüne çok düşünülse de pek yazılmayan, çok konuşulsa da pek bilinmeyen bir temayı gözler önüne seriyor. Kitabın kahramanı bu seyahat boyunca sadece kendi geçmişiyle değil, döngüyü tamamlayan psikiyatrın geçmişinin de nasıl bugünü etkilediğine tanık oluyor.
Yan yana dizilmiş sözcükleri ve esleri dinleyip bunları zihnen cümlelere dönüştürüp anlamlandırmaya çalışmak bütün gücünü tüketiyor, oysa biliyor ki bu güç kendisine lazım: Biraz sonra, hayatında hiç görmediği, nasıl biri olduğu konusunda en ufak bir ipucuna sahip olmadığı bir insana dert anlatacak…
Ama öyküsüne neresinden başlamalı? Üstelik hangi öykü? Ya sisler? Ya büyük bıkkınlık? Ya…? Bu konuda önceden hazırlık yapmalıydı, ama olmadı işte; hazır şimdi birazcık vakit varken, sisleri dağıtmaya çalışmak, kafasını toparlayıp düşünebilmek istiyor, ama bu kesintisiz sözcükler ve esler seli karşısında…
Bir kadının “iç yolculuk” macerası: iç dünyasının derinliklerine daldıkça, kendini içnde bulduğu labirentte çözmesi gereken şifrelerin, yol gösteren simgelerin ve tedirgin edici, keskin dönemeçlerin romanı.
Çifte Kapıların Ötesi’nde terapi sürecinde “psikiyatr”a ve “hasta”ya biçilen rollerin nasıl belirsizleştiğine, her iki tarafın geçmişinin bugününü etkileyişine, psikoterapinin giderek kendini içinde bulduğu tuhaf döngüde hekim-hasta, tedavi eden- tedavi edilen kavramlarının iç içe dolanışına tanık oluyoruz.
Yan yana dizilmiş sözcükleri ve esleri dinleyip bunları zihnen cümlelere dönüştürüp anlamlandırmaya çalışmak bütün gücünü tüketiyor, oysa biliyor ki bu güç kendisine lazım: Biraz sonra, hayatında hiç görmediği, nasıl biri olduğu konusunda en ufak bir ipucuna sahip olmadığı bir insana dert anlatacak…
Ama öyküsüne neresinden başlamalı? Üstelik hangi öykü? Ya sisler? Ya büyük bıkkınlık? Ya…? Bu konuda önceden hazırlık yapmalıydı, ama olmadı işte; hazır şimdi birazcık vakit varken, sisleri dağıtmaya çalışmak, kafasını toparlayıp düşünebilmek istiyor, ama bu kesintisiz sözcükler ve esler seli karşısında…
Bir kadının “iç yolculuk” macerası: iç dünyasının derinliklerine daldıkça, kendini içnde bulduğu labirentte çözmesi gereken şifrelerin, yol gösteren simgelerin ve tedirgin edici, keskin dönemeçlerin romanı.
Çifte Kapıların Ötesi’nde terapi sürecinde “psikiyatr”a ve “hasta”ya biçilen rollerin nasıl belirsizleştiğine, her iki tarafın geçmişinin bugününü etkileyişine, psikoterapinin giderek kendini içinde bulduğu tuhaf döngüde hekim-hasta, tedavi eden- tedavi edilen kavramlarının iç içe dolanışına tanık oluyoruz.
1956 yılında New York’ta dünyaya geldi. Çocukluğu Addis Ababa’da geçti, ilkokulu Kopenhag’da, ortaokulun bir bölümünü TED Ankara Koleji’nde okudu. Ortaokul / Lise eğitimini Hannover’deki bir “gymnasium”da yaparken; aynı zamanda piyano eğitimini Hannover Müzik ve Tiyatro Yüksek Okulu’nda misafir öğrenci olarak sürdürdü. Ankara Tevfik Fikret Lisesi’nden mezun olan Koçak, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın-Yayın Yüksek Okulu’na (bugünkü İletişim Fakültesi) girdi ve 1979’da mezun oldu. Koçak, Kanada Büyükelçiliği’nde on yıl, White and Case’de üç yıl çalıştı. Bu süre içinde oda müziği grubuyla birlikte amatör müzik çalışmalarını sürdürerek konserler verdi, ayrıca Ankara Anglikan Kilisesi’nin kantorluğunu yürüttü. Gülayşe Koçak, halen Sabancı Üniversitesi’nde çalışmaktadır. Koçak’ın çeşitli sosyal bilim sahalarındaki çevirilerinin yanı sıra, Oğlak Yayınları’ndan çıkmış Gözlerindeki Şu Hüznü Gidermek İçin Ne Yapmalı? adlı bir romanı var.
Kitabın Adı | Çifte Kapıların Ötesi |
ISBN | 9789750501838 |
Yayın No | İletişim - 946 |
Dizi | Türkçe Edebiyat - 131 |
Alan | Çağdaş Türkiye Edebiyatı |
Sayfa | 187 sayfa |
En | 130 mm |
Boy | 195 mm |
Ağırlık | 147 gr |
Perakende Satış Fiyatı | 1,85 TL |
Baskı | 1. baskı - Kasım 2003 |
Yazar | Gülayşe Koçak |
Editör | Can Cankoçak, Murat Gültekingil |
Kapak | Utku Lomlu |
Uygulama | Hüsnü Abbas |
Düzelti | Seçkin Oktay |
Dizgi | Maraton Dizgievi |
Baskı | Sena Ofset |
Cilt | Sena Ofset |