Nisan 2013 Tarihinde Yeni Çıkan Kitaplar

Çağdaş Sanat ve Kültüralizm
Kimlik ve Estetik

“Demir Perde”nin yıkılıp Soğuk Savaş’ın son bulmasını izleyen küreselleşme döneminde, dünya bir “kültür dönemeci”ne girdi. Toplumsal, ekonomik, siyasal hayat ve düşünce giderek kültüre tercüme edildi. Modern zaman ve mekân, tarih ve coğrafya, ruh ve bilinç; bütün bunları kuran mitler ve metafizik geride kalıyor, modernlik sonrası bir çağa geçiliyordu: endüstri ve Fordizm sonrası; tarih ve ideoloji, komünizm ve kolonyalizm sonrası; hatta modern öznenin parçalanmasıyla birlikte, insan sonrası. İşte bu sonraki “post” zamanlar, artık kültürün biteviye şimdiki zamanını ya da çağdaşlığını ifade ediyor.

Arkadan Müdahale
3 Temmuz Şike Davası Süreci

Kenan Başaran, Arkadan Müdahale’de başından beri yakından izlediği “Şike Davası” sürecini tüm boyutlarıyla aktarıyor: İddianame, yargılama süreci, sanık ve tanıkların davranışları, “kriz yönetilirken” Futbol Federasyonu içinde yaşananlar... Sadece duruşma salonlarında doğrudan tanık olduklarını aktarmıyor Başaran, mahkeme tutanaklarını da titizlikle inceleyerek olan bitenin arka planını netleştirmeye çalışıyor.

Bildiğimiz Tarımın Sonu
Küresel İktidar ve Köylülük

10 yılı aşan bir ortak çalışmanın ürünü olan bu eserde Çağlar Keyder ve Zafer Yenal, tarım sorununu ve kırsal yapıların dönüşümünü, metalaşma, köylünün mülksüzleşmesi ve siyaset bağlamında tartışmaya açıyor.

Osmanlı Bilim Kurgusu: Fennî Edebiyat

Seda Uyanık, Türkçe edebiyat literatüründe sıkça göz ardı edilmiş bir konuya, “Osmanlı bilim kurgusu”na odaklanıyor. 19. yüzyıl sonu ve erken 20. yüzyılda Osmanlı edebiyatında ortaya çıkan ve “fennî edebiyat” olarak bilinen türün izlerini sürüyor.

Boris Vian'ın Paralel Hayatları

Romancı, şair, oyun yazarı, mühendis, trompetçi, besteci, bale ve operalara imza atan bir sanatçı, senarist, müzik direktörü… Ölümün erken geleceğini hissetmişçesine dur durak bilmeden üreten Vian, kıyasıya eleştirilmesine, anlaşılmamasına rağmen vazgeçmedi; çünkü yaşadığı zaman ve yerle sınırlı değildi sözü.

Osmanlı'da İşçiler (1870-1922)
Çalışma Hayatı, Örgütler, Grevler

Osmanlı İmparatorluğu’nda işçilerin niteliği, bir sınıf olarak varlıkları ve eylemleri, tarih araştırmalarında çeşitli tartışmalara konu olmuştur. İşçi sınıfının sendika, sandık, komite gibi kendi örgütlerine değil de ağırlıklı olarak partilerin ve lider kadroların hikâyelerine odaklanan tartışmalardır bunlar.

"Yav İşte Fabrikalaşak"
Anadolu Sermayesinin Oluşumu: Kayseri-Hacılar Örneği

Tipik bir kapitalistleşme ve modernleşme hikâyesi bu. Hırsla “hatta hınçla” çalışan pratik ve pragmatik bir kapitalist tipinin hikâyesi... Bir girişimci iştahının hikâyesi… Moda tabirlerin düşündürdüğü türden “kendine mahsus” bir hikâye değil.

Heba

Heba, göz gözü görmez insafsızlığın, doğruya benzemeye muvaffak olan yalanın, utanmazlığın, lincin, kıstırılmışlığın romanı. Edebiyatın kirişlerini çatlatan büyük bir yazardan yalnızlığın, pişmanlığın, askerliğin, heder olmuş bir ömrün romanı. İpek kadar yumuşak ve ipek kadar sağlam.

"Özgürüm Ama Mecburiyet Var"
Diyarbakırlı ve Muğlalı Gençler Anlatıyor

Leyla Neyzi ve Haydar Darıcı, Diyarbakırlı ve Muğlalı gençlerle yaptıkları derinlemesine söyleşilerde, birbirini anlamanın haritasını seriyorlar önümüze. Önyargıların, kaygıların, öfkelerin, kitlenmelerin ama aynı zamanda empatinin, dostluğun, alış verişin haritası…