Aralık 2018 Tarihinde Yeni Çıkan Kitaplar

Tekliğin Türküsü

Tekliğin Türküsü, Sevgi Soysal’ın kitaplarına girmemiş hikâye, çeviri, eleştiri yazısı gibi edebi metinleriyle kendisiyle yapılmış söyleşi ve soruşturmalardan oluşuyor. Bu farklı türdeki metinler arasında bütünlük ve devamlılık kurmak başta zor gibi görünse de, dikkatli bir okumayla, bu yazıları Sevgi Soysal’ın bir tür edebi biyografisi gibi değerlendirmek mümkün.

Mühür

Büyük sırrı fısıldayan bir tarikat. Ankara’dan Maraş’a ve Adana’ya uzanan esrarlı bir yolculuk. Memleketi ağ gibi saran karanlık bir yapılanma. Tüm bunların ortasında, gözü pek iki avukat: Saim ve Leyla.

Eski Köye Yeni Roman
Köy Romanının Tarihi, Kökeni ve Sonu (1950-1980)

Erkan Irmak, bir yandan 1950’den 1980’e uzanan bir süreçte “köy romanı tarihi” kılavuzu oluşturmaya çalışırken diğer taraftan köy romanı türünü etraflıca tartışan bir kaynak ortaya çıkarıyor.

Gereksiz Bir Adamın Güncesi
Öyküler • Cilt 1

Gereksiz Bir Adamın Güncesi, Turgenyev’in dünya edebiyatında kalıcı bir iz bırakarak birçok yazara esin veren “Gereksiz Adam” tiplemesine kaynaklık eden unutulmaz öyküsünü de içeren bir derleme.

Pollyanna

Eleanor H. Porter, karşılaştığı binbir zorluğa inanılmaz yöntemlerle karşı koyan bir çocuğun ilham veren hikâyesini anlatıyor Pollyanna’da.

Sokaknâme
Bir Sokak Müzisyeninin Kaleminden

Sedat Anar’ın Urfa-Halfeti’de çobanlık yaparken cura çalarak başlayan müzisyenlik macerası üniversite öğrencisi olarak geldiği Ankara’da karnını doyurabilmek için sokaklarda darbuka, gitar, cura çalarak, sonra santura geçerek devam ediyor…“Resmî” konserlere, festivallere albümlere varıyor. Bugün Sedat Anar, ülkenin saygın, usta müzisyenlerinden biri.

İran'da Devlet, Din ve Devrim
1796'dan Bugüne

Kitap Batı eğilimli olmayan bir devlet teorisi ve 1979 Devrimi’nin İslamî dönüşüne ve sonrasına çok farklı bir açıklama sunuyor, çünkü İslamîleşmeyi kültürel bir süreçten ziyade tarihsel ve siyasi bir süreç olarak görüyor.

Ordu ve Millet
1930'larda Almanya ve Türkiye'de Askerî Kültür

Tarihçi Emre Sencer, elbette köklü farklılıklara sahip olsalar da, bu çerçevede anlamlı bir mukayese imkânı sunan 1930’lar Almanyası ve Türkiyesi’nde, askerî kültürün baskın etkisini inceliyor. Orduya-subaylara özgü bakış açısının, iki savaş arası dönemde tümüyle siyasetin ve kültürün biçimlenmesinde oynadığı rolü görüyoruz.

Zarif ve Dinen Makbûl
Muhafazakar Üst-Orta Sınıf Habitusu

Muhafazakâr orta sınıflarda yeni olan ne? Hayat tarzları hal ve davranışları, zevkleri nasıl değişti? Bu değişim, bize ne anlatıyor? Aksu Akçaoğlu, bu soruların cevaplarını arıyor. Muhafazakâr orta sınıfın hal-davranış ve beğeni düzenini, bunun mekâna yansımasını, “sembolik ürünler piyasası”nı, moda anlayışını, sosyalleşme yollarını ve ortamlarını, “iç dünyanın” ve benliğin eğitim yordamlarını, zihniyet dünyasını inceliyor.

Hepsi Aynı Şeyi Söyleyecekse Bu Kadar Çok İktisatçıya Ne Gerek Var?
Çoksesli Bir İktisat İçin Manifesto

“Uzmanların” televizyonlarda hararetle tek bilimsel doğru gibi sundukları iktisatla ilgili bilgiler gerçekten tarafsız, nesnel bilgiler midir? Neoliberalizmin amentüsü olan, Margaret Thatcher’in ünlü “Bunun alternatifi yok” sloganı, akademik dünyadaki dogmatizmden beslenmiyor mu? Teksesli iktisat korosu bir siyasal tahakküm aracı değil mi?