Sinek Isırıklarının Müellifi
Ufukta toplu konutlar yükselirken neyin gölgesi düşer aşkın, arkadaşlığın, edebiyatın üzerine?
Korkuyu Beklerken
Oğuz Atay’ın hikayeleri, gündelik hayatı kavrayış derinliği, anlatım zenginliği ve okuru alıp götürmedeki enerjileri bakımından romanlarından geri kalmaz. Kitaba adını veren hikayenin korkuyu beklerken kendini evine hapseden kahramanı, Atay’ın edebiyat güzergahındaki farklılığının en büyük kanıtlarından.
Yaban
Millî Mücadele sırasında Orta Anadolu’da bir köy. Tanzimat aydınının sosyo-psikolojik özelliklerinin uzantılarını taşıyan Ahmet Celal. Kendini kurtarıcı olarak gören, halkı eğitmeyi (ya da adam etmeyi) görev edinmiş, kafasında yarattığı gerçekle yaşanan gerçeğin çatışması sonucu “yaban”laşan tipik aydın.
Bir Bilim Adamının Romanı
Ülkemizde pek benimsenmemiş bir dalda, biyografik roman türünde, Oğuz Atay’ın, kendine özgü üslubu ve kurgusuyla, kendi hocası da olan Mustafa İnan’ı anlatışı.
Jurnal 2. Cilt
Düşünür-yazarın 1960’lardan 1980’lere ruh ve düşünce dünyasındaki dalgalanmalar. Meriç’in kitaplarına geçmemiş fikirleri, notları. Zaaflarını, tutkularını döktüğü mektuplar. “Tekdim ve bütünümle seviyordun, sevmeğe mahkumdun” diyecek kadar iddialı ve özgüvenli, ama bir yandan da anlaşılmamışlıkla, hayal kırıklıklarıyla yüklü.
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku, İtalyan Yokuşu’ndan aşağı, rüzgâra asılıp Tophane’ye inen roman.
Oyunlarla Yaşayanlar
Tanzimat’tan bu yana sürekli değişen politik ve toplumsal değerler karşısında tutunmaya çalışan Türk okur-yazarının kara güldürüsü.
Erken Kaybedenler
AnKara polisiyeleriyle tanıdığımız Emrah Serbes, bu defa direksiyonu kırıyor ve edebiyatımızda pek de işlenmemiş bir başka meseleye el atıyor. Erkek çocukların enerjik, hüzünlü, alengirli dünyasına giriyoruz...
Baba çalışıyor, anne ev hanımı, muhafazakârlığın kalesi...İşçiler, yoksullar, teyzeler, abiler.
Yağmur Beklerken
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş döneminin ilk safhasını noktalayan Serbest Fırka denemesi... 1929 büyük ekonomik buhranı ve buna eşlik eden ağır kuraklık tehlikesi. Şeyh Sait ve ilk Dersim isyanları bastırılmış, Takrir-i Sükûn yasaları ile her tür muhalefet ezilmiş, dağıtılmış, “Atatürk devrimleri” yürürlüğe girmiştir. Yağmur Beklerken’de Tarık Buğra Serbest Fırka denemesi/girişimi ekseninde bütün bu gelişmelerin Anadolu taşrasındaki sonuç ve yansımalarını konu edinirken aslında on yıllık Cumhuriyet’in bir bilançosunu da yapmaktadır.
Eylembilim
Eylembilim, başlığı gibi, Oğuz Atay’a özgü ironinin bütün inceliklerini taşıyor.
Sodom ve Gomore
Mütareke döneminin İstanbul’u. Batı hayranı Türkler, düşman subaylarıyla aşk serüvenleri yaşamak için çırpınan Türk kızları, çıkarlarını emperyalist İtilaf Devletleri’nin zaferine bağlamış adamlar... Çöküşü ve kokuşmuşluğu anlatan roman, Anadolu’daki dirilişi önce sezdirir, sonra giderek artan bir şekilde duyurur.
Dönemeçte
Tarık Buğra bu romanında Türkiye’nin tek parti egemenliğindeki cumhuriyetten çok partili rejime, “demokrasi”ye geçiş aşamasını, Cumhuriyet döneminin kavşaklarını ele alan öteki romanlarında olduğu gibi, yine Anadolu taşrasından, oraya özgü insanların dünyasından ele alıyor. Ancak bu kez, daha önce mağduriyet hallerinde, hırpalanan, bastırılan yanları ile tipleştirilen bu insanların, DP’nin harekete geçirdiği bireysel kâr, kazanç, girişim, hırs ve saikleri ile sarmalanmış portreleri ön plandadır.
Bu Ülke
Meriç’in “aynı kaynaktan fışkırdılar” dediği eserler dizisinin önemli bir halkası. Bir çağın, bir ülkenin vicdanı olmak isteği Meriç’in bütün çabasına her zaman yön vermiştir: “Bu sayfalarda hayatımın bütünü, yani bütün sevgilerim, bütün kinlerim, bütün tecrübelerim var. Bana öyle geliyor ki, hayat denen mülakata bu kitabı yazmak için geldim; etimin eti, kemiğimin kemiği."
Müptezeller
Müptezeller, uğultuların, yoksunluğun ve kaybeden delikanlıların romanı. Lime lime, ufalanarak. Emrah Serbes, kenarların soluğunu, dünyaya katlanamayan, kendine gömülen çocukları haykırarak anlatıyor.
Deli Bal - Kanatları Ölü Açıklığında
Pelin Buzluk’un biri Yaşar Nabi Nayır diğeri Selçuk Baran Öykü Ödülü almış iki kitabı bir arada…
Rüya Günlüğü
"Rüyamda benim rüyalarımı gören birini görüyorsam ya da gerçek yaşamım sandığım yalnızca rüyamda gördüğüm kişinin rüyasıysa. Haluk yalnızca bir rüya kahramanıysa. Gerçekten yaşamıyorsa, soluk alıp verişi rüya icabıysa...
O zaman kendimi çimdiklemem anlamsız. Birinin rüyayı göreni çimdiklemesi gerekir. Bunu benim yapmam mümkün değil.
İletişim Kuramları Tarihi
Birçok disiplinin kesiştiği noktada yeralan iletişim süreçleri, felsefe, tarih, coğrafya, psikoloji, toplumbilim, budunbilim, ekonomi, siyaset bilimi, biyoloji, sibernetik ya da bilişsel bilimler gibi çok değişik bilimlerin ilgisini çekmiştir.
Her Temas İz BırakırBEHZAT Ç. - Bir AnKara Polisiyesi
Kızılay, Sakarya Caddesi, SSK İşhanı, Dil-Tarih, Atakule, öğrenci evleri... ve Emniyet...
Cinayet Masası. Behzat Ç., "yeni müktesebata" uyum sağlayamamış, lambur lumbur, "dişli" bir başkomiser. Müzik dinlemez, polis telsizi dinler. Kitap okumaz, gazeteye spor sayfasından başlar. Herhangi bir siyasi görüşü yok. "İçimizden birinin" üçüncü sayfa haberlerine yansımış hali gibi, adı bile tam değil.
Himmet, Fıtrat, PiyasaAKP Döneminde Sosyal Politika
Himmet, Fıtrat, Piyasa, AKP dönemindeki sosyal politikaları eğitim, sağlık, çalışma ilişkileri, sendikal haklar, sosyal güvenceler, toplumsal cinsiyet, çevre, kentsel dönüşüm konularıyla etraflı biçimde inceleyen bir temel başvuru kitabı.
SiyasetKavramlar, Kurumlar, Süreçler
Siyasal ideolojiler, devlet, siyasal şiddet, demokrasi, toplumsal aktörler, yasama, yürütme, yargı, siyasi partiler ve parti sistemleri, seçim sistemleri, medya ve iktisat, siyasetle ilişkileri çerçevesinde ayrı ayrı ele alınıyor.
Tatlı Rüyalar
Türk bir anne ile Fransız bir babadan olma Hector Berlioz –kendisi Türkiye’de yaşayan bir Fransız Türk’üdür- sıradan bir pazar sabahı kahvaltı ederken bir ilan okur ve “hayatı değişir”... “Hayatımı satıyorum! 25 yaşında, iyi eğitimli, iki yabancı dil bilen sağlıklı genç, geri kalanını temin edebilmek amacıyla hayatının bir bölümünü satıyor. İlgilenenler aşağıdaki telefon numarasına başvurarak randevu alabilirler.”
Adalet Partisiİdeoloji ve Politika
Adalet Partisi (AP), 27 Mayıs 1960 sonrasından 12 Eylül 1980’e dek Türkiye’nin siyasal hayatına damgasını vuran bir olgu. Bu dönemin önemli bir bölümünde iktidar veya iktidar ortağıydı AP. Dönemin siyasal ve ideolojik tartışmaları içinde mayalanan sağ-sol kutuplaşmasının bir tarafıydı. DP’nin selefi ve ANAP/DYP (hatta devamında AKP) çizgisinin halefi olarak, AP’nin, Türkiye’de sağcılığın inşasını gerçekleştirdiği söylenebilir.
Ucunda Ölüm Var
Ucunda Ölüm Var, yarım asır süren bir aşk hikâyesi. Yalpalayan, şehirden şehire gezinen, derman arayan, sayıklayan, hatırlayan, rüya çağıran ince bir ah!
Modern Dünyada Müslümanlar
Yirminci yüzyılın sonu, modernist düşünceye yöneltilen eleştirilerin yoğunluk kazandığı bir dönem oldu. İslâmcılık, bu eleştirilerin belki de en çok etkilediği akım. Sözkonusu eleştirilerin gündeme getirdiği, İslâmcı düşüncenin, entellektüel ve siyasi kökleriyle ilgili değişiklikler doğurmaya aday tartışmalar, Abdurrahman Arslan’ın yazılarının çıkış noktası.