Ağustos 2004 Tarihinde Tekrar Baskılar

Efrâsiyâb'ın Hikâyeleri

Çok uzak zamanlarda değil, günümüzün otuz, bilemediniz elli yıl öncesinde, üstelik hep “ülkemizde” geçiyor Efrâsiyâb’ın Hikâyeleri. Ancak... Sanki o zamanlardan ve o mekânlardan değil de, başka zaman ve mekânlardan, hatta başka dillerden aşina olduğumuz hikâyeler...

Jön Türklerin Siyasi Fikirleri 1895-1908

Siyasî düşünce tarihimiz konusunda klasikleşen bu eserinde Mardin, Jön Türkler’in günümüzün siyasî akımlarında görebildiğimiz fikirlerinin ortaya çıkışını ve şekillenmesini inceliyor. Beşir Fuat, Mizancı Murat, Ahmet Rıza, Abdullah Cevdet ve Prens Sabahattin gibi fikir ve siyaset adamlarının düşüncelerine eğiliyor.

Korkuyu Beklerken

Oğuz Atay’ın hikayeleri, gündelik hayatı kavrayış derinliği, anlatım zenginliği ve okuru alıp götürmedeki enerjileri bakımından romanlarından geri kalmaz. Kitaba adını veren hikayenin korkuyu beklerken kendini evine hapseden kahramanı, Atay’ın edebiyat güzergahındaki farklılığının en büyük kanıtlarından.

Lenin ve Felsefe

Louis Althusser 20. yüzyılın ikinci yarısında Marksist düşüncede önemli etkisi olmuş filozoflardan biri. Althusser’in Marx ve Lenin’i yeniden okuma girişimi ve bu sayede Marksizm içinde yaşanan krizi aşma çabası uzun yıllar etkisini sürdürdü, gerek yapısalcılığın gerekse post-yapısalcılığın besleyici kanalını oluşturdu. Lenin ve Felsefe, Althusser’ın Lenin’i yeniden okuma girişiminin bir sonucu ya da "felsefeyle birlikte Lenin".

Lolita

Soylu bir Rus ailesinin oğlu olan Nabokov’un Lolita’sı için özetle cinsel tutkunun dünya çapında en önemli klasiklerinden biri denebilir. Okurların yabancısı olmadığı Nabokov yine dili ustalıkla kullandığı romanında, “beyaz ırktan dul bir erkeğin” küçük “su pericikleri”ne tutkusunu anlatıyor.

Mağaradakiler

Aydın mı dersiniz, entelektüel mi dersiniz? İki kavrama farklı anlamlar mı yüklersiniz? Aydınlardan/ entelektüellerden çok şeyler mi beklersiniz, hiçbir şey beklemez misiniz?.. Öyle ya da böyle, kültürle derinlemesine alışveriş kaygınız varsa, zaman eksenine düşünce mesaisi düşürebiliyorsanız, bu kavramlar üzerine kafa yorarsınız, bu sorulara cevap arasınız, ufuk ararsınız.

Oyunlarla Yaşayanlar

Tanzimat’tan bu yana sürekli değişen politik ve toplumsal değerler karşısında tutunmaya çalışan Türk okur-yazarının kara güldürüsü.

Reklam ve Halkla İlişkilerde Hedef Kitle

Tüketici kimdir? Cebinde parası olan herkes, üretilen her şeyin “doğal” bir tüketicisi midir? Yoksa her mal ve hizmetin özel bir tüketicisi mi vardır? Üretileni satabilmenin, üretimden daha ciddi problem haline geldiği günümüzde bu soruların önemi her geçen gün artıyor.

Sosyoloji Notları ve Konferanslar

Yazan değil konuşan Cemil Meriç. İstanbul ÜniversitesiEdebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nde 1965’ten 1969’a kadar Cemil Meriç’in anlattığı dersler, verdiği konferanslar ve bazı sohbetler sırasında tutulmuş notlar. Donmuş bir müfredatı anlatan bir “hoca” değil, öğrencileri ve dinleyenleriyle birlikte sesli düşünen bir fikir adamının görüşleri.

Yine mi Yazılı Var?
Dikkat yazılı var/ 2

Dikkat Yazılı Var! kitapçıların raflarında yerini aldığında, büyük bir ilgi görmüştü. Kitabı okuyan herkes önce kahkahayı patlatmış, ardından “mesele” üzerinde -derin derin olmasa da- düşünmüştü: “Mesele”, Türkiye’deki eğitimin acıklı haliydi... Bu küçük kitap, “büyüklerimize” rağmen bunu becermişti.

Türk Dış Politikası - Cilt 2: 1980-2001
Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar Cilt 2: 1980-2001

Uzman bir akademisyen grubu tarafından hazırlanan bu yapıt, bugüne değin yazılmış en hacimli ve ayrıntılı Türk Dış Politikası kitabıdır... Ama bu iki ciltlik çalışma yalnızca meslekten olanlara, uzmanlara hitap etmiyor. Çünkü onu anlamak için uluslararası ilişkiler eğitimi görmüş olmak gerekmiyor; meraklı bir okur olmak yeterli. Öncelikle, uzmanlık jargonunda kaçınarak, rahat bir dille kaleme alındı.

Reklamcılık Kavramlar, Kararlar, Kurumlar

Reklamcılık günümüzde ister yaratıcısı ister müşterisi ister tüketicisi olsun, reklama “maruz” kalan herkesin el altında bulundurması gereken bir başvuru kitabıdır.

Pişman Değilim

Yazları Büyükada´da, Caddebostan ve Suadiye plajlarında, kışları Erenköy´deki köşkte, Kadıköy´de, Moda´da geçen mutlu bir çocukluk. Fethi Okyar´ın ve İsmet Paşa´nın özel kalem müdürlüğünü yapan babanın aileyi götürdüğü Ankara´da, genç Cumhuriyet´in yüksek bürokratlarının ailevi ilişkilerine yakından tanıklıklar. İsmet Paşa´yla, dönemin ileri gelen devlet adamlarıyla dostluklarla geçen rüya gibi günler, güzel bir evlilik.

Yarılma (1954-1972)

"Gün Zileli, Yarılma kitabında 1954-1972 yıllarında yaşadıklarını anlatıyor. Bir otobiyografi olan bu anı kitap, Zileli'nin tanık olduğu bir dönemi bütün canlılığıyla günümüze aktarıyor. 1968 gençliğinin yaşadıklarının ayrıntılı bir fotoğrafının aktarıldığı bu kitapta günümüzün birçok tanınmış isminin de o yıllardaki öyküsünü bulabilirsiniz."

Filler ve Çimenler
Medya ve Finans Sektöründe Doğan/Anti-Doğan Savaşı

Türkiye medyası, 2001 krizi ile birlikte önemli bir kabuk değişimi yaşadı, yaşıyor. Medya sektörüne egemen olan gruplar saflaştılar, daha doğrusu cepheleştiler. Birbirlerini, “medyayı silah, gazetecileri de tetikçi” olarak kullanmakla kıyasıya eleştirdiler. Medya dünyası ve daha birçok gözlemci bunu medya sektöründe bir cepheleşme gibi anladı, yorumladı.

Yürümek

Yürümek, Sevgi Soysal’ın yazarlık çizgisinde bir eşik olarak nitelendirilir. Elâ ve Memet’in hayatta kesişmelerini ve ayrışmalarını anlatan bu romanında Sevgi Soysal, toplumca çizilen erkeklik, kadınlık sınırlarını ve sınıf değerlerini bireyin gözünden sorgular.

Şafak

Sevgi Soysal’ın Şafak’ı yazmasını mümkün kılan koşullar, bu romanına yansıttığı tanıklıkları, biliyoruz ki ülkenin sırf 12 Mart dönemi diye geçiştiremeyeceğimiz, bir türlü geride bırakılamayan gerçekleri. Yine de bunlara karşı yüreği dayandırıp, hâlâ okumak gerek bu başyapıtı. Karşılıklı güven duygusu ilmek ilmek çözülen bir toplumda, slogan kolaycılığına sapmadan farklı kesimleri anlamaya çalışan, en koyu bağlılıkların bile barındırabildiği çelişkilere cesaretle bakabilen, beden, ben ve öteki üçgeninde özgürlüğün imkânına dair çok samimi bir sorgulamanın romanı çünkü Şafak.

Reklam Yazarlığı

Reklamı reklam yapan, her iletişim ortamında farklı ve özel stratejilerle aktarılmasını sağlayan, reklamın çekirdeğini oluşturan bir kavram reklam yazarlığı. Reklamcılığın tüm süreçlerini bilimsel açıdan ele alıp irdelemek, hedeflenen kitlelere daha etkin biçimde seslenilebilmesini ve reklam veren tarafından ödenen yüksek bedellerin yerinde kullanılmasına olanak sağlaması açısından daha da önem kazanıyor.

Ayşegül Boşanıyor

“Hadi bakalım Ayşegül Hanım, hayırlı olsun. Çok istiyordun boşanmayı, al boşanıyorsun işte. Şimdi ne yapmayı düşünüyorsun peki? Bütün evleri bedava, işyerlerini de kucak açmış kocaman maaşlarla seni mi bekliyor sanıyordun? Nafaka almak zorundasın çocuğunla beraber yaşamak istiyorsan. Deniz’in düzeni bozulmamalı.”

Enişte Gözüyle Bodrum
... ve diğer hoş öyküler

Dalavera Memet’in Bodrum Tarihi’nin tadı damağında kalanlar için, tatlı niyetine.