Özet: Türkiye'de 1990'lı yıllardan sonra pek çok kadın sanatçı kendi bedenini bir mecra olarak kullanarak cinselliğe ilişkin bir sorgulama getirmiştir. Türkiye'de feminist sanatın öncülerinden biri olan Canan da, üretime başladığı ilk yıllardan bu yana kendi bedenini sahnelemek yoluyla kadın bedeni üzerindeki toplumsal denetimi sorgular. Bununla birlikte sanat eserinin öznesi ve nesnesi arasındaki sınırları araştırır. Canan böylece öznenin sabit ve bilinebilir olduğunu varsayan Kartezyen özne anlayışına meydan okur ve sanat eserinin arkasındaki bedensiz bir dahi olarak sanatçı (beyaz, Batılı ve erkek) mitini eleştirir. Canan, kadın bedenini nesneleştirme tuzağına düşmeden temsil edebileceği yollar ararken, kadın olarak konuşabileceği belirli bir konum talep eder.
Anahtar sözcükler: Canan, feminist sanat, beden, güncel sanat