Temmuz 2025 Tarihinde Yeni Çıkan Kitaplar

Bir Savaş Vardı

Steinbeck, Bir Savaş Vardı’da her an ölümle burun buruna gelme korkusuyla cephede aylar geçiren askerlerin en sıcak, en insani yanlarına ışık tutuyor. Steinbeck, 1943’te New York Herald Tribune muhabiri olarak İkinci Dünya Savaşı’nı takip eder. İngiltere, Kuzey Afrika ve İtalya’ya gider ve farklı cephelerde bulunur. Burada karşılaştıklarını eşsiz gözlem gücü ve gördüklerini hikâyeleştirme yeteneğiyle yazıya döker. Her zamanki gibi sıradan insana odaklanan Steinbeck savaş stratejileri ya da çarpışma detaylarındansa insanlık hallerini samimi bir şekilde aktarır.

Sağın Kasveti
Otoriter Liderler ve Çalınan İsyan

Modern toplumun tarihin farklı kesitlerinde birbirinden ayırt edilebilir krizler içerisinden geçtiğini biliyoruz ve bugünden geriye doğru bakıldığında bunları çeşitli analitik araçlarla anlamlandırabiliyoruz. Fakat tarih akarken yaşanan krizi tanımlamanın ve anlamlandırmanın bir hayli zor olduğu da aşikâr. Bu nedenle cari krizin ne üzerine temellendiği (iktisat, maneviyat, din, post-materyalizm vb.) ve toplumsal yaşamı nasıl biçimlendirdiği canlı bir tartışma olmaya devam ediyor. Zafer Yılmaz’ın Sağın Kasveti: Otoriter Liderler ve Çalınan İsyan kitabı, her şeyden önce krizin tanımlanma biçimlerine esaslı bir itiraz. Muarızını da “bozan”, yani eleştirel düşünceyi de tanımladığı sorunun bir parçası kılan tuhaf krizler zamanının tanımlayıcı özelliklerini sergileyerek perspektif değişiminin zorunluluğunu ortaya koyuyor.

Tam Bir Muhalif
Abdülkadir Kemali Bey

Merâl Demirel bu kapsamlı araştırmasında ömrü boyunca iktidarın olduğu kadar ana muhalefetin de dışında kalmış, sürekli üçüncü bir taraf olmayı tercih etmiş Abdülkadir Kemali Bey’in portresini ele alıyor. Abdülkadir Kemali Bey’in, milletvekilliği, bakanlık ve İstiklâl Mahkemesi reisliğinden bu mahkemenin sanıklığına, kendisini hapse ve sürgüne kadar götüren çalkantılı hayatını ayrıntılı bir şekilde naklediyor. Abdülkadir Kemali Bey’in siyasi faaliyetleri sırasında, değişik dönemlerde çıkardığı gazetelerde kaleme aldığı makaleleri ve parti programlarını inceleyerek aynı zamanda siyasi fikirlerini de etraflı bir şekilde ortaya koyuyor.

Halktan Bir Kadının Yaşamı, Yaşlılığı ve Ölümü

Didier Eribon, babasının ölümünden sonra Reims’e Dönüş başlıklı kitabında başladığı kişisel ve kuramsal araştırmalarına annesinin ölümünü takiben devam ediyor. Halktan Bir Kadının Yaşamı, Yaşlılığı ve Ölümü’nde annesinin yaşadıklarından hareketle yaşlılık ve hastalık, yaşlılarla ve ölümle olan ilişkimiz ve yaşlanma deneyimini ele alıyor. Bakıma muhtaç kişilerin bakım koşullarını sorguluyor. Yaşlanma deneyimini düşünmenin bizim için zor olmasının nedeninin, bunun Batı felsefesinde uç bir deneyim olması ve felsefenin tüm kavramlarının yaşlılığın dışlanmasına dayanması olduğunu gösteriyor.

Dorian Gray'in Portresi

Oscar Wilde’ın tek romanı olan Dorian Gray’in Portresi, estetik tutkusu ile ahlâki yozlaşma arasındaki gerilimi çarpıcı şekilde işler. Genç ve olağanüstü yakışıklı Dorian Gray, sanatçı Basil Hallward tarafından çizilen portresini gördüğünde, gençliğini ve güzelliğinin sonsuza dek sürmesini arzular. Geç Viktorya dönemi İngilteresi’nin yüzeyde görkemli ama içten içe çürümüş dünyasında, Dorian’ın yaşamı giderek karanlık bir yolculuğa dönüşür. Dorian Gray’in Portresi güzelliğin geçiciliğiyle ölümsüzlük arzusu arasındaki çatışmaya dair çarpıcı bir anlatı.

Ravelstein

Ravelstein, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Saul Bellow’un edebiyat tarihine bıraktığı son bir iz. Eşine pek sık rastlanmayan türdeki yazarlık serüvenini seksenli yaşlarında yazdığı bu kitapla sonlandırıyor usta yazar. O meşhur, zihinlerden silinmeyen kahramanlarına bir yenisini ekliyor. Huysuzluklarıyla, kibarlık normlarına hiç mi hiç uymayan davranışlarıyla, eline geçen her kuruşu har vurup harman savurarak lüks ve şatafat içinde yaşamasıyla ün salan Abe Ravelstein, hayatının son safhalarında yakın arkadaşı Chick’ten kendisi hakkında bir kitap yazmasını istiyor. Böylece bu ikili, acı ve tatlı anılara, siyasete ve felsefeye dair bir girdaba giriyor.

Aşklar ve Hayaletler

Ayşe Burçak Aşklar ve Hayaletler’de, alışılmadık öykü karakterleri yaratıyor, onların iç dünyalarına sızıp iyi ve kötü arasındaki geçişkenlikleri, gri alanları keşfetmemizi sağlıyor. Örneğin, bir caninin dahi zihnine sızıp bakış açısını ortaya seriyor. Ya da “masum” görünenin bile ne denli acımasızlaşabileceğini gösteriyor... Hiçbir şeyin dışarıdan göründüğü gibi olmadığını usulca hatırlatıyor bizlere.

Elia

Yılmaz Şener, ütopya ile distopya arasında gidip gelen bir dünya yaratıyor. Sıradan insanların hayatlarının bir anda nasıl allak bullak olabileceğini; gücün, baskının parmağını değdiği yerde yarattığı mutsuzluğu anlatıyor.

Öyküleriyle Türküler

Folklor araştırmacısı ve deneyimli radyo prodüktörü Yaşar Özürküt, Öyküleriyle Türküler’de kimi nispeten yakın zamanın gerçeklerine dayanan, kimi asırlar öncesinin efsanelerinden kaynaklanan türkülerin özüne iniyor: “Karadır Kaşların” türküsünün ardında yatan gerçek ne? “Ormancı” türküsünün kahramanı olayı nasıl anlatıyor? “Çökertme”de Halil, kaymakamla neden düşman oldu? Çarşamba’yı sel nasıl aldı? Gesi bağlarında dolanan kimdi? Özürküt, yıllarını verdiği araştırmaların neticesinde birçok farklı kaynaktan, halkın yaşayan hafızasından ve hatta bizzat türkülerin kahramanlarıyla görüşerek damıttığı bilgilerle okuru türkülerin kökenine, o ilk yakıldıkları anlara götürüyor. Üstelik kitapta yer alan karekodlarla bir yandan da ezgileri dinleme deneyimiyle...

Bağlanma Korkusu
Mağdurlar ve Partnerleri İçin Baş Etme Rehberi

Aşk ilişkileri her zaman yoğun duygularla ve mutluluğu bulma ümidiyle başlasa da, bilinçdışı sebepler bazen tarafların yakınlık kurmasına izin vermez. Bu sebeplerin en başında da “bağlanma korkusu” gelir. Bağlanma korkusunun farklı dışavurumları olan “avcı”, “prenses” ve “duvarcı ustası” tiplerinin ortak davranış kodları nelerdir? Bağlanma korkusunu yönetmek mümkün müdür? Bu korkuyu tetikleyen durumlar nelerdir? Bağlanma korkusu yaşayan kişilerin eşlerini ilişkide ne bekler? İlişkiye “ne evet ne hayır” diyen biriyle yaşamanın bedeli nedir? Bağlanmaktan kaçan insanları, onlara âşık olmadan ve mutsuzluğa sürüklenmeden önce tanımanın yolları nedir? Bağlanma ile empati arasında nasıl bir ilişki vardır? Toplumsal hayat kişilerin bağlanma korkusu geliştirmesinde nasıl bir etkiye sahiptir? Psikoterapist Stefanie Stahl Bağlanma Korkusu’nda bu yıkıcı korkuyu tanımak, anlamak ve aşmak için atılması gereken somut adımları anlatıyor. Hem kurbanların hem partnerlerinin davranışlarını değiştirerek mutlu beraberlikler yaşamalarına destek olmak için yazılmış, tüm mağdurlara umut aşılayan bir başucu kitabı.