Bildiğimiz Tarımın SonuKüresel İktidar ve Köylülük
10 yılı aşan bir ortak çalışmanın ürünü olan bu eserde Çağlar Keyder ve Zafer Yenal, tarım sorununu ve kırsal yapıların dönüşümünü, metalaşma, köylünün mülksüzleşmesi ve siyaset bağlamında tartışmaya açıyor.
Sanat-Mimarlık KompleksiKüreselleşme Çağında Sanat, Mimarlık ve Tasarımın Birliği
Hal Foster, “yıldız mimarlar”ın çalışmaları ve sanatı yeni alanlara açan sanatçıların eserleri üzerinden, “sanat-mimarlık kompleksi” adını verdiği bu kaynaşmanın tarihini ve günümüzdeki etkilerini inceliyor. Küresel gösteri kültürünün yarattığı sahte öznelliğe ve toplumsallığa direnmenin yollarını araştırıyor.
Solgun Ateş
"Nabokov dilimizi kullanmayı ve dönüştürmeyi seçmekle, hepimize şeref bahşetmiştir."
ANTHONY BURGESS
FiccionesHayaller ve Hikâyeler
Borges okumaya başlamak için en iyi eser olarak kabul edilen Ficciones, yazarın en sevilen kısa hikâye derlemelerinden biridir.
“Borges, İspanyol dilindeki en yüksek sanatsal değerlerin yazarıdır.”
GABRIEL GARCÍA MÁRQUEZ
Uçurum İnsanları
Jack London 1902 yılında, birkaç aylığına şehrin yoksul semtlerinden Doğu Yakası’nda yaşamak üzere Londra’ya gelir ve halktan biri gibi zaman geçirir. Burada, işçi hareketinin büyük bedeller pahasına kazandığı hakların hiçe sayıldığı bir ortamla, insan onuruna yakışmayan büyük bir fakirlik ve sefaletle karşılaşır. Karnını doyurmak için kaldırımda bulduğu meyve çöplerini yiyen aç insanlar, hastalıkların ve pisliğin kol gezdiği sokaklarda uyuyan evsizler, başıboş bırakılmış bitkin ve sahipsiz çocuklar, hepsi dehşet verici bir çukurun içine düşmüş gibidir.
"Öğrenci İşi"Üniversite Öğrencilerinin Gündelik Hayatı: İstanbul Örneği
İstanbul’a, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da en büyük kentlerinden birine “okumaya” gelmek… Sadece derslerle, hayat gailesiyle değil bir metropol olan İstanbul’la da mücadele etmek… A. Çağlar Deniz, “Öğrenci İşi”nde İstanbul’a okumak için gelen üniversite öğrencilerinin uyum sağlama “taktiklerini” tespit etmeye çalışıyor. Bu taktiklerin gençlerin sosyal ve kültürel sermayelerine göre değişip değişmediğini, ideolojik veya dinî gruplara üye olunmasıyla farklılaşıp farklılaşmadığını, etnisite yahut cinsiyet değişkenlerine göre ayrışıp ayrışmadığını etraflı şekilde değerlendiriyor.
Gençlik ve Edebiyat Hatıraları
Yakup Kadri, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları adlı kitabıyla hem portreleri, hem onların yaşadığı yılların edebiyat ortamını, hem de kendisini farklı yönleriyle okura sunuyor.
Araba SevdasıEleştirel Basım
Recaizade Mahmut Ekrem’in Araba Sevdası, kendi çağına tanıklık eden bir yazarın, roman aracılığıyla toplumsal bir eleştiriyi dile getirdiği en özgün örneklerden birisidir.
Araba SevdasıSadeleştirilmiş Basım
Sultan Abdülaziz döneminde yaşanan trajikomik bir aşk hikâyesini, abartılı bir “alafranga züppe” karakterinin etrafında anlatan Araba Sevdası, Türkçe edebiyatın en özgün örneklerinden biridir. Daha sonra pek çok romanda benzer örnekleri yaratılacak, aşırı Batılılaşmış, özenti karakterlerin dramı, en yoğun olarak Araba Sevdası’nın kahramanı Bihruz Bey’in şahsında ete kemiğe bürünür ve bir klasik haline gelir.
Hayır Demeyi BilmekSağlıklı sosyal ilişkiler için reddetmeyi öğrenmek
“Hayır” demek hepimize neden bu kadar zor gelir? Onaylamadığımız düşünceleri onaylar görünmek pahasına, bizi başkalarına uyum sağlamaya iten nedir? İlişkilerimizde sevilmeme ya da reddedilme tehdidi bizi nasıl yönlendirir? Haklı bir “hayır”ı ifade etmek, gerçek bir bireyin oluşmasına ve güçlemesine nasıl katkıda bulunur? Kalıplardan kurtularak düşüncelerimizi özgürce ifade edebilmek mümkün müdür?
İspanya İç Savaşı'nın Kısa Tarihi
İspanya İç Savaşı’nın Kısa Tarihi, “tarih”ten niye ders alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor!
Tutunamayanlar
Küçük burjuva dünyasını zekice alaya alan Atay “saldırısını, tutunanların anlamayacağı, red edeceği türden bir romanla yapar."
Jön Türklerin Siyasi Fikirleri 1895-1908
Siyasî düşünce tarihimiz konusunda klasikleşen bu eserinde Mardin, Jön Türkler’in günümüzün siyasî akımlarında görebildiğimiz fikirlerinin ortaya çıkışını ve şekillenmesini inceliyor. Beşir Fuat, Mizancı Murat, Ahmet Rıza, Abdullah Cevdet ve Prens Sabahattin gibi fikir ve siyaset adamlarının düşüncelerine eğiliyor.
Tarz-ı Hayat'tan Life Style'aYeni Seçkinler, Yeni Mekânlar, Yeni Yaşamlar
Türkiye toplumu 1980’den bu yana çok hızlı bir dönüşüm geçirdi. Serbest piyasa ekonomisinin hâkimiyetiyle birlikte tüketim, insanların kimliklerini belirleyen en önemli unsur haline geldi. Gündelik yaşam renklendi ve Amerikanlaştı. Eskiden görünmez olmaya çalışan işadamları imaj restorasyonuna giderek her gün gazetelerde boy göstermeye ve “entelektüel” muamelesi görmeye başladılar.