İlkçağ'da İzmirKentin, En Eski Çağlardan İ.S. 324'e Kadar Tarihi
Kuruluşlarından, coğrafi konumlarından ve asıl olarak tarihî serüvenlerinden ötürü önemli ve şanslı sayılan bazı kentler vardır. Bu değerlendirmeler ölçeğinde bu şansı en fazla yüklenmiş şehirlerden biridir İzmir. Nitekim kent sadece bu unsurları barındırmakla kalmamış, hem tarihî özellikleri hem de doğal güzellikleri bakımından da ayrıca ve önemle anılmayı hak etmiştir.
17. Yüzyılda AyntabOsmanlı Kentinde Toplum ve Siyaset
Osmanlı İmparatorluğu’nda payitaht ile taşra arasında, tarihyazımını da etkileyen bir mesafe her zaman söz konusu olmuştur. Osmanlı tarihçileri payitahta, oradaki siyasi, iktisadi ve kültürel hayata odaklanırken, uzun süre Osmanlı taşrası ihmal edildi.
Destanlar Çağından 19. Yüzyıla İzmir
İzmir, Cumhuriyet’in kuruluşundan ve şehrin yanmasından önce çok kültürlü, çok cemaatli, çok uluslu ve çok kimlikli özelliğiyle kozmopolit ve tipik bir liman kenti idi... Kentin bu özelliği onun üstüne yapılan araştırma ve çalışmaların karakterini de etkilemiştir. Bu kitap, ilk kez 1817’de Konstantinos Oikonomos tarafından İzmir Üzerine İnceleme adıyla Rumca yayımlanır.
Kalküta 1905-1971
Bu kitapta, 20. yüzyıl başındaki Svadeşi İsyanı ile 1971’deki Naksalit hareket arasında kalan zaman diliminde Kalküta’nın siyasi ve sosyal tarihi anlatılıyor: Manifestocuların ve terörist grupların, grevcilerin ve militanların, kadınların ve şairlerin Kalkütası; İngilizleri kovmak isteyen savaşçı Kalküta; Gandhi’nin önlemeye çalıştığı katliamlarla ve açlıkla dolu Kalküta; Montparnasse âşığı ressamların, Cannes’ın, Berlin’in ünlü sinemacılarının Kalkütası; Küba’daki, Pekin’deki, Cezayir’deki, Vietnam’daki gelişmelerle sarsılan Kalküta…
Adana'ya Kar YağmışAdana Üzerine Yazılar
Adana, hiçbir zaman herhangi bir vilâyet olmadı. Kendine mahsus ve 'dik'ti. 'Esprisi' olan bir yerdi. Tantanası olan bir yerdi. Behçet Çelik elinizdeki kitabın Sunuş'unda belirtiyor; Adana'yı çağrıştıran öyle çok imge var ki: Sıcak, pamuk, portakal, pamuk işçileri, tekstil, kebap, şalgam, kabadayılık, küfür, edebiyat... Veya, Can Kozanoğlu'nun 'dışardaki' Adanalı karikatürü hakkında söyledikleri: Zengin, kaba, küfürcü, kavgacı, âlemci, eğlenceli, erkek…
İzmir'in Smyrna'sıPaleolitik Çağ'dan Türk Fethine Kadar
Tarihin her döneminde önemli bir yerleşim merkezi olan İzmir ve çevresinin geçmişi, uzun yıllar sanılanın aksine 5000 değil, yaklaşık 8000 yıl öncesine kadar uzanıyor. Ersin Doğer, "İzmir'in Smyrna'sı"nda birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış, medeniyetler arasında bir geçiş noktası olmuş kentin Paleolitik Çağ'dan Türkler tarafından ele geçirilmesine kadar olan dönemeini ayrıntılı biir şekilde inceliyor.
Hepsi DiyarbakırHerkesin Bildiği Kimsenin Bilmediği
Mehmet Atlı, kozmopolit bir geleneksel şehirden bir Cumhuriyet taşrasına dönüşerek yıldızı sönen, son dönemde ise metropolleşen ve yeni kimlikler edinerek yıldızı yeniden parlayan Diyarbakır’ın çehrelerini anlatıyor.
Trabzon'u Anlamak
Trabzon, son yıllarda linç girişimleriyle, cinayetlerle anılıyor; “tahrik olmaya hazır”, -hatta bunun için fırsat kollayan!-, bir şehir manzarası arz ediyor. Oysa, bu Doğu Karadeniz liman metropolünün geçmişinde köklü ve zengin bir şehir kültürü var... Bununla beraber, sarsıcı sosyo-ekonomik, etno-kültürel, politik alt üst oluşlar da var.
Sanki Viran Ankara
Ankara'nın, Türkiye'de modern kentleşmenin vitrini olarak tanzim edilmesinin üzerinden on yıllar geçti. Vitrin eskidi, kıyafetler epridi, dekor yıprandı, mankenlerin kolu bacağı koptu. Funda Şenol Cantek'in derlemesi, Ankara'nın heyecanlı modernleşme tarihi içinde 'düşkünleşmesi' hakkında bir kitap.
Sırrını Surlarına Fısıldayan Şehir: DİYARBAKIR
“Diyarbakır; harcı, acı ve hüzünle karılmış ama umudu her zaman diri tutmuş, ebedi kent... Diyarbakır; bedeninde derin yaralar açılmış yaralı kent... Diyarbakır; ahir zamanlardan bu yana, zamanın ve insanın sayılamayacak kadar çok musibet ve felaketine karşı durabilmiş, dayanabilmiş bir kent. Bir erdemli yürek. Diyarbakır; acısı, hüznü ve umudu henüz yeterince seslendirilmemiş kent…