Toplumsal HareketlerTarih, Teori ve Deneyim
Toplumsal Hareketler: Tarih, Teori ve Deneyim, önemini küçümsemeden ya da abartmadan toplumsal hareketleri tarihsel bir deneyimler bütünü olarak ele alıyor. İlla teorinin aynasında sınanıp başarılı olmuş örnekleri ile değil, insanların her gün itiraz ve yaratma azimleri ile yeniden biçimlendirdikleri örnekler olarak toplumsal hareketleri tartışıyor.
Dionysos'un Emeği / Devlet Biçiminin Bir Eleştirisi
“Dionysos; yaşayan, canlı emeğin tanrısıdır, kendi zamanında yaratışın. Bu çalışmada, sermayenin canlı emeği işe koşabilmek için onun vahşi enerjilerini evcilleştirmek üzere yararlandığı değişik uygulamalar ve teoriler üzerinde duracağız. Ancak devletin rafine kontrol ve sömürü -pratik ve teorik- aygıtlarını analiz ederken, onun korkunç tertiplenme biçimlerine dikkat çekerek insanları dehşete düşürmeyi değil, onun nizamına rest çeken, radikal alternatifler öneren güçleri fark etmeyi, onları daha yakından tanımayı amaçlıyoruz.
İspanya İç Savaşı'nın Kısa Tarihi
İspanya İç Savaşı’nın Kısa Tarihi, “tarih”ten niye ders alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor!
Alacakaranlıkta OrtadoğuSuriye: Yıkıl Git, Diren Kal!
Suriye’de ne oldu? Deneyimli gazeteci Fehim Taştekin bu konuda verilebilecek cevapları, en zengin biçimde ortaya koyuyor.
Marksizmle Maceram
Genç Berman’ın babası, New York’ta tekstil sanayisinin farklı kollarında yıllarca didinir durur. Ancak kalbi, henüz 48’ine gelmeden piyasanın vahşiliğine yenik düşer. İntikam almak isteyen oğlu, nereden ve nasıl başlaması gerektiğini bilememektedir. Birkaç yıl sonra Columbia Üniversitesi’nde öğrenciyken Marx’ın 1844 El Yazmaları’nı keşfeder ve tanesi 50 sentten yirmi tane alıp çevresine dağıtır.
Biyopolitika
Biyopolitika, 11 Eylül’den sonraki teröre karşı savaş, neo-liberalizmin doğuşu, ırkçı ideolojiler ve soykırım politikaları, çevre meselelerinin idaresi, kök hücre araştırmaları, insanı kopyalama ve insan genom projesi türünden biyotıbbi ve biyoteknolojik yenilikler gibi oldukça farklı konular üzerine düşünmek için bir araç oldu.
Son Sömürge: Kadınlar
Kapitalizm, yalnızca emeğin sömürülmesi üzerine bina edilmemiştir; emeğin niteliğini değiştirmiş, onu kendisine tâbi kılmış, bu tâbiyet ilişkisini hoyrat bir biçimde sürekli yeniden biçimlendirmiştir de. Sadece kadın emeğinin değil, doğanın da erkek bir akıl tarafından dönüştürülmesiyle belirlenmiş bir biçimleniştir bu...Son Sömürge: Kadınlar, kapitalizmin proletaryayı nasıl yeni bir kimliğe dönüştürdüğünün de çarpıcı bir betimlemesini sunuyor; Üçüncü Dünya kadınlarının yalnızca dünya ekonomisine entegre edilmiş pasif mağdurlardan ibaret olmadığını, aynı zamanda direnişin gayet yaratıcı biçimlerini nasıl geliştirdiğini de gösteriyor.