Akdeniz Dünyası
Kendine özgü bir kültür havzası, dahası bir uygarlık beşiği olarak Akdeniz... Bu tasarım, özellikle büyük tarihçi Fernand Braudel'in çalışmalarından sonra bir hayli yaygınlaştı. Hatta belki, Akdeniz kültürü üzerine incelemeler yapanları, bir ortak Akdeniz tarihinin izini sürenleri bile tedirgin edebilecek kadar romantize edilerek popülerleşti! Elinizdeki kitapta, Akdeniz'in tarihsel gerçekliğine değişik pencerelerden bakan tarihçilerin çalışmaları yer alıyor.
Son Vapuru Kaçıranlar
Sait Hurşid’in hatıraları, Osmanlı’nın o büyük coğrafyasının parçalanışında, dört bir yana savrulanların değişik perspektiflerden anlattıkları “mare nostrum” hikâyelerinden birisi. Ama galiba, öznesi şimdiye değin okuduğumuz “mare nostrum” hikâyelerinden biraz farklı. Alıştığımız hikâyeler, kuşaklardır yaşadığı Anadolu’da birden yabancı ve azınlık durumuna düşen gayrımüslimlerin trajedileriyle ilgili.
Geçici Bir Hoşgörü Modeli: Cemaatler ve Kozmopolit Kimlikİskenderiye 1860-1960
Tarihin ana ırmağı büyük şehirlerin vadisinden akar. Bu akışın uygarlık dediğimiz birikimleriyle örülen büyük şehirlerin çevre ve hayat dokusunda dünyanın, insanlık durumlarının her değişimi bir öncekiyle örtüşür ve bize bir tarih içinde, onunla birlikte oluştuğumuzu anlatır.
Beyaz Yollar Mavi Deniz / Deli Saraylı
Fikret Adil, İstanbul dizimizde kendisine özel altbaşlık ayırdığımız bir yazar. Mavi Deniz Beyaz Yollar’ın, Fikret Adil’in kitapları arasında bile özel yeri var. İstanbul’dan başlayan bir Ege-Akdeniz yolculuğunun Fikret Adil üslubuyla anlatımı. Deli Saraylı, ise bir Fransız oyun yazarının, Jean Giradoux’nun Chaillot’lu Deli Kadın oyununun Fikret Adil tarafından İstanbul ve İstanbullulara uyarlanmış hali.
Antikiteden Feodalizme Geçişler
Yıllardır antik toplumsal formasyonların dönüşümü etrafındaki tartışmaların önemli kaynaklarından biri olmuş Antikiteden Feodalizme Geçişler, feodalizm öncesi siyasal, toplumsal, iktisadi ve sınıfsal yapıları tarihselleştirerek üretim biçimlerinin dönüşümü üzerine geniş bir coğrafi alanı ele alır.