Mart 1999 Tarihinde Yeni Çıkan Kitaplar

Soygunun Öteki Adı: Devlet İhalesi

“Devlet ihaleleri ve yolsuzluklar”, nicedir hayatımızın değişmez gündemlerinden birini oluşturur. Bu küçük ama önemli kitap, artık kanıksadığımız, eğer ‘küçük’se haber değeri bile olmayan yolsuzlukların “yöntemleri” üzerine bir el kitabı. Bu ilginç çalışma, herkesin bildiği vakaları sıralamıyor, “perde arkası” ifşaatlarda bulunmuyor, zaten bulunmasıda gerekmiyor.

Nehrin Dönemeci

Nehrin Dönemeci, okurların Gerillalar ve Taklitçiler ile tanıdığı Trinidad asıllı İngiliz yazar V.S. Naipaul’un Türkçe’deki üçüncü ve eleştirmenlere göre de “en güzel” romanı... Ünlü yazar, yine, çok iyi bildiği Afrika’yı anlatıyor bu romanında.

Marie ve Marie
Konstantiniye'de Bir Mevsim 1856-1858

Kırım Savaşı’nın ertesinde İstanbul... Adları aynı ama, kişilikleri farklı iki genç kadın şehri ziyaret ederler. Fransa Sefiri’nin eşi Madam Thouvenel ile kuzini Melfort kontesi, tarihin bu çalkantılı döneminde kış aylarını Pera’da, uzun yaz günlerini ise Boğaziçi’nde, Tarabya’da geçirirler. İki kuzin kaldıkları iki yıl boyunca, Fransa’daki yakınlarına yazdıkları mektuplarda iki farklı İstanbul tasvir ederler...

Halkevleri : İdeoloji ve Mimarlık

Halkevleri bir dönemin en önemli “talim-terbiye kurumu”ydu. Kurumun yegâne amacı, “halk”ın spor yaparak, eğitim görerek, sanat icra ederek, beraber eğlenmeyi, oturup kalkmayı öğrenerek Kemalist Cumhuriyet ilkeleri doğrultusunda medenileşmesiydi. Neşe G. Yalçınkaya, bu incelemesinde, Halkevleri’ne, hem “içerden” hem de “dışardan” bakıyor: İdeoloji ve mimarlık.

Göçmenler

Göçmenler, sıradışı bir Avrupa romanı. W.G. Sebald, gerçek hikâyelerden yola çıkarak, yüzyılın başından günümüze, odağında insan ilişkilerinin olduğu, bildiğimizden farklı bir Avrupa tarihini resmediyor. Orta sınıfa mensup, iki büyük savaşın ortasında kalmış, Almanya’dan ve Doğu Avrupa’dan İngiltere ve Yeni Dünya’ya göç eden ailelerin dramatik öyküleri...

Dup Dup Çedene

Mizah dünyamızın efendi yazarı Atilla Atalay bu kez önemli memleket ve dünya meselelerine el atıyor. Mafyadan çete savaşlarına, derin devletten ‘adil’ adalete, müzik dünyamızın çocuk starlarından ulvi Türk ailesine... kısaca her şeyimize bulaşıyor. Hatta viagranın tehlikeleri konusunda milleti uyandırırken, sayısal loto için tüyolar da veriyor.

Devlet Söyleminde Kürt Sorunu

Türkiye son yirmi yıldır tarihinin en ‘ağır’ sorunlarından birini yaşıyor: “Kürt sorunu”... Mesut Yeğen, devletin bu sorun karşısında uyguladığı kısaca “red ve/veya inkâr” olarak özetlenebilecek politikasını incelediği çalışmasında, bu politikanın basit bir ‘kandırmaca’ olmadığına dikkat çekiyor: “Devlet Kürt Sorunu’nu (irtica, aşiret direnci, eşkıyalık, ecnebi kışkırtması ya da bölgesel geri kalmışlık’ meselesi olarak çarpıtmıyor, bizzat böyle algılıyor...”

Çağdaş İran Edebiyatının Doğuşu ve Gelişmesi

Profesör Mehmet Kanar’ın bu çalışması, İran’daki toplumsal ve kültürel alanlardaki yenileşme hareketleri ile filizlenen modern İran edebiyatının doğuşundan günümüze kadar gelişmesinin kapsamlı bir panoramasını veriyor. Kitap bu kapsamıyla, bir ilke de imza atıyor.