Ardımdaki Yıllar
“Ardımda kalan yıllar, Türkiye’de demokrasi, hürriyet, insan hakları ve sosyal adalet için sürekli bir savaş veren iki insanla, annem ve babam, Sabiha ve Zekeriya Sertel’le beraber geçti. Polis devletinin baskısı yüzünden, onlarla beraber 1950’de yurtdışına çıkmak zorunda kaldıktan sonra, Doğu ve Batı Avrupa’nın değişik ülkelerinde yaşadım, değişik üniversitelerde okudum, değişik sosyal rejimler, yaşantılar gördüm. Kısacası çok gezdim, çok gördüm, gördüklerim üzerinde düşündüm.”
Destanlar Çağından 19. Yüzyıla İzmir
İzmir, Cumhuriyet’in kuruluşundan ve şehrin yanmasından önce çok kültürlü, çok cemaatli, çok uluslu ve çok kimlikli özelliğiyle kozmopolit ve tipik bir liman kenti idi... Kentin bu özelliği onun üstüne yapılan araştırma ve çalışmaların karakterini de etkilemiştir. Bu kitap, ilk kez 1817’de Konstantinos Oikonomos tarafından İzmir Üzerine İnceleme adıyla Rumca yayımlanır.
FlushBir Köpeğin Romanı
Elizabeth Barrett Browning’in çok sevdiği İtalya’ya kaçarken beraberinde götürdüğü köpeğin yaşamöyküsünü anlatan Flush’da bu aşk öyküsünü bir de o köpeğin açısından görürüz.
Dünya Satılık DeğildirPisboğazlılığa karşı köylüler
Büyük şirketler kâr etmek için dünyanın her köşesini, bütün kaynaklarını, doğasını ve insanları kullanıyorlar. Durmak bilmeyen bir kâr hırsına tâbi olarak, bazen aralarında anlaşıp bazen çatışarak, canlıların doğasını değiştiriyorlar. Devlet(ler)i de amaçlarına alet ediyorlar. Çok şeyi kaybettik, birileri buna dur demedikçe daha da kaybedeceğiz.
Helene Weigel - Bertolt Brecht
Epik tiyatro öğretisiyle 20. yüzyıl tiyatrosuna yön vermiş büyük kuramcı, yönetmen ve oyun yazarı Bertolt Brecht ile onun sanatsal tasavvurlarını hayata geçiren, oynadığı rollerle epik tiyatroya cisim kazandıran oyuncu Helene Weigel... 1920’lerin başında bu iki insanı birbirine çeken, ortak tiyatro tutkuları ve komünist dünya görüşüne duydukları yakınlık olur.
Bir Türk Casusunun Mektupları
Üç yüz yıl önce sırra kadem basan bir Türk casusunun yazdığı mektuplar aniden ortaya çıkar ve New York’ta açık artırmaya konur. Milli hazinesini geri almak için harekete geçen Türk hükümeti, karşısında, işini iyi bilen, zengin bir antika koleksiyoncusunu bulur. Amerikalı bir akademisyen, Mektuplar’ın bulunmasıyla çürüyen tezinin ve mahvolan akademik kariyerinin hıncını almak üzere entrika peşine düşer.