Nohut Oda
Melisa Kesmez evlerin içinde, odaların arasında usul usul dolaşırken, bir ayna tutuyor hayata: Hayatın kuytularını, o kuytularda yan yana yeşeren neşe ve kederi gösteren bir ayna. Nohut Oda, incecik sızıların, tatlı gülümseyişlerin kitabı…
Dünyadan Aşağı
Gaye Boralıoğlu, su gibi akan berrak bir dille, seneler sonra dahi konuşulacak yeni bir roman karakteri resmediyor, sıradışı ve yanıbaşımızda.
Deli Bal - Kanatları Ölü Açıklığında
Pelin Buzluk’un biri Yaşar Nabi Nayır diğeri Selçuk Baran Öykü Ödülü almış iki kitabı bir arada…
En Eski Yüz
Pelin Buzluk, şehrin en koyu gecesinin öykülerini yazıyor En Eski Yüz’de. Kuruyan, gelip geçen. Doğan güne karşı. Hayat, izbe bir meyhanede tek başına bir kadın…
Gözyaşı KonağıAda, 1876
Şebnem İşigüzel, neşeli, aşk dolu, hayat dolu bir romanla yeni bir ses katıyor, sesine… edebiyata…
Mübarek Kadınlar
Önündeki boşluğu yuvarlayanların, insan kalmaya çalışanların hikâyeleri. Gaye Boralıoğlu’ndan... Dikenli, düştüğü yeri yakan, ustaca.
Geç Kalmış Ölü
Mehmet Eroğlu, devrimcilerin büyük romanını anlatmayı sürdürüyor. Kaderini, memleketin kaderiyle bir gören, hayatını ancak ve sadece kurtarıcılıkla anlamlandıran devrimciler... Geç Kalmış Ölü, 1985 yılında Madaralı Ödülü’nü ve Orhan Kemal Armağanı’nı kazanan bir roman.
Issızlığın Ortası
Arada kalan, kaybolan, kayıplarını arayan, savaşı sorgulayan, nefes almaya çalışan ve ölümün eşiğinde yaşayan bir kahraman... Bir 68’ romanı... Tempolu, nefes nefese, Türkçe edebiyatta eşine az rastlanır bir kurgu... Issızlığın Ortası, usta yazar Mehmet Eroğlu’nun yayımlanan ilk romanı. Şaşırtan, edebiyata tazelik getiren, sakıncalı bulunan, bol ödüllü...
Bozkırda Altmışaltı
Mustafa Çiftci, şeker gibi iyimser hikâyeler anlatıyor taşradan, kıtlıktan... Kara sakız, kendir, kına, kaya tuzu, iğde... “Vatandaş, ne isterse vereceksin, yok demeyeceksin.” Bozkırda Altmışaltı, gülerek memlekete bakıyor...
Dönüşsüz Yolculuklar Kitabı
Ethem Baran, uzağı olmayan şehirlerden hikâyeler anlatıyor... Sessiz ve güzel şeyler, hatıralar, unutulanlar... Sahici ve romantik.
VenüsBir Aile Tarihçesi, Bir Yaşamöyküsü
“İçimizde toprağın altında saklanan tohumlar gibi hisler, marifetler mevcuttur. Atalarımızdan bize sirayet eden huylar, hastalıklar, renkler ve türlü türlü şeyler gibi. Bazı şeyler kanla geçer. Bazı şeyler hisle. Kanla geçenlerden ziyade hisle geçenler mühimdir. Zira insan kanıyla canıyla değil hisleriyle vardır. Hisleriniz, hissettikleriniz ayakta tutar sizi.”
Masumlar
Eski zamanların umudunu taşıyan bu romanda Burhan Sönmez, farklı rüzgârların savurduğu çok sayıda kahramanı usta bir incelikle bir araya getiriyor.
Aksak Ritim
On beş yaşında, cinselliğini keşfetmeye çalışan bir “Çingene” kızı ile otuz beşine merdiven dayamış “maço” bir taksi şoförünün yolları İstanbul’un ortasındaki bir kavşakta kesişir. Üzerinden dumanlar tüten bir aşk hikâyesi böyle başlar. Sonrası: Yoksulluğun ortasında, hayallerin aynasında bir samanlık seyranı…
Hanene Ay Doğacak
Bu kitabın takma isimle yazıldığı düşünüldü. Bunun haberi bile hazırlandı. Son anda gazetenin yazıişleri müdürü yazarın adını bilinmeyen numaralara sormayı önerdi. Uydurma olduğu düşünülen isimde, Şebnem İşigüzel diye birisi vardı. Hanene Ay Doğacak ilk kitabıydı. Aynı yıl Yunus Nadi Ödülü'nü alacak, çok okunacak, çok sevilecekti.
İnsanlık Durumu
İspanya İç Savaşı’ndan Nazi Almanyası’na, 20. yüzyılın röntgenini çeken Malraux, İnsanlık Durumu’nda Çin devrimi üstünden bir anlam ve değer sistemi olarak siyasal eylemi sorguluyor.
Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
Sevgi Soysal, 1974 Orhan Kemal Roman Ödülü’nü kazanan Yenişehir’de Bir Öğle Vakti’nde, çok boyutlu bir toplumsal kesiti sanki hiç zorlanmadan edebiyata aktarmış gibidir. Gözlemlediği alabildiğine gerçek insan portrelerini, birbirinden kopukmuş gibi duran hayatlarından alıp, zekice bir kurguyla buluşturur.
Uzun Vadi
Hem verimli tarım topraklarını, hem de çölü andıran düzlükleri barındıran uçsuz bucaksız bir coğrafyaya dağılmış sıradan insanların zayıflıklarını da, güçlerini de keskin bir gözlem gücüyle, betimleme ustalığını konuşturarak anlatıyor John Steinbeck. Hayalleri ile hüsranları arasında sıkışıp kalmış köylülerin, işçilerin, küçük kasaba insanlarının hikâyelerini benzersiz anlatım tarzıyla bir araya getiriyor, her öyküde tekdüze hayatların içindeki trajediyi, umudu ve insaniyeti ustalıkla yansıtan toplumsal hicivler inşa ediyor.
Köpeğim Charley ile Amerika Yollarında
Steinbeck uzun yıllardır seyahat etmediği için Amerika’yı hafızasında kalanlarla yazdığını fark eder. Bu sebeple yirmi beş yıl sonra ülkeyi tekrar keşfetmeye karar verir ve 1960’ta Fransız kanişi cinsi köpeği Charley ve bir pikabın üstüne oturtulmuş küçük bir evden oluşan karavanıyla boydan boya bir Amerika yolculuğuna çıkar. Long Island’dan başlayıp Teksas’a kadar uzanan ve yaklaşık on beş bin kilometre kat ettiği bu yolcuğu edebi ustalığıyla harmanlayarak muhteşem bir 20. yüzyıl Amerika panoraması kaleme alır.
Alev Alev
Her biri nev’i şahsına münhasır dört karakter tuhaf bir ilişki sarmalının içine düşüyor: Delicesine istemesine rağmen bir türlü baba olamayan Joe Saul, canından çok sevdiği kocasına bir çocuk verebilmek için her şeyi göze alan Mordeen, bu evliliğin ortasına en olmadık şekilde düşen Victor ve üçüne verdiği tavsiyelerle işleri bazen karıştırıp bazen yoluna koyan Ed Arkadaş. Sirk, çiftlik ve deniz olarak tasarlanan üç perdede, mekânlar ve karakterlerin yaptıkları işler değişiyor ama yaşananlar aynı kalıyor, olaylar birbirini takip ediyor. Böylece meydana geliyor Steinbeck’in en sıradışı, en enteresan kitaplarından biri.
Bilinmeyen Bir Tanrıya
Joseph Wayne genişleyen ailesi için yeni yerler kapmak üzere Kaliforniya’ya taşınır ve burada bir çiftlik kurar. Babaları öldükten sonra diğer kardeşleri de aileleriyle birlikte buraya gelirler. Joseph kendisinin toprakla özel bir bağı olduğunu ve ölen babasının evin bahçesindeki ağaçtan kendisini izlediğini düşünür. Onları kuraklık ve kötülüklerden koruduğuna inandığı bu ağaca neredeyse bir put gibi tapar. İnsan iradesi, yalnızlık, inanç ve doğayla kurulan mistik bağ üzerine derinlemesine bir anlatı sunan Bilinmeyen Bir Tanrıya, Steinbeck’in edebi mirasında özel bir yere sahip.
Karanlık SokaklarÖyküler
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi ilk Rus yazar olan İvan Bunin, Karanlık Sokaklar’da insan ruhunun karmaşık labirentine büyük bir ustalıkla iniyor.
İnci
İnci bir yandan yalınlığıyla, diğer yandan ahlâki meseleleri cesurca irdelemesiyle John Steinbeck külliyatının en özgün parçalarından biri.
Ayı
Nobelli yazar William Faulkner Ayı’da, insanların kendi varoluşlarını sürdürmek uğruna doğayla kurdukları netameli ilişkiyi ele alıyor.
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlar, Büyük Bunalım döneminin binbir zorluğuyla mücadele eden tarım işçilerine doğrultulan bir dürbün, uzakları göz önüne getiren çarpıcı bir novella.