15 Nisan 1843’te ünlü bir dilbilimci ve filozof olan Henry James Sr. ile varlıklı bir ailenin kızı olan Mary Walsh’un oğlu olarak New York’ta dünyaya geldi. James ilköğretim yıllarında önce New York’ta, daha sonra Londra, Paris ve Cenevre’de eğitim gördü; 1862 yılında Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdi. Ertesi yıl ilk öykülerini yazdı. The Nation ve The Atlantic gibi dergilerde sanat, edebiyat ve gezi yazılarını yayımladı. 1869 yılında Avrupa’ya taşındı ve burada yaşamaya başladı. Bu dönemde Dante Gabriel Rossetti ve William Morris gibi sanatçılar, John Ruskin, George Eliot ve Charles Darwin gibi döneminin ünlü yazarları ile arkadaşlık kurdu. 1870’te, ileride büyük bir romancı olduktan sonra reddedeceği ilk romanını yazdı. 1875’te ilk romanı kabul edilen Roderick Hudson’ı kaleme aldı. Aynı yıl bir yıllığına Paris’e gitti ve ilk andan itibaren sosyetenin sevgilisi oldu. Zola, Flaubert ve Maupassant ile tanıştı. Ertesi yıl Londra’ya yerleşti. İtalya seyahatinden sonra 1882’de kaleme aldığı Daisy Miller ve 1877’de yazdığı The American romanlarıyla edebiyat çevrelerinde ismini duyurmaya başladı. 1881’de yayımlanan Bir Kadının Portresi’ne kadar eserlerinde Avrupa’daki eski medeniyetler ile Amerika’daki sosyal hayatın etkileşimini ve Avrupa’da karşılaştığı “uluslararası” kişilikleri inceledi ve çağının en ünlü Amerikalı yazarı haline geldi. Bir dönem natüralist romanlar yazdı, ardından oyun yazarlığını denedi ama başarılı olamadı. 1896’da Poynton’daki Ganimetler’i yazdı. What Maisie Knew (1897) ve The Awkward Age (1899) kitaplarında, yabancısı olduğu İngiliz kişiliğini derinlemesine irdeledi. 1898’de yirmi yılı aşkın süre yaşadığı şehirden ayrılarak Sussex’te bir malikâneye taşındı. Bu evde sanatının doruk noktasını oluşturan son dönem eserlerini kaleme aldı: Aspern’in Mektupları (1888), Güvercinin Kanatları (1902), The Ambassadors (Elçiler, 1903) ve The Golden Bowl (1904). Son yıllarında ABD çapında gezerek konferanslar verdi, toplu eserlerinin üzerinde düzeltmeler yaptı. Birinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz vatandaşlığına geçti. 1916’da kısa bir hastalık döneminin ardından hayatını kaybetti ve Cambridge’de defnedildi. Bugün, Oxford İngilizce Sözlüğü’nde James’in eserlerinden binin üzerinde alıntı mevcuttur.