Asi GülüşlümAh Güzel Antakya
Hakan Mertcan’ın hazırladığı derleme, zengin içeriğiyle sunduğu bilgiden öte, bir memlekete, bir diyara duyulan aşkın numunesi…
Adı Başka Acı BaşkaKaradeniz’in Son Ermenilerinden Harut Usta
İbrahim Dizman, hemşerisi Harut Usta’yı uzun uzun konuştururken, ayrıca tanıklık ve gözlemlere başvurarak, özenle çerçeveleyerek anlatıyor onun hikâyesini.
Antep 1915Soykırım ve Failler
Antep 1915-Soykırım ve Failler, Ermeni soykırımının üç faili üzerine odaklanıyor: Ali Cenani Bey, Ahmet Faik Erner ve Mehmet Yasin Sani Kutluğ. Kitap, Antep Ermenilerinin 1915’te yaşadığı, tehcirle başlayan ve birçoğunun ölümüyle sonuçlanan süreçte, bu üç isim özelinde soykırıma katılanların saikleri ve eylemlerini inceliyor.
DersimAlevilik, Ermenilik, Kürtlük
Özellikle Alevi ve Kürt kültür tarihi üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Gürdal Aksoy, bu kez Dersim’in karanlıkta kalan bir yüzüne ışık tutuyor.
Soykırımdan KurtulanlarHalep Kurtarma Evi Yetimleri
Soykırımdan Kurtulanlar, Ermeni Soykırımı sırasında hayatta bırakılan Ermeni kadın ve çocukların 1918’den sonra kapatıldıkları evlerden kurtarılmalarını ele alıyor.
Geçmişimden Sesler ve Renkler
Zaman zaman hüzünlü ama asla mutlu olmaya pes etmeden… Merak ve sevgiyle bakan bir gözle ve ince, hünerli bir dille anlatılmış bir hayat hikâyesi.
Naim Efendi'nin Hatıratı ve Talat Paşa TelgraflarıKrikor Gergeryan Arşivi
Taner Akçam, bu kitapta Osmanlı belgelerine dayanarak Naim Efendi adında bir Osmanlı bürokratının var olduğunu gösteriyor ve ilgili belgeleri yayımlıyor. Yine bunun gibi Naim Efendi tarafından yazılmış bir Hatırat’ın var olduğunu ilk defa açığa çıkartıyor ve bu Hatırat’ın daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış bölümlerini okuyucular ile buluşturuyor.
Modern Türkiye’nin Şifresiİttihat Ve Terakki’nin Etnisite Mühendisliği (1913-1918)
Yirminci yüzyılın başı, Osmanlı İmparatorluğu’nun etnik haritasının çizildiği, tebaanın etnik kökenlerine göre hesaplandığı, yerleşim alanlarının nasıl yeniden biçimlendirileceğinin sorgulandığı bir dönemeçtir. İttihat ve Terakki, Osmanlı Devleti’nin dinsel cemaatlere yönelik olarak kullandığı takibat metotlarını geliştirip “modernleştirerek” etnik kimlik temelli araştırmalar haline getirdi.