Seçili Kitaplarda Özel Fiyatlar

Kum Saatinde Kumkapı

Jaklin Çelik, Kum Saatinde Kumkapı’da, bizleri İstanbul’un tarihî semti Kumkapı’nın insanlarına, evlerine, sokaklarına, geçmişine dair duygu dolu ve capcanlı bir yolculuğa çıkarıyor.

Ses, Anlam ve Mazi
Etkilerin Kavşağında Yahya Kemal Şiiri

Pınar Aka, Ses, Anlam ve Mazi adlı çalışmasında Yahya Kemal’in şiirini kişisel ve kültürel yönleriyle ele alıp bu unsurların şiirin inşasına nasıl katkıda bulunduklarını araştırırken, Doğu-Batı, geleneksel-modern, imge-ses gibi ikili karşıtlıkların nasıl etkileşime girip şiirsel bir denklemde bir araya geldiğini sorguluyor.

"Bayağı Kalabalığız"
Üniversiteli İşsizliği

İşsizlik 21. yüzyılın ilk çeyreğinde istikrarlı biçimde artarken, “diplomalı işsizliği” de kitlesel bir olgu olarak yerleşik hale geldi. Esra Kaya, diplomalı işsizliğini bir toplumsal deneyim olarak bütün yönleriyle mercek altına alıyor. Bu deneyimin yaşa ve toplumsal cinsiyete göre nasıl yapılandığına da bakarak, geçim sorununun ötesinde çok yönlü bir tahribata yol açtığını gösteriyor.

Bir Avazda!
Hamilelik Söyleşileri

Bir Avazda, kadınların deneyimleri; değişik hamilelik algılarının, doğum öncesi ve sonrası ritüellerin, doğum kutlamalarının, batıl olan-olmayan itikatların zengin (ve sahiden acı-tatlı!) dünyasını göz önüne seriyor.

Bir Hayat Üç Dönem
Anılar - Tanıklıklar

2000’lerde İstanbul Tabip Odası ve Türk Tabipleri Birliği başkanlığını yapan Gençay Gürsoy, Bir Hayat Üç Dönem’de sadece bir nöroloji profesörünün anılarını değil, sosyalist siyaset içinde üniversite yıllarından beri yer almış bir mücadele insanının Oltu’da başlayıp, Kars’da, İstanbul’da ve bir dönem Avrupa’da devam eden yaşamından gözlemlerini canlı bir dille aktarıyor. Toplumsal gelişmelerin darbelerle kesintiye uğrayan dönemlerini ele alıyor. Yakından tanıma fırsatını bulduğu bazı şahsiyetlerle ilgili tanıklıklarını sunuyor.

Pandemi Zayiatı
Bir Yıldan 35 Hayat Hikâyesi

Pınar Öğünç, değişik alanlardan 35 emekçiyle önce salgının başlarında, sonra birinci yılı dolmaktayken uzun sohbetler yaptı ve onların hikâyelerini yazdı. Korkuları, çileleri, öfkeleri, umutsuzlukları anlatan hikâyeler... Sadece o kadar değil ama... İnsanların özlemlerini, uyanışlarını, kendilerini güçlü hissetmelerini sağlayan deneyimlerini, geleceğe dair düşündüklerini anlatan hikâyeler. Pandemi Zayiatı, Pınar Öğünç’ün yazar ustalığıyla el ele veren güçlü ve içgörülü ifadeleriyle, okuyanı, hayata emek veren bu insanlara hayran bırakacak...

İpekten Örer Zırhını

Dilek Türker’in öykülerinde karakterler kendilerine birer zırh örüyorlar, ne yaşarlarsa yaşasınlar, neyle sınanırlarsa sınansınlar dış dünyanın özlerini değiştirmesine müsaade etmiyorlar. Ama çelik zırhlara bürünen katı ve soğuk insanlardan da olamıyorlar, hep hayattan yana ve umutlular.

Hoş Bulduk Hayat

Attilâ Şenkon, merhum bir şairin çalışma odasında bulunan yayımlanmamış bir metinle başlayan, genç ve azimli bir editörün dedektif titizliğiyle birleştirdiği parçalarla açıklığa kavuşan özgün bir hikâye anlatıyor.

Pandeminin Düşürdüğü Maskeler
COVID-19 Salgınının Muhasebesi

Koronavirüs (Covid-19) pandemisinin tedirginlikle geçen ilk bir yılını çok yönlü analiz eden bu kitap, kalıcı değerde bir muhasebe niteliği taşıyor. Dünyayı ağına alan bu virüs nedir ve “nereden çıktı”? Salgının Türkiye’deki gelişme seyri nasıldı, hangi kırılma anları yaşandı? Salgın koşullarında sağlık sistemi ve sosyal güvenlik kurumları ne yaptılar, ne yapamadılar? Bakanlık ve Bilim Kurulu, nasıl bir işlev gördü? Hekim meslek örgütleri salgın karşısında nasıl tutumlar aldılar; sağlık çalışanları nasıl etkilendiler? Maske, hijyen, mesafe gibi bireysel önlemlerin, pandemiden çıkış stratejisi olarak aşının hükmü nedir? Salgını baskılama uğraşı, nasıl, toplumu ve siyasal alanı baskılamaya bahane oldu? Bu ve daha bir çok soruyu etraflı bir şekilde ele alan Pandeminin Düşürdüğü Maskeler, ısrarla, “pandeminin yüzümüze vurduğu eşitsizliklere” dikkat çekiyor.

Yasa'dan Buyruk'a
Hak Kuramları ve Aleviler

İnsan hakları kuramlarının imkânlarıyla Aleviliğe bakmaktan ziyade, Aleviliğin tarihsel deneyimi üzerinden insan hakları kavramına ve kuramlarına bakıyor bu kitapta Hüseyin Kırmızı. İnsan hakları, hak ve yasa kavramlarının sağlamasını yapıyor. Böylelikle, iktidar ve devlet kavramlarının da bir sorgulamasını yapıyor. İnsan ile devlet arasındaki ilişkiyi, insan ile “yüce olan” arasındaki ilişkiyi düşünmeyi derinlere inerek kışkırtıyor.

Atletik Politika
Spor ve İdeoloji

Spor merceğinden bir uygarlık tarihi dökümü yaparcasına ve bir spor müsabakası anlatmanın heyecanıyla yazılmış bir kitap.

Tosun Bank

İsmail Saymaz, ”Tosun Bank“ diye adlandırdığı saadet zincirinin yükselişini ve Aydın’ın binlerce kişinin parasını çarparak yurtdışına kaçışını anlatıyor.

Dersim Alexanderplatz

Berlin’de geçim derdi olmadan rahat yaşayan, zevkine radyoculuk yapan, kâh gece hayatına kâh entelektüel ortamlara takılan, hazzı belki bulan ama mutluluğu, gönül rahatlığını bulamayan bir genç adam… Almanya ve Türkiye hallerini kaynaştırırken, ‘göçmen kökenli Alman’ kalıbını anlamsızlaştıran bir roman

Her Gün Perşembe Olsa

Attilâ Şenkon’un, 1991 Akademi Kitabevi Öykü Özendirme Ödülü’nü alan bu ilk kitabı, gerçek ile masalın, var ile yokun arasında erimiş incecik çizgide gezinen kısacık ve duygu dolu öykülerden oluşuyor.

Bakışın Ritmi

Ahmet Tulgar’dan, “şahsiyat”la değil, toplumsal ruh halimizle uğraşan portreler. Kaygıların, öfkelerin, hayal kırıklıklarının, utançların, kederlerin, beri yandan hayranlıkların, sevinçlerin, tesellilerin, dert ortaklıklarının portreleri. Memleketin bir meşrepler haritası. Huylarımızın aynaları. Başlı başına, edebî zevkle okunacak denemeler.

Balkon Sefası

İsmail Saymaz, bazen bir Erzurum türküsünün soluğunu ya da Karadeniz’in yerinde duramayan rüzgârını İstanbul’un baş köşesine getiriyor; bazen de İstanbul’un hovardalıklarını, neşesini ve rengini tutup memleketin dört bir yanına salıveriyor.

"Kaldırın Şu Heykeli Buradan"

Belma Akçura, heykellerin başlarına gelenleri anlatıyor. Dışkıdan yapılan heykel, devrilip kafası ezilen, bombalanan, ipe dolanıp yerlerde sürüklenen, boynuna ilmek geçirilip köprüden sallandırılan, mohikan kesimi saç eklenen heykeller… “Put kırma” gerekçesinin, insanlık tarihine karşı kıyıcılığa dönüştüğü durumlar…

Ay Çöreği

Bu kitapta yer alan denemeler, dil, fizik, kimya, biyoloji, bilgisayarlar, toplumsal bilimler, yapay zekâ -ve tabii edebiyat- gibi, ilk bakışta birbirleriyle ilintisiz alanlar üzerinde geziniyor. Ama biyolojik evrimden bilimkurgu geleneğine, olasılıklar kuramından kültürel değişime, sibernetikten bizzat yazma uğraşına dek bütün bu gezi uğraklarının iki anahtar sözcükte odaklandığını söylemek mümkün: Teknoloji ve iletişim

Söyle Zilan

Söyle Zilan, Ağrı Dağı eteklerindeki isyan günlerinin, ölüme meydan okuyan âşıkların, yarası kabuk bağlamayan bir coğrafyanın romanı.

Gözden Irak'ta
Hariciyeci Gözüyle Anı/Anlatı

Hariciyede çalıştığı sürenin son on yılını Irak’ta ve Irak üzerine çalışarak geçiren, 2010’da Erbil Başkonsolosluğu’nu açan Aydın Selcen’in anılarından kesitlerin, mesleki gözlemlerinin ve bütünüyle kurgu bazı anlatılarının iç içe geçtiği bir kitap Gözden Irakta.

Filizkıran

Filizkıran, duvarların “Tek yol devrim!” yazılarıyla inlediği, emaye tencerelerin moda olduğu bir dönemin romanı. Fatigül Balcı, dünyaya geldiğine pişman edilmiş bir kuşağı anlatıyor…

Son Voli
Serserilik Zor Zanaat

Son Voli durgun denizde aniden kopan fırtınaları, boş çekilen ağları, geceyi dolu kapatan deniz insanlarını anlatıyor.

68'li ve Gazeteci

Tuğrul Eryılmaz, Asu Maro’yla yaptığı uzun söyleşide Türkiye’de ve dünyada 68’li olmanın anlamını, o dönemki arkadaşlıklarını, tanıklıklarını, TRT’den Nokta’ya, Yeni Gündem’den Sokak’a ve Radikal İki’ye gazetecilik serüvenini, tanıdığı onlarca insanı kendine özgü renkli, sivri dilli üslubuyla, hiç sakınmadan anlatıyor.

Ne Güzel Bir Sabah

Serhan Ergin, insana dair her şeyi samimiyetle anlatıyor. Okurlara sıcacık, kahve kokulu öyküler armağan ediyor…