Sosyal Güvensizlik
Hukuk devleti ya da sosyal devlet, bir eşitler topluluğunun oluşumuna katkıda bulunmalı aslında. Böylece herkesin bağımsız bir birey olarak tanınıp, işsizlik, yaşlılık, hastalık, iş kazası gibi durumlar karşısında “günvenlik içerisinde” olması sağlanmalı! Robert Castel bu kitapta, sivil ve toplumsal sözleşmenin tehlike altında olduğunu anlatıyor.
Tamamlanmamış DevrimKadınların Yeni Rollerine Uymak
Sosyal eşitsizlikler ve yeni eşitsizlik biçimleri, sosyal refah devletinin aile politikalarındaki dönüşüm, eşlerin çocuk bakımı ve ev işi konularındaki tavırları, doğurganlık oranlarındaki düşüş, kadın istihdamındaki durum, nesiller arasındaki farklılıklar, yoksulluk gibi birçok konuyu günümüz dünyasında kadınların rolü çerçevesinde ele alan Tamamlanmamış Devrim yaşanan sorunlara farklı toplumların nasıl yanıtlar verdiklerini ortaya koyuyor.
Osmanlı İmparatorluğu'nda Sosyal DevletSiyaset, İktidar ve Meşrutiyet 1876-1914
Son yıllarda, refah devletinin krizi ve yoksulluk sorunu, dünya gündeminde önemli bir yer tutuyor. Refah rejimi, sosyal devlet, sosyal siyaset, sosyal yardım vb. kavramlar yeniden daha geniş bir tarihsel perspektifle ele alınıyor. Osmanlı tarihçiliğinde ise bu meselelere odaklanan ve daha çok monografik nitelik taşıyan çalışmalar, kuramsal ve kavramsal perspektif yoksunluğuyla malûl.
Sosyal Politika Yazıları
Küreselleşme, özellikle zengin ülke devletlerinin yerleşmiş sosyal güvenlik programlarını sürdürebilme kapasitesini tehdit ediyor. 1945 sonrası dönemde fabrikalar işlerken ve insanlar hayat boyu sürdürecekleri işlerde çalışırken, gerek patronlar gerekse refah devletleri cömert bir sosyal güvenlik platformunun oluşmasını kabullenmişlerdi.
Sosyal Yardım AlanlarEmek, Geçim, Siyaset ve Toplumsal Cinsiyet
Kitap, Türkiye’de sosyal yardım olgusunu, sosyal yardım alanların deneyimine ve yardımlar temelinde ürettikleri ve içerisine girdikleri ilişki biçimlerine odaklanarak anlama çabasındadır.
"Gürbüz ve Yavuz Evlatlar"Erken Cumhuriyet'te Beden Terbiyesi ve Spor
Günümüzde eğlence endüstrisinin dev bir kolu olarak öne çıkan spor, 20. yüzyıl ortalarına kadar, ağırlıklı olarak başka bir işleve sahipti. Biyo-politika işleviydi bu; modern devletin nüfusu ve hayatı yönetme projesinin bir boyutuydu.
Elinizdeki kitap, Türkiye’de ‘Erken Cumhuriyet’ döneminde bu politikanın nasıl işlediğini inceliyor. Yeni Türkiye devletinin beden terbiyesi ve spora yüklediği işlevleri ortaya koyuyor: Sosyal devletin gelişmesinin bir boyutu... Nüfus ve sağlık politikalarının bir parçası... Öjenik hedefler (ırk hıfzıssıhhası)... Bir sosyal disiplin yöntemi... Toplumun militaristleştirilmesinin bir aracı...