Tıpkı Bir Yaprak GibiDonna J. Haraway ile Söyleşi
“Gerçek tevazu, belirli becerilere sahip olduğunuzu söyleyebilmektir. Yani, gayet güçlü bir bilgi iddiasıdır. Aptalca bir görececilik değil, tanık olmak, beyan etmektir. İstediğim mütevazı tanıklık türü, konumlulukta ısrar eder; bu konumun kendisi de miras olduğu kadar gayet karmaşık bir inşadır. Benim mütevazı figürüm, bilimin inanılır, medeni erkeğinin ‘laboratuvar’ında bir özne konumuna yerleşmeyen ya da yerleşemeyenlerin ihtiyaçlarını gözeten araştırmalar yapar.”
Donna J. Haraway, teknobilim, antropoloji, feminizm, felsefe, zooloji gibi kimilerine göre birbirinden apayrı disiplinleri bir arada düşünebilmenin kavgasını veren feminist bir düşünür. Her şeyden önce teknolojinin/makinelerin bir yandan büyük bir iyimserlikle selamlandığı ama bir o kadar da “bize” dışsal, “dışarıda bir yerde” konumlandırıldığı bir çağın içerisinde sıra dışı bir düşünme pratiğini tartışmaya açıyor.
Siborg Manifestosu ile Haraway, kendisini izleyen bütün o “insan sonrası” literatürün yolunu açarak devrimci bir çıkış yapmıştı.
Tıpkı Bir Yaprak Gibi, “primat”, “konumlu bilgiler”, “siborg”, “teknobilim” gibi kavramlarla konuşan, feminizm-bilim ve siborg-beden ilişkisini yeniden düşünmeyi öneren Donna J. Haraway’in özel yaşamından, teoloji ile ilişkisinden eylemciliğine, üniversite deneyiminden öğrencileri ile ilişkisine, biyolojiden vampir kültürüne kadar çeşitli yaşam kesitleri ve meşgaleleri hakkında tatlı tatlı anlattıklarından oluşuyor.
Haraway’in düşünsel ilgilerinin beslendiği kaynakları ve o kendine has akıl yürütme biçimini takip edebilmek için aydınlatıcı ve bir o kadar eğlenceli bir söyleşi.
6 Eylül 1944’te, Denver, Colorado’da doğdu. Babasının ailesi, ailede verem baş gösterdiğinde, 20. yüzyıl başında, Colorado Springs’in temiz havası sebebiyle Colorado’ya gelmişti. Babası, The Denver Post’ta spor yazarıydı, 81 yaşında bugün de Denver’de yaşamaya ve spor yazarlığı işine devam ediyor. Denverlı İrlandalı Katolik bir işçi sınıfı ailesinden gelen annesi, Haraway on altı yaşındayken, 1960’ta öldü. Haraway’in bir ağabeyi (1942 doğumlu) ve bir erkek kardeşi (1953 doğumlu) var. Çocukluğunda ve ergenliğinde, Katolik okullarına gitti. Bitirdiği lise, annesinin de mezun olduğu St. Mary’s Academy idi. Liseden sonra, Brettcher Vakfı’ndan Colorado’da istediği üniversiteye gidebilmesini sağlayacak bir burs kazandı. Küçük ve sıkı öğrenci-fakülte ilişkilerinin olduğu bir beşeri bilimler okulu olan Colorado College’i seçti. Orada, medeni haklar hareketinin aktif bir parçası haline geldi. 1966’da, zooloji bölümünden anadal, felsefe ve İngiliz Edebiyatı bölümlerinden yan dal diplomasıyla mezun oldu. 1966-1967 yılları arasında bir yıl, tarih ve bilim felsefesi çalışmak üzere Fulbright Bursu aldı (Faculte des Sciences, Universite de Paris ve yine Paris’teki Fondation Teilhard de Chardin). Paris’ten dönüşünden sonra Haraway Vietnam Savaşı karşıtı ha reket içinde aktif bir rol oynadı ve New Haven, Connecticut’taki Yale Üniversitesi’ne biyoloji yüksek lisansı yapmak üzere başvurdu. Yale’de, başlangıçtaki hedefi değişti –başvururken niyeti deneysel bir pratik olarak biyoloji okumaktı– ve biyoloji tarihi ve felsefesine yöneldi. Tezini G. Evelyn Hutchinson danışmanlığında yazdı, 1972’de Biyoloji Bölümü’nden doktora derecesini aldı. Haraway, Yale’deyken yine aynı üniversitede yüksek lisans öğrencisi olan Jaye Miller’ın da içinde bulunduğu eylemci ve akademisyenlerden oluşan bir komünde yaşadı. 1970’te evlendiler, Honolulu’daki Hawaii Üniversitesi’nde çalışmak üzere Hawaii’ye taşındılar. Oradayken tezini bitirdi, bir yandan da genel bilim ve kadın çalışmaları dersleri verdi. 1974’te, Haraway Johns Hopkins Üniversitesi’nde Bilim Tarihi Bölümü’nde doçent olarak çalışmaya başlayana kadar, Hawaii’de yaşadılar. İlk kitabı Crystals, Fabrics, and Fields: Metaphors of Organicism in Twentieth Century Developmental Biology (tezinin ufak tefek değişikliklerle kitaplaşmış hali) Yale Üniversitesi Yayınları tarafından 1976’da basıldı. Haraway ve Miller, 1973’te boşandılar. Miller, 1968’den beri gey olduğunu açıkça dillendiriyordu ve giderek gey hakları alanında daha aktif olmuştu. Ama arkadaşlıkları devam etti, Miller 1991’de AIDS’ten ölene kadar Healdsburg, California’da aynı evde yaşadılar. 1974’te, Haraway Johns Hopkins’te doçentken, Rusten Hogness’le tanıştı. Hogness aynı üniversitede, Bilim Tarihi Bölümü’nde yüksek lisans öğrencisiydi; o tarihten bu yana da birlikte yaşıyorlar. 1977’de, Haraway, Miller ve Hogness birlikte Healdsburg’da bir arazi satın aldılar (aralarında Miller’ın çocukluk arkadaşı Nick Paulina da vardı). 1980’de Haraway, Santa Cruz’daki California Üniversitesi’ndeki Bilinç Tarihi Programı’nda feminist çalışmalar ve bilim çalışmaları dersleri vermek üzere, Hayden White ve James Clifford tarafından işe alındı. O, Hogness, Miller ve Miller’in sevgilisi Robert Filomeno, Healdsburg’da satın aldıkları arazi üzerindeki eski evi yenileyerek orada yaşamaya başladılar. Haraway ve Hogness, Santa Cruz’daki evleriyle Healdsburg arasında gidip gelmeyi bugün de sürdürüyorlar (arabayla üç saatlik yol). 1980’ler boyunca Haraway primat çalışmalarına devam etti, siborg çalışmalarını “icat etti” ve feminizm, antropoloji ve bilim tarihi alanlarında dersler verdi, yazılar yazdı. 1984’te California Üniversitesi’nde profesörlük kadrosu aldı. Bu on yıl boyunca çok önemli bazı eserler verdi: “Teddy Bear Patriarchy: Taxidermy in the Garden of Eden, New York City, 1908-36” (Social Text, no 11 Kış 1984/85), “A Manifesto for Cyborgs: Science, Technology and Socialist Feminism in the 1980’s” (Socialist Review no. 80, 1985), “Situated Knowledges: The Science Question in Feminism as a Site of Discourse on the Privilige of Partial Perspective” (Feminist Studies 14, No.3, 1988), “The Biopolitics of Postmodern Bodies: Determinations of Self in Immune System Discourse” (A Journal of Feminist Cultural Studies 1, no, 1, 1989). 1989’da, ikinci kitabı Primate Visions: Gender, Race and Nature in the World of Modern Science (New York ve Londra: Routledge) yayımlandı. 1991’de de üçüncü kitabı, Simians, Cyborgs and Women: The Reinvention of Nature (Routledge, 1991). Bu iki kitapta, 1980’ler boyunca yazdığı makaleler ve bazı yeni malzemeler de vardı. Bu süre boyunca Haraway Santa Cruz, California Üniversitesi’nde bilim ve politika, feminist teori, bilimkurgu ve ırk, sömürgecilik, kimlik ve teknoloji konularındaki güncel teorileri ele aldığı lisans ve yüksek lisans dersleri verdi. Haraway’in kişisel yaşamı ve ev hayatı, 1985’te Robert Filomeno AIDS’e yakalandığında, geri dönülemez bir biçimde değişti. Filomeno’nun 1986’daki ölümünü izleyen yıllarda Jaye Miller da hastalığa yakalandı ve 1991’de öldü. Bu dönemde Haraway ve partneri Hogness, Filomeno’nun bakımında Miller’a yardım ettiler, sonra da Miller’a baktılar. 1990’larda Haraway ve Hogness Healdsburg ve Santa Cruz arasında gidip gelmeyi sürdürdüler; Haraway bir yandan da araştırmalarını, yazılarını ve üniversite işlerini sürdürüyordu. Dönem dönem Bilinç Tarihi Bölümü’nün başkanlığını yürüttü, çok sayıda lisans ve yüksek lisans dersi verdi, tez komitelerinde yer aldı (bu tarihe kadar otuzun üzerinde) ve bir yandan da ulusal ve uluslararası konferanslara katıldı, başka üniversitelerde de dersler verdi. 1997’de, dördüncü kitabı Mo188 dest_Wttness®Second_Millennium.FemaleMan©_Meets_Onco- Mouse™ Routledge tarafından yayımlandı. Bu süre içinde “enlightenment@ science_wars.com: A Personal Reflection on Love and War” (Social Text, no:50, Bahar 1997); “Maps and Portraits of Life Itself” (der. Peter Galison ve Caroline Jones, Picturing Science, Picturing Art, New York: Routledge 1998) ve “Mice into Wormholes: A Technoscience Fugue in Two Parts” (der. Gary Downey ve Joseph Dumit, Cyborgs and Citadels: Interventions in the Anthropology of Technohumanism içinde Santa Fe, New Mexico: School of American Research, 1998) gibi yayınlar yaptı. Halen üç proje yürütüyor: 1) ulusaşırı bağlamda beşeri bilimler müfredatındaki biyoloji ve pedagoji üzerine bir çalışma, 2) ormanların korunması mücadeleleri içinde yerel ve bilimsel bilginin buluşması üzerine bir araştırma, 3) insanlarla köpeklerin üreme, davranış ve genetik söylemleri içinde bir araya getirildikleri bir inançlar ve pratikler araştırması. Çalışmaları İtalyancaya, İspanyolcaya, Almancaya, Portekizceye, Norveççeye, Felemenkçeye ve Japoncaya çevrildi.
Brooklyn Heights, New York’ta yaşayan bir yazar. New York Üniversitesi’nde, sinema çalışmaları alanında yüksek lisans ve Santa Cruz, California Üniversitesi Bilinç Tarihi Programı’nda doktora yaptı. Sanat ve teknoloji üzerine müze sergi kataloglarında ve antolojilerinde ve Artforum, Art in America, Parkett, Leonardo, Artbyte gibi dergilerde yayımlanmış makaleleri ve söyleşileri var. New York Üniversitesi’nde, San Francisco Eyalet Üniversitesi’nde, California Üniversitesi’nde ve Pratt Enstitüsü’nde dersler verdi, 1997-1999 yılları arasında Whitney Müzesi Bağımsız Çalışmalar Programı’nda kıdemli danışman olarak çalıştı. Halen Solomon R. Guggenheim Müzesi’nde çağdaş sanatlar küratörü Nancy Spector ile birlikte çalışıyor ve sanatçı Matthew Barney’in önümüzdeki dönemde sergilenecek beş parçalı projesinin kataloğunu hazırlıyor. Film yapımcısı Matthew Wallin ile birlikte, Barney’nin CREMASTER 3’ü üzerine bir belgesel filmin senaryo yazarı ve yaratıcı yapımcısı.
Kitabın Adı | Tıpkı Bir Yaprak Gibi |
Alt Başlık | Donna J. Haraway ile Söyleşi |
Orijinal Adı | How Like A Leaf: An Interview with Donna Haraway |
ISBN | 9789750528507 |
Yayın No | İletişim - 2867 |
Dizi | Politika - 201 |
Alan | Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları |
Sayfa | 189 sayfa |
En | 130 mm |
Boy | 195 mm |
Perakende Satış Fiyatı | 190,00 TL |
Baskı | 1. baskı - Şubat 2020 |
Anlatan | Donna J. Haraway |
Söyleşi | Thyrza Nichols Goodeve |
Çeviren | Aksu Bora |
Editör | Aybars Yanık |
Dizi Kapak Tasarımı | Utku Lomlu |
Kapak | Suat Aysu |
Uygulama | Hüsnü Abbas |
Düzelti | Emre Bayın |
Baskı | Sena Ofset |
Cilt | Güven Mücellit |