2023’ü yayın kurulunun ve sayı editörlerinin muazzam çabasıyla şekillenen üç dosyayı (165: “Felaket: Tanık Olmanın Sorumluluğu”, 164: “Cumhuriyet’in Tarihini Yazmak: Neden? Nasıl?”, 163: Yüzüncü Yıl Hangi Mevsim? İlkbahar? Sonbahar?”) ve bu karma sayıyı okurlara sunarak geride bırakıyoruz.
Karma sayımızın ilk makalesinde Metin Yüksel, “Bağdat ve Sülemaniye’de yayımlanan Kürtçe kitap, şiir ve süreli yayınlarla Radyo Bağdat programlarını görünür” kılmaya çalışarak, Ortadoğu ve Kürtlere dair araştırmalarda genellikle göz ardı edilmiş birincil ve ikincil Kürtçe kaynakların izini sürüyor ve ilgili literatürle verimli bir ilişkiye giriyor.
Erol Sağlam “büyük oyunu görmek” ifadesinden aşina olduğumuz malûm komplocu tasavvurların kaynaklarına dair oturmuş yaklaşımların katkılarını ortaya koymakla beraber eksik bıraktığı yerleri de işaret ederek hem komplo teorileri alanına bir katkı yapıyor, ama daha önemlisi bu komplo teorilerinin gündelik karşılıklarını, toplumsal etkilerini inceliyor. Böylelikle milliyetçilik ve gündelik siyaset ilişkisine dair çok daha etkileşimli bir çerçeve öneriyor.
Z. Gonca Girgin Çingene-Roman aidiyetine dair ikiliği ve bunların kurgusunu tartışmaya açıyor. “Çingene/Roman aidiyetinin söylemsel kurgusunun pratik ortamlardaki yansımasını ve bu yansıma üzerinden mitleşen bir ‘göç’ olgusunu” tarif ederek bir gruba dair modern kurgunun yerele uzanıp nasıl bir “gerçek Çingene” imajı aracılığıyla bir iç-ötekileştirmeye yol açtığını ortaya koyuyor.
O. Özgür Güven ise “taşımalı eğitim” sisteminin kırsal nüfusun eğitim seferberliğinde ne tür etkilere sahip olduğunu, kalkınma perspektifi içerisinde nasıl anlamlandırılabileceğini tartışıyor. Okul seferberliğinin kente sürdüğü kesimlerin “neoliberal eğitim tahayyülünü tabandan genişleten öznellikler” olarak yeniden kurgulanması ile köyün bir mekân olarak nasıl çözüldüğünü de gösteriyor.
Bu sayıda ayrıca üç kitap eleştirisine yer veriyoruz. Bülent Somay’ın Tufan Göründü’sü, Sevinç Doğan’ın Mahalledeki AKP’si ve Didem Havlioğlu ve Zeynep Uysal’ın editörlüğünü birlikte yaptıkları Routledge Handbook on Turkish Literature kitabı hakkında alışılageldik “kitap tanıtımı” sınırlarını fazlasıyla aşan birbirinden kıymetli değerlendirmeler sunuyoruz.