Özetler


Osmanlı şehir yangınları 1914-1918

ZELİHA ETÖZ - TAYLAN ESİN

Birinci Dünya Savaşı sırasında, Anadolu’da, vuku bulduğu kentlerde mahalleleri ortadan kaldıran, sonrasında genellikle geri dönülmez yıkımlara neden olan, bu nedenle “harik-i kebir”olarak adlandırılmayı hak edecek çapta bir dizi yangın çıkmıştır. Belgelendiği kadarıyla bunlar, herhangi bir çatışma ve direniş sırasında oluşmayan, ancak en azından bir kısmının kasıt sonucu çıktığına dair rivayet veya şüpheler olması nedeniyle “doğal” da sayılamayacak yangınlardır. Belgeler, bu yangınların, kentler üzerindeki yıkıcı etkilerinin yanı sıra, savaş, tehcir ve iskanın “ekonomi-politiği” çerçevesinde önemli bir işlevi olduğunu ima etmektedir. İttihat ve Terakki karşıtı muhalefetin bulunduğu İstanbul, Fatih dışındaki bütün yangınlar Osmanlı kentlerinde Hıristiyanların yaşadığı mahallelerde ya da Hıristiyanların çoğunlukta olduğu kazalarda çıkmıştır. Tehcir öncesi yangınlar, asker celbi ve tekalif-i harbiye vergileriyle beraber Hıristiyan nüfusu iktisadi açıdan zora sokmuştur. İstisnai olarak tehcir sonrası yangınlar, yöre halkı tarafından emval-i metrukeye yeni yerleşimleri önlemek amacıyla çıkarılmış olabilir. Ancak genel olarak bakıldığında, İttihat ve Terakki’nin cephelerdeki gelişmeleri dikkate alarak bir dizi önlem aldığı varsayılabilir; bunların başında yangınların öncelediği/ hızlandırdığı veya takip ettiği tehcir vardı. Tehcir sonrası yangınlar, diğer durumlarda, uluslararası camiada tepki alan tehcir vakalarını haklı göstermek/hızlandırmak ve emval-i metrukeyi tasfiye etmek için de kullanılmıştır.

Anahtar sözcükler: Birinci Dünya Savaşı, yangınlar, tehcir, emval-i metruke, Hıristiyan azınlık.

* * *

 

Mütareke döneminde

yedek subaylar neden örgütlendiler?

SIRRI EMRAH ÜÇER

Mondros Mütarekesi’ni takip eden günlerde, Osmanlı ordusunun yedek subayları yeniden sivil hayata dönmek konusunda büyük bir heves taşıyorlardı. Uzun savaş yılları boyunca eğitimlerinden, işlerinden, ailelerinden ve memleketlerinden uzak kalan bu genç adamlar, barış ortamına uyum sağlamalarının önündeki engelleri ortadan kaldırmak için bir dizi talebi güçlü bir biçimde öne sürdüler. Bu taleplerini görünür kılmak için kullandıkları ortamlardan biri de gazetelerin okur mektubu köşeleri olmuştu. İstanbul’da yayınlanan Ati gazetesi, sadece yedek subayların gönderdiği mektuplardan oluşan “Gençliğin Atisi” isimli sütunuyla bu konuda incelenmesi gereken başlıca kaynağı sunmaktadır. Yedek subayların taleplerini “okuyan kamuoyu” huzurunda meşru kılmak için hangi “söylemsel stratejileri” benimsediklerini, dönemin hükümetinin bu taleplere cevap vermek için ne gibi adımlar attığını, işin özü, yedek subayların neden dayanışma dernekleri etrafında bir araya geldiklerini anlamak için, bu çalışmada okur mektupları incelenmiştir. Bu çalışma aynı zamanda, okur mektuplarının mütareke dönemi İstanbul’una uygulanacak bir sosyal tarih yazıcılığı için uygun birer kaynak olup olmadıklarını sınamayı amaçlamaktadır.

Anahtar sözcükler: Mütareke Dönemi, Mütareke basını, yedek subaylar, ihtiyat zabitan, toplumsal tarih, söylemsel strateji, okuyan kamuoyu.