Bir süre önce yayımına ara veren Tarih ve Toplum’u, Tarih ve Toplum Yeni Yaklaşımlar adıyla yeniden çıkarıyoruz. Bunu yaparken, derginin içeriğini değiştiriyor, ama “ruh”unu koruyoruz. “Ruh” derken, Tarih ve Toplum’un eleştirel, sorgulayıcı tarih anlayışını kastediyoruz. Yirmi yıl boyunca bu anlayış, gerek akademik dünyada, gerekse toplumun değişik kesimlerinde tarih alanında yeni bir yaklaşımın güçlenmesine önemli katkıda bulundu.
Çünkü Tarih ve Toplum Türkiye’de popüler tarih dergilerinin 1950 sonrasındaki evriminde bir farklılığı temsil etti. Özellikle Hayat Tarih Mecmuası’nda ifadesini bulan bu popüler tarih dergiciliği, tarihin geniş kitlelere ulaşmasında önemli rol oynadıktan sonra, 1970’lerin sonlarında ömrünü tamamlamıştı. O yılların politik ortamından popüler tarihçilik de etkilendi; ortaya çıkan metinler çoğunlukla propaganda kokan, yalnızca taraftarlarına hitap
Tarih ve Toplum Yeni Yaklaşımlar’ı çıkarırken, bu mirasa sahip çıkıyor; onu altı aylık periyotlarla yayımlanacak akademik bir tarih dergisine dönüştürüyoruz. Daha disiplinli bir teorik arkaplana ve bunun pratikle kurulan ilişkisine dikkat edecek bir dergi yayımlamak niyetindeyiz. Tarih ve Toplum Yeni Yaklaşımlar bundan sonra tarih bilimine daha kalıcı katkılarda bulunmayı hedefliyor.
Bu amaçla, tarihyazımının genellikle uzak durduğu veya göz ardı ettiği alanlara da entelektüel bir heyecanla ve eleştirellikle yöneleceğiz. Tarih araştırmalarında ortaya çıkan farklı yaklaşımları, yöntemleri ve tartışmaları gündeme getirmek ve gündemde tutmak istiyoruz. Bir kapsam ve sınırımız yok. Aksine, çeşitlilikten yanayız; konu ve alan bakımından çeşitlilik, coğrafya bakımından çeşitlilik... Osmanlı/Türk/Türkiye tarihi ve coğrafyasının “öteki”lerine ve “ötesi”ne uzanan geniş bir çerçeveden söz ediyoruz.
Farklı tarihçilik pratikleri söz konusu olduğunda ise, iş bu kadar kolay değil. Bugünkü durumda, Türkiye’deki tarihçilik katı bir vesikacılık ile dogmatik bir kuramcılık arasında sıkışıp kalmıştır. Dahası, farklı tarih anlayış ve pratikleri arasındaki diyalog, olması gerekenin çok uzağındadır. Tarih ve Toplum Yeni Yaklaşımlar bu diyaloga zemin oluşturacak, “açık ve yalın”, “gürültü patırtı etmeyen” ve konusuna belli bir mesafeyle yaklaşan bir tarihçilik anlayışına sayfalarını açık tutacaktır. Bunu yaparken, dilin bütün ifade imkânlarını kullanabilen, sıcak, samimi bir ifade ve üsluba en az diğer konular kadar önem veriyoruz. Öte yandan Tarih ve Toplum Yeni Yaklaşımlar , “ Bu yazının derdi nedir?” sorusunu ciddiye alan ve buna tatminkâr bir cevap veren yazılar yayımlayacaktır. Dergi, hakemlik kurumunun ve yayın kurulunun işlevinin gereklerini yerine getirmekte taviz vermeyecektir. Bu bağlamda, yazardan ziyade yazının kendisine önem verecektir.
Dergi dört bölümden oluşuyor: makaleler, belge/bağlam, tartışma/eleştiri ve haber/değini. Bunların içinde belge/bağlam, belli bir bağlama oturması ve tartışılması koşuluyla belgeler yayımlayacaktır. Eleştiriler, bir betimlemenin ötesinde akademik katkı sağlayacak değerlendirmeler içerecektir.
Bir dergi tek başına bütün bunları başarabilir, sorulmayan soruları sordurabilir mi? Bunun cevabını biraz da derginin kendisi verecek; başarıp başaramayacağını zaman gösterecek. Ama sonuçta Tarih ve Toplum Yeni Yaklaşımlar yürünmesi gereken yolun bu olduğunu bilerek hareket
Tarih ve Toplum Yeni Yaklaşımlar, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda, akıl ve eleştiriyi buluşturan bir çizgide gerçekleştirilecek bir tarihçilik için yayın hayatına başlıyor.