Sürgün, Göç ve ÖlümÇAĞDAŞ KÜRT EDEBİYATINDAN SEÇME HİKÂYELER
Bu tarih içinde geleneksel sözlü Kürt edebiyatı yazılı edebiyata, geçmişin destanları çağdaş roman ve hikâyelere yerini bırakırken, temaların sürgün, göç ve ölüm’de yoğunlaşması son derece anlaşılır bir yönelimdir. Dolayısıyla Muhsin Kızılkaya’nın bu seçkisi özel bir ayıklamanın değil, ana mecranın yansımasıdır.
Ama, bu hikâyeleri okurken sürgün, göç ve ölüm sözcüklerinin çağrıştırdığı kanlı, karanlık, gözyaşına boğulmuş, kasvetli ve ürkütücü anlatıların hemen hiç olmaması kimseyi şaşırtmamalı. Bitkinlikten uzak bir hüzün, gülümseme ve çokça ironi yüklü hikâyeler bunlar. Her şeyden çok gururunu yitirmemeye, korumaya çalışmış bir halk ve dil, sürgünün, göçün ve ölümün acılarını bile bu duruşla ifade eder çünkü.
Ömer Laçiner
Hendeği Atlayan Deve veya Kürtçe Yazmak! | Muhsin Kızılkaya |
Nûredîn Zaza | Gulê |
Günah | Qedrı Can |
Sancı | Hesenê Metê |
Acının Süvarisi | Fawaz Husên |
Beyaz Güvercin | Firat Cewerî |
Ceset | Ferhad Shakely |
Mem, Ölüm Uykusundan Uyanıyor! | Helîm Yûsiv |
Büyülü Yolculuk | Husên Arif |
Hüseyin Karataş Nasıl Kurtuldu? | Şahinê Bêkire Soreklî |
Fitre | Hesenê Qizilcî |
Mim | Şêrzan Hesen |
Avrupa’nın Buruşuk Kağıtları | Ferhat Pîrbal |
Heykel | M. Alî. K. |
Etap | Tosinê Reşît |
Doğduğum köye, nüfus dairesi çok uzaktı. Onun için hemen yazdırmadılar nüfus kütüğüne. Yıllar sonra başka bir köye göç ettik. Bu köyde de okul yoktu, onun için her gece, evimize gelecek Türkçe bilen bir misafirin yolunu gözledim durdum ki, ona bildiğim birkaç Türkçe kelimeyi söyleyip caka satayım diye. Buna benzer meraklarımdan olsa gerek, babam beni Hakkâri merkezinde bulunan Yatılı Bölge Okulu’na yazdırdı.Okula alsınlar diye 3 yıl küçülterek yaşımı, kayıtlara 1966 olarak geçirdiler. O okulu hiç sevmedim, soğuktu, her yeri betondu ve öğretmenleri zalimdi. Şakır şakır Türkçe öğretinceye kadar, ağzımızdan burnumuzdan oluk oluk kan getirdiler. Orada iki yıl okudum ve evimizin taşındığı mahallenin ilkokuluna kaçtım. İlkokul dördüncü sınıfta devrimci oldum. Beşinci sınıfta Kürtçe okuyup yazmayı öğrendim DDKO iddianamesine verilen cevaptan.Ortaokul yıllarını devrimci mücadelenin içinde, lise yıllarını da darbenin bize ettiklerini düşünüp okuyarak geçirdim. 1983 yılında İstanbul’a geldim, İ.Ü SBF Kamu Yönetimi Bölümüne yazıldım. Okul bitip “yönetecek bir kamu” bulamayınca, 1987 yılında Güneş gazetesinde işe başladım ve mürekkep kokusu o gün bugün bulaştı her yerime. Sırasıyla Güneş, Hürriyet, Özgür Gündem, Aydınlık gazetelerinde çalıştım. 1988’de “Barzani Röportajı”, 1991’de de “Dünden Yarına Kürtler” incelemesiyle iki defa “yılın gazetecisi” ödülünü aldım. 1993 yılında, gözüm arkada kala kala iş değiştirdim, bir reklam ajansında çalışmaya başladım. Ve yazıyla ilişkimi, Express, Öküz dergilerine, Yeni Gündem,Yeni Yüzyıl, Radikal İki gazetelerine yazarak sürdürdüm. Yaymlanmış altı kitabım var: Dünden Yarına Kürtler (H. Nebiler’le birlikte, 1991, Yurt Yayınları),Eski zaman Eşkiyaları (1991, Sel Yayınları), Ben Hâlâ Annemin Dilini Kullanamyorum (1992, Parantez Yayınları), İyi Hal Kağıdı (1994, Parantez Yayınları), Bende Mahfuz Fotoğraflar (1997, İletişim Yayınları), Kayıp Diwan (2000, İletişim Yayınları). Mehmet Uzun’un üç romanın Kürtçe’den Türkçe’ye çevirdim: Yitik Bir Aşkın Gölgesinde, Kader Kuyusu ve Aşk Gibi Aydınlık, Ölüm Gibi Karanlık.
Kitabın Adı | Sürgün, Göç ve Ölüm |
Alt Başlık | ÇAĞDAŞ KÜRT EDEBİYATINDAN SEÇME HİKÂYELER |
ISBN | 9789750502859 |
Yayın No | İletişim - 1038 |
Dizi | Dünya Edebiyatı - 196 |
Alan | Çağdaş Dünya Edebiyatı |
Sayfa | 283 sayfa |
En | 130 mm |
Boy | 195 mm |
Ağırlık | 217 gr |
Perakende Satış Fiyatı | 1,85 TL |
Baskı | 1. baskı - Kasım 2004 |
Editör | Ömer Laçiner |
Kapak | Suat Aysu |
Dizgi | Hasan Deniz |
Uygulama | Hüsnü Abbas |
Düzelti | Serap Yeğen |
Derleyen | Muhsin Kızılkaya |
Çeviren | Muhsin Kızılkaya |
Baskı | Sena Ofset |
Cilt | Sena Ofset |