Taras Grigoroviç Şevçenko

1814’te Kiev civarındaki Morintsi köyünde bir serf ailesinde dünyaya geldi. Babası Hrıhoriy Ivanoviç Şevçenko ve annesi Katerina Yakımivna Şevçenko, Vasili Engelhardt adındaki bir toprak sahibinin emrinde çalışan köylülerdi. 1822’de varlıklı ailelerin çocuklarının devam ettiği devlet okuluna kaydolmasına izin verildi. Arka arkaya önce annesini, sonra babasını kaybedince 1825’te Vasili Engelhardt’ın malikânesinde hizmetkârlık yapmaya başladı. Vasili Engelhardt’ın ölümünden sonra Şevçenko’nun serflik kullanım hakları Engelhardt’ın oğlu Pavlo Engelhardt’a geçti. Beraber taşındıkları Vilnius’ta resim profesörü Jan Rustem’in derslerini takip etti. 1831 Engelhardt’la birlikte St. Petersburg’a taşındı. Engelhardt, Şevçenko’yu ressam Vasili Şiryayev’in yanına dört yıllığına çırak olarak verdi. Şevçenko ilk şiirlerini burada yazdı. 1835’te St. Petersburg’ta o tarihlerde Sanat Akademisi’nde ders veren önde gelen sanatçılardan Karl Bryullov, ünlü şair Jukovski, ressam Venetsianov, sanat duayeni Vyelgorskiy ve Ukraynalı hemşerileri ressam Şoşenko ve yazar Hrebinka ile tanıştı. 1838’de sanat çevresinden arkadaşlarının mali desteğiyle serflikten muafiyet belgesi aldı. 1839’da St. Petersburg Sanat Akademisi’ne kabul edildi ve manzara resmi dalında gümüş madalya aldı. Ertesi yıl “Bir Köpeğe Ekmek Veren Dilenci Çocuk” adını taşıyan ilk suluboya resmiyle altın madalya kazandı. İlk şiir kitabı Kobzar’da aynı yıl yayımlandı. 1843’te Ukrayna’yı ziyaret etti ve burada Yevhen Hrebinka, Panteleimon Kuliş ve Mihaylo Maksimoviç gibi Ukraynalı yazar ve sanatçılarla da vakit geçirdi. 1844’te Pikaresk Ukrayna adlı bir albümle Ukrayna’nın tarihsel kalıntıları ve kültürel anıtlarına ilişkin karakalem resimler yayımladı. Sanat Akademisi tarafından Güzel Sanatlar Uzmanı unvanıyla ödüllendirildi. 1845’te bir kez daha ziyaret ettiği Ukrayna’da Rus İmparatorluğu’nu özgürleştirmeyi amaçlayan Kiril ve Methodius Kardeşliği adındaki gizli siyasi örgüte katıldı. 1847’de örgütün öteki üyeleriyle birlikte tutuklanıp yargılanmak üzere St. Petersburg’a sevk edildi. “Düş” şiirini okuyan I. Nikolay’ın gazabına uğradı ve Ural Dağları civarındaki Orenburg’ta bir Rus garnizonuna er olarak sürüldü. Resim yapması ve yazı yazması çar tarafından yasaklandı. 1848’de Aral Gölü’nü keşif seferlerine çıkan Konstantin gemisi tayfasına alındı, gölü betimleyen resimler yaptı. 1850’de bir subayın ithamlarının ardından Mangışlak Yarımadası’ndaki Novopetrovsk Kalesi’ne sürüldü ve yedi yıl boyunca ağır işlerde çalıştı. Ressam romanını burada Rusça kaleme aldı. Yeni Çar II. Aleksandr’ın onu Kontes Nastasya Ivanovna Tolstoy’un ısrarıyla affetmesi sayesinde on bir yıl sonra St. Petersburg’a döndü. 1860’da beş sayfalık bir kısa otobiyografisini yayımlayan Şevçenko 10 Mart 1861’de St. Petersburg’da hayatını kaybetti.