Ev (1946-1954)
“Filistinli Ebu Suut el Haravi, ‘evinden kaçmaya zorlandığın için utanma’ diyor. Türkçede tam öyle değil ama birçok dilde ‘ev’, yaşanan yurdu da temsil ediyor. Gittikçe azalan aile fertlerinin birlikte yaşadığı aile ocağını terk edeli yaklaşık otuz beş yıl oluyor. Neredeyse on beş yıl geçecek, ‘yurt’ anlamındaki ‘ev’den kaçmak zorunda kalışımın üzerinden.
Ötekilerin HaklarıYabancılar, Yerliler, Vatandaşlar
Vatandaşlık, belirli bir toprağa bağlılığı ya da bu toprak üzerinde kan bağıyla varolmayı gerektirecek şekilde tarif edilir. Oysa üzerinde yaşanılan topraklara yabancı, göçmen ve mülteci olarak gelenler; vatansızlar, vatandaşlıktan çıkarılanlar vardır. İnsanların vatandaşlıklarını belirli sınırlarla tarif eden, bu sınırların gerektirdiği şartları, bu şartlara bağlı hukuku tayin eden "merciler" mevcuttur.
Kimsesizler Cumhuriyeti
İsmail Saymaz, tarikat ve cemaatlere terk edilen eğitim alanındaki ihmalleri, kamu görevlilerinin dinî gruplara yol vermesini ve nihayet yoksul aile çocuklarının dramını gözler önüne seriyor.