Özetler

Nizamdan tanzimata, reayadan tebaaya gidilirken: 1830’ların başında Takvîm-i Vekayi’nin siyasî dili ve söylemi
ÖZGÜR TÜRESAY

1830’ların başında II. Mahmud’un en önemli siyasî icatlarından biri olarak ortaya çıkan Takvîm-i vekayi, Tanzimat siyasî düşünce, dil ve söyleminin kökenleri üzerine pek çok ipucu barındıran çok değerli bir metinler bütünü teşkil etmesine rağmen farklı nedenlerle Osmanlı siyasî düşünce tarihi araştırmalarında neredeyse hiç kullanılmamış bir birincil kaynak olarak kalmıştır. Bu makale, resmî gazetede ifade edilen reformcu söylemin bazı temel kelime- kavramları (nizâm, cedîd ve türevleri, kadîm, tebaa ve vatan) ve yeniliğe vurgu yapan zamansallığı üzerine eğilip resmî gazetenin siyasî söyleminin pastoral iktidar ile siyasî paternalizm mecazları arasındaki salındığı saptamasını yapıyor.

Anahtar kelimeler: Tanzimat, II. Mahmud, Takvîm-i Vekayi, tebaa, kavram tarihi, siyasî söylem, zamansallık

*

Tanzimat siyasetini yeniden düşünmek: Sarıyerli Hoca Sadık Efendi ve Tanzîr-i Telemak
ALİ EREN TOPAL

Bu makale, varlığı bilinmesine rağmen şimdiye kadar gözardı edilmiş bir kaynağı, Sarıyerli Hoca Sadık Efendi’nin (ö. 1873) Tanzîr-i Telemak (1870-71) adlı yazma eserini tanıtıp, eser ışığında Tanzimat siyasetine dair yeni bir perspektif sunmayı amaçlıyor. Döneminin Telemak çevirilerine nazîre olarak yazılmış, hem içeriği hem de biçimsel özellikleriyle son derece nev‘i haşsına münhasır bu eserde Hoca Sadık Efendi zalim yöneticilere isyanın meşruiyetini ve mecburiyetini savunuyor ve bu tartışmanın etrafında İslam’ın ve diğer semâvî dinlerin müsâvat ve hürriyet ekseninde radikal bir yorumunu öneriyor. 1869 senesinde Hoca Sadık’ın Akka’ya sürgününe giden olayları ve yazmanın tarih yazıcılığındaki serüvenini aktardıktan sonra esere hâkim meseleleri ve kavramları dönemin meseleleri etrafında ele alacağım. Sonuçta ise bu özgün eserin ışığında, özelde Tanzimat siyasetine ve düşüncesine, genelde modern İslam’ın dönüşümüne dair bazı anahtar meseleleri tartışacağım

Anahtar kelimeler: Hoca Sadık Efendi, Tanzîr-i Telemak, modernist İslam, Tanzimat, Yeni Osmanlılar, müsâvât, hürriyet

*

Osmanlı’da reform: Osmanlı’nın reformu?
MARC AYMES
Osmanlı reformları ne hakkındaydı? Bu soruya verilen cevaplar, genel olarak tarihyazımında ve Osmanlı tarihçilerinin çalışmalarında “reform” kavramsallaştırmalarıyla ilişkisini sürdürmektedir. Bu bağlamda, Osmanlı “reform dönemi” üzerine yapılan çalışmalar ortak bir müphemlik damgasını taşımaktadır: İmparatorluk içinde kayda değer sayıda reformun hayata geçtiği varsayılmakta, ancak bu reformların imparatorluk bütününde sistematik bir reform gerçekleştirmede başarısız olduğu ima edilmektedir. Osmanlı tarihyazımının konu hakkındaki başarı ve gerilimlerini ele alan bu makale, reform teorisinin çerçevesini çizmekte, ardından reform dönemi tarihinin bütünselleştirilmesi ve taşralaştırılmasının gerekçelerini sunmaktadır.

Anahtar kelimeler: Merkezileşme, eşzamanlılık, millet sistemi, modernleşme teorisi, taşralaştırma, Tanzimat

*

“Bizim Osmanlı sosyalist yoldaşlarımız”:Fransız gazetesi L’Humanité ve devrimci bir dönemde Osmanlı İmparatorluğu (1904-1914)
VINCENT BENEDETTO

Makale, L’Humanité gazetesindeki Fransız sosyalistlerinin, 1904 ile 1914 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu’nda yükselişe geçen sosyalist harekete bakışlarını ele almaktadır. Jean Jaurès ve Jean Longuet gibi gazeteciler, yükselen işçi ve sosyalist hareketler, Jön Türk devrimi ve Almanya’nın bölgedeki ekonomik etkisi gibi uluslararası başlıklar nedeniyle Osmanlı İmparatorluğu’na ilgi duymaktaydı. Bu ilgi, sosyalistlerin öğretilerinin Batı Avrupa’nın ötesindeki canlılığını göstermelerine fırsat tanıyordu. Kimi yanlış anlaşılmalara rağmen gazete yazıları, Selanik’ten İstanbul ve İzmir’e kadar önemli isimlere, gazetelere, grevlere, kurumlara ve partilere değinmektedir. Bu Fransız sosyalist gazetesini incelemek Osmanlı sosyalistleriyle beraber Avrupalı sosyalistler ile İkinci Enternasyonal gibi örgütler arasındaki ilişkileri anlamak için bir yol sunmaktadır.

Anahtar kelimeler: Fransız sosyalizmi, Osmanlı sosyalizmi, L’Humanité, ulusaşırı sosyalizm, gazeteciler, Jean Jaurès, grevler

*


Spordan fazlası: Sosyalist Zagreb’de basketbol ve gündelik yaşam
GORAN KRNIĆ - MARKO ZUBAK

Yugoslav basketbolu, akademik olarak çokça odaklanılan futbola kıyasla bölge için çok daha özel bir konuma sahip olsa da günümüze dek o akademik ilgiden yoksun kalmıştır. Yazarlarının Yugoslav basketbolunun toplumsal ve kültürel tarihine dair süregelen araştırmalarını devam ettiren bu makale, oyunun spor müsabakalarının ötesine geçen paralel yaşamına odaklanmaktadır. Bu metin, basketbola sosyalist gündelik yaşamın ve Yugoslav popüler kültürünün bir unsuru olması ve gençliğin kendine has yaşam tarzının merkezini oluşturması temelinde odaklanarak Yugoslav basketbolunun tarihini aşağıdan incelemektedir. İki dünya savaşı arasındaki dönemin burjuvazisi ve yeni sosyalist burjuvazi için egzotik bir spor olan basketbolun bir tür devlet projesine -1980’lerde bir gençlik alt kültürü biçiminde zirve yapacak- evriminde belli kritik dönemler
ayırt edilmektedir. Basketbolla ilişkilendirilmeye başlayan modernizasyon süreci bu oyunu, hem kişisel hem de kolektif bir gurur kaynağı, hatta bazen eskiyle yeniyi, kentselle kırsalı ayrıştıran havalı bir olgu haline getirmiştir. Eşzamanlı olarak basketbol tüketim alanına nüfuz etmiştir. Dünya genelinde sokak basketbolu olarak da bilinen yeni basketbol kültürü süregelen Amerikanlaşmayı derinleştirirken, on yıllar önce rock müziğin gençliğin alışkanlık ve beğenilerini değiştirmesine benzer bir şekilde sosyalist Yugoslav gençliğini etkilemiştir. Bu kompleks dinamik devlet düzeyinde de incelenmiş, Zagreb yerelinde çok daha yakından analiz edilmiştir.

Anahtar kelimeler: Basketbol, sosyalist spor, gündelik yaşam, geç sosyalizm, Yugoslavya, popüler kültür