Sunuş

Altı ay aradan sonra ikinci sayımızla tekrar karşınızdayız. Doğrusu, geride bıraktığımız bu dönem kolay geçmedi. Önce mayıs ayında Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenleneceği açıklanan ve kamuoyunda “Ermeni Konferansı” adıyla anılan toplantının iptal kararıyla sarsıldık; ardından Osmanlı ve Türkiye tarihçiliğinde, farklı kültür dünyalarından beslenen özgün kimliğiyle müsemmâ bir tarihçinin, Stefanos Yerasimos’un vefatıyla derin bir üzüntü yaşadık.

İkinci sayı Stefanos Yerasimos’un anısına hazırladığımız dosyayla açılıyor. Yerasimos’un hayatı, öne çıkan çalışmaları ve Türkiye tarihçiliğine katkılarına değinilen anma yazısını, yazarın tam bir bibliyografyası takip ediyor. Bu bibliyografyanın hem yazara son bir saygı duruşu görevi görmesini, hem de yeni nesillere ilham kaynağı olmasını diliyoruz.

Yahya Araz, bu sayımızda Osmanlı sosyal tarihi üzerine bir makalesiyle yer alıyor. En sık baş vurulan kaynaklardan biri olan şer’iye sicillerini kullanarak, bu alanın az çalışılmış konularından birini ele alıyor. Yazar, 16. ve 17. yüzyıl Afyon Şer’iye Sicilleri ışığında, evlilik sözleşmelerinin toplumsal yaşamdaki kullanım şekillerini tartışıyor.

Donald Quataert, 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nda görülen madenlerde zorunlu çalıştırma uygulamasına değiniyor. Zonguldak maden işletmelerine dair daha önce kullanılmamış birincil kaynakları gün ışığına çıkaran makale, Osmanlı emek tarihi çalışmalarına özgün bir katkı niteliğinde.

Yiğit Akın, yerli emek tarihinin daha geç bir dönemine bakıyor. Yazar erken Cumhuriyet dönemine odaklanan makalesinin başında alanın tarihyazımı bakımından açmazlarına değiniyor, ardından sosyal ve kültürel yanları ağır basan bir emek tarihçiliği için önerilerde bulunuyor. Nihayet bu bağlamda, 1930’larda Birinci ve İkinci Sanayi Planları çerçevesinde ortaya çıkan emek gücünü tartışmaya açıyor.

Belge-bağlam bölümünde yer alan yazımız, Selçuk Akşin Somel imzası taşıyor. Somel, II. Abdülhamit döneminde Müslim ve Gayrimüslim eğitimlerini karşılaştırmalı olarak verdikten sonra, Selanik Maarif Müdürü Mustafa Bey’in raporları ışığında, imparatorlukta ilk resmî taşra maarif örgütlenmelerinin ortaya çıkış sürecini tartışıyor.

Tartışma-Eleştiri bölümünde Cemil Koçak yukarıda da andığımız “İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunları” konferansının ertelenmesi kararıyla ilgili bir değerlendirmede bulunuyor. Erteleme kararının Türkiye tarihçiliği, akademik özgürlük ve demokrasi için taşıdığı anlamı irdeliyor. Koçak’ın yazısı, dergimiz yayın kurulunun bu konudaki ortak hissiyat ve görüşünü yansıtmaktadır.

Suavi Aydın, geçen aylarda çeşitli dergi ve gazetelerde devam eden ve ülkemizde rastlamaya pek de alışık olmadığımız türden akademik bir polemiğe katkıda bulunuyor. Aydın, Nazan Maksudyan’ın Boğaziçi Üniversitesi’nde verdiği yüksek lisans tezinden hareketle Türklüğü Ölçmek: Bilimkurgusal Antropoloji Dergisi ve Türk Milliyetçiliğinin Irkçı Çehresi (1925-1939) adıyla kitaba dönüştürdüğü çalışması üzerine etraflı ve uzman bir değerlendirme sunuyor.

Selçuk Akşin Somel bu bölümdeki yazısında, Erol Köroğlu’nun Türk Edebiyatı ve Birinci Dünya Savaşı (1914-1918) adlı kitabını tartışıyor.

Christoph K. Neumann, ilk sayımızda yayınlanan “Üç Tarz-ı Mütalaa: Yeniçağ Osmanlı Dünyası’nda kitap okumak ve yazmak” başlıklı yazısı için gelen bir okur eleştirisine cevap veriyor.

Haber-Değini bölümünde, Selçuk Akşin Somel 7-8 Mayıs 2005 tarihlerinde Bulgaristan’ın Stara Zagora kentinde düzenlenen “Aleksandr Ekzarh ve 19.-20. Yüzyıllarda Avrupa’ya Giden ‘Bulgar Yolları’” başlıklı kolokyumu organizasyon, katılımcılar, içerik ve genel atmosfer bakımından değerlendiriyor.

Son olarak hatırlatmak istediğimiz birkaç hususa değinelim. Dergimize, tarihsel yaklaşım içeren her konuda akademik yazılarınızı bekliyoruz. İlk sayımızda belirttiğimiz gibi, amacımız dar sınırların ötesine geçmek ve her anlamda mümkün olduğunca geniş bir perspektifi kucaklayan tarih çalışmalarına yer vermek. Ayrıca dergimizle ve dergimizde yayınlanan yazılarla ilgili görüş ve eleştirilerinizi bizimle paylaşarak yayın faaliyetimizi desteklemenizi bekliyoruz. Verimli bir sonbahar geçirmeniz ve üçüncü sayıda bizlerle tekrar buluşmanız dileğiyle...