Özetler

Maliyenin Maliyeti: Tırhala'da muhassıllık düzeni, 1840-1842

UĞUR BAHADIR BAYRAKTAR

İki yıllık uygulama süresine rağmen muhassıllık düzeninin kurulması Osmanlı maliyesi ve idari yapısındaki en zorlu kurumsal reformlardan biriydi. Tanzimat dönemindeki diğer reformlarla kıyaslandığında, vergi toplama yapısındaki bu reform muhtemelen kısa süreli ömründen ötürü yeterince çalışılmamıştır. Her ne kadar muhassıllık kurumuyla ortaya çıkıp on dokuzuncu yüzyıl boyunca evrilen taşra meclislerine ilişkin çalışmalar mevcutsa da mali alanı ilgilendiren gelişmeler kapsamlı şekilde ele alınmamıştır. Bunun yanında, muhassıllık reformunun tasfiyesine ilişkin tarih yazımının da gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bu çalışma, şüpheciliğini muhafaza ederek, muhassıllık düzeninin tasfiyesine yol açan eksik noktaları ortaya çıkarmaktadır. Mültezimler, bankerler ve vücuhtan oluşan bu reformun muhalifleri bir yandan ve Osmanlı bürokrasisindeki nitelikli memur yokluğu öte yandan olmak üzere muhassıllık düzeninin makus kaderinin sebepleri olarak gösterilmektedir. Bundan ötürü, bu çalışma kısa ömrü dâhilinde mu-hassıllık düzeninin ayrıntılı bir tartışmasını sunarken, çöküşüne atfedilen bir başka sebep olan malî faturasını da ortaya koymaktadır. 'Neden' sorusundansa 'nasıl' sorusuna yoğunlaşarak, mevcut çalışma bu düzenden vazgeçilmesine ve yüzlerce yıllık bir pratik olan iltizamla ikame edilmesine ilişkin bir sebep aramamaktadır. Aksine, Tırhala'daki muhassıllık temelinde vergi reformunun uygulamadaki asıl bir resmini çizmeye çalışmaktadır. Bundaki amaç da on dokuzuncu yüzyıldaki Osmanlı maliyesinin yapıları kadar siyasaları üzerine de daha kapsamlı ve daha revizyonist bir tartışma ortaya çıkarmaktır..

Anahtar Sözcükler: Muhassıllık, Tanzimat, Tırhala, iltizam

 

                                                    * * *

 

Tanzimat döneminde Türkçe çocuk gazetelerinde ahlak ilim ve milliyetçilik (1869-1876)

ERAY YILMAZ

Tanzimat dönemi Osmanlı devlet adamları, imparatorluğun geri kaldığını biliyor, mutlaka ıslahatlar yapılması lazım geldiğine inanıyorlardı. Mustafa Re-şid Paşa ile başlayan bu süreçte, Tanzimatçılar, Batılı ülkeleri örnek almış, tüm milletleri birleştirebilecek bir Osmanlı milleti meydana getirmek istemişlerdi. Onlara göre, yapılacak ilk iş, köhnemiş sıbyan-medrese düzenini bir tarafa bırakarak, yeni, güçlü bir maarif rejimi kurmaktı. Yeni eğitim düzeninde ilk mekteplerde eğitimi geleneksel bir biçimde Osmanlı milletleri üstlenecekken, idadilerden itibaren ise tüm Osmanlı milletlerinin çocukları ortak mekteplerde birleştirilecekti.

Tanzimat devri devlet adamları söz konusu politikayı uygulamaya koyarken dönemin ünlü yazarları, Namık Kemal, Ziya Paşa gibi şahsiyetler tarafından eleştiriliyor, kimi yazarlar ise eğitimin daha ziyade Islami karakterinin ağır basması gerektiğini ifade ediyordu. Işte bu tartışmalar sürüp giderken ilk defa 1860'larda çocuklar için Türkçe gazeteler yayınlandı. Bu yönde yayınlanan ilk gazete 1869'da Mümeyyiz olmuş, ardından 1876 yılına değin 6 gazete daha meydana çıkmıştı. Türkçe çocuk gazeteleri söz konusu temalar altında yazdıklarıyla tüm millet çocuklarına seslenmeyi hedefleyen Osmanlıcı bir renk tutturmaya çalışsalar da pek başarılı olamamışlar, gayrimüslim çocukların ilgisini çekememişlerdi. Iyi kötü bir Osmanlıcılık tutturulsa da eğitimde olduğu gibi ciddi bir başarı gösteremediler.

Anahtar Sözcükler: Tanzimat, çocuk gazeteleri, ahlak, eğitim, milliyetçilik

 

                                                    * * *

 

Uygunsuz makulesinden kadınlar":

Son dönem Osmanlı İstanbulu'nda yoksul ve yalnız kadınların kontrolü ve fuhuş (1900-1914)

MÜGE TELCİ ÖZBEK

Bu çalışmada 1900'lerin başı Istanbul'unda sokak fahişelerin kontrolüne yönelik polisiye tedbirler ve bu konuda çeşitli kurumlar arasında yürütülmüş olan idari ve hukuki tartışmalar incelenecek, bu çabaların nedenleri açıklanmaya çalışılacaktır. On-dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren Istanbul'da ilk kez herhangi bir erkek yakının denetiminden bağımsız bir alt sınıf kadın nüfusu ortaya çıkmıştır. Kentin ahlaki ve sosyal düzenine yönelen bir tehdit olarak algılanmaya başlanan söz konusu kadınlar kentsel mekandan dışlanmaya çalışılmışlardır. Bu dışlama sürecinin merkezinde ise orta-sınıf algısı içinde kontrolsüz kadın cinselliğinin ve mekansal ihlalin en güçlü simgelerinden biri olan "sokak fahişesi" figürü yer almıştır.

Anahtar Sözcükler: Osmanlı İmparatorluğu, kadınlar, fuhuş, toplumsal düzen

 

                                                    * * *

İkinci Dünya Savaşı yıllarında devlet ve köylüler: Hububat alımları, Toprak Mahsulleri Vergisi ve köylü direnişi

MURAT METİNSOY

Türkiye'de tek-parti dönemine ilişkin çalışmalar, köylülerin tek-partinin ekonomik politikalarından nasıl etkilendiğine ve bu politikalara yönelik tepkilerine çok az değinmiştir. Özellikle köylülerin tek-parti rejiminin külfetli vergilendirme siyaseti karşısındaki deneyimleri ve tutumları derinlemesine incelenmemiştir. Köylüler kendi siyasi örgütlerinin ve hareketlerinin olmaması nedeniyle genellikle siyasi olarak bilinçsiz ve etkisiz kitleler olarak tasvir edilmiştir. Siyasetin dar anlamıyla, elitlerin ve orta sınıfların icra ettiği formel, örgütlü ve yasal siyasetle özdeş görülmesi araştırmacıları köylülerin siyasete hiçbir suretle katılamadığı ve etki edemediği kanısına varmaya sevk etmiştir. Bu makale, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Türkiye'de tek-partinin düşük fiyattan zorunlu hububat alımları ve Toprak Mahsulleri Vergisi karşısında küçük ve orta ölçekli köylülerin gündelik direnişlerini inceleyerek, köylülerin, otoriter bir rejim altında siyasi yaşamı dolaylı da olsa etkileyebilen, enformel ve gündelik siyaset biçimlerini ve araçlarını ortaya çıkarmaktadır.

Anahtar Sözcükler: İkinci Dünya Savaşı, Toprak Mahsulleri Vergisi, köylüler, direniş, toplumsal muhalefet

 

                                                    * * *

 

Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya ve Slovakya'dan lise tarih ders kitapları aracılığıyla Doğu-Orta Avrupa'da Osmanlı Dönemi

GABRIEL PIRICKY

Tarihsel bir geriye bakışla Macaristan, Polonya ve Slovakya ile daha az ölçüde Çek Cumhuriyeti, 16. ve 17. yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu'nun -ve Kırım Tatarlarının- Macar Krallığı'nı işgali; Leh-Litvanya devletiyle girişilen ve Habsburg Hanedanı'na ait topraklara da yönelen çok sayıda savaş nedeniyle tarihsel bir etkileşime sahiptir. Osmanlı dönemi bu dört ülkenin tarih kitaplarında genellikle "Türklerle savaş" ya da "Osmanlı yayılması" başlıkları altında ele alınır. 1989'da Demir Perde'nin yıkılmasının ardından bu dört eski komünist ülkedeki ders kitapları yoğun bir çabayla yeniden yazılmaya başlandığında, Osmanlı ve Müslüman algısı otomatik olarak değişmedi. Osmanlı Imparatorluğu'nun tüm tarihsel sunumuna odaklanmasa da bu çalışma, bu dört ülkedeki ders kitapları içindeki çeşitli sesleri göstermeyi amaçlıyor. Dört dildeki lise tarih ders kitaplarını analiz ederek bu eğitim materyalle-rindeki stereotip kimlikleri, önyargıları ve gerilimleri Osmanlı Türk algısı üzerinden inceliyor.

Anahtar Sözcükler: Osmanlı, Türkler, Orta Avrupa, tarih, Islam, algı, lise tarih ders kitapları