Sunuş

Dergimizin bu geç güz sayısıyla yine karşınızdayız. Derginin çıkışında ifade edilen merak ve arzularımızdan birisi, dergide daha önce yayımlanmış makalelerin gelen katkılarla zenginleşmesi idi. Bu sayıda çok değerli bir katkıyla bunu gerçekleştiriyoruz. Tülün Değirmenci, Tarih ve Toplum Yeni Yaklaşımlar’ın birinci sayısında yer alan Christoph Neumann’ın makalesini zenginleştiren bir katkıyla bu sayımızda yer alıyor. Osmanlı’da okuma alışkanlıkları, okur çevreleri ve okuma “faaliyetleri” üzerine oldukça zengin bir malzemeyle hazırlanmış bu makalenin sizler tarafından da zevkle okunacağını düşünüyoruz. Mehmet Beşikçi, 19. yüzyılın sonunda Cumhuriyet’e uzanan süreçte Osmanlı ordusundaki “ihtiyat zabiti” ihtiyacını ve askere alımlarda uygulanan prosedürleri inceliyor bu sayıdaki makalesinde. Savaş öncesi ve sonrasıyla, savaşın farklı bir cephesine ışık tutuyor.

 

Cami kapatma ve satma uygulamaları Cumhuriyet tarihi tartışmalarında genellikle pejoratif yönüyle bahis konusu edilir; meşrebe ve siyasal mevziye göre bir üslûpla ele alınır. Kıvanç Esen bu konuda oldukça kapsamlı bir arşiv taramasına dayanan araştırmasını bir tarihçi titizliği ile sunuyor. Cami kapatma ve satma uygulamalarının nedenlerini, uygulamanın safhalarını ve sürecin nasıl işlediğini örneklerle aktarıp, tartışıyor. Sevecen Tunç’un Ateş-Güneş Kulübü üzerine yaptığı araştırma bu sayımızda yer verebildiğimiz önemli bir “spor tarihi” incelemesi. Galatasaray Kulübü’nden ayrılarak kurulan, Güneş adıyla İstanbul liginde şampiyon olan kulubün hikâyesinin sizlerin de ilgisini çekeceğini düşünüyoruz. Yine ara bir dönemi, İkinci Dünya Savaşı yıllarını ele alan Pınar Dost, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki diplomatik ilişkileri inceliyor. Bu dönemde özellikle Almanya ve SSCB ile ilişkileri dikkat çeken Türkiye’nin savaş sonrasında en önemli müttefiki olacak Amerika ile ilişkilerinin nasıl “biçimlendiği”ni görme fırsatı sunan bu makalede önemli bir katkı. Dergimizin tartışma bölümünde yer alan Edip Gölbaşı’nın makalesi Osmanlı kolonyalizmi tartışmasını bağlamsallaştırıyor ve Osmanlı kolonyalizminin hangi özellikleriyle ela alındığını, hangi noktalarda ihmal edildiğini inceliyor. Kendi tebaasına karşı da kimi zaman adeta kolonyal bir güç hüviyetine bürünen Osmanlı devletinin, bir manada ideolojik hususiyetine dikkat çekiyor. Zeynep Altuntaş, Köprülülü Şeyh Aliefendizâde Hoca Muhyiddin Fehmi üzerine kapsamlı bir hayat hikâyesi sunuyor bu sayıdaki katkısıyla. Abdülhamid döneminin farklı bir simasını, kendi faaliyetleri ve bu faaliyetleri anlamlandırma biçimiyle incelemeyi de ihmal etmiyor. Dergimizin son yazısı Karamanlılar üzerine bir literatür değerlendirmesi. Gülen Göktürk bu sayıdaki değerlendirme yazısında Karamanlıca kaynakları ve bu kaynaklardan istifade etme biçimlerini ele alıyor.